İnsanlar dünyayı geriden mi takip etmek zorunda? Böyle bir mecburiyetleri mi var yoksa? Önlerinde doğru örnekler varken, doğru yol göstericiler varken niye hala beyaza "siyah" der gibi doğruya "yanlış" derler, yanlışlarını doğru diye dikte ederler? İnsan nasıl ucu kendine dayanan çıkarları için ölümcül hatalar yapar veya geriye dönülmesi mümkün olmayan hatalara sebep olur ki? Hem artık gerçeklerden uzak, birbirimizden habersiz kabile hayatı yaşamıyoruz. Buna rağmen neden ilkel davranıyor, bilime bu kadar yabancı kalıyoruz ki? Ne çıkarımız olabilir ki yobazlıktan kendimize bile zarar vermekten başka?
Mesela bir zamanlar dünyanın yuvarlak olduğunu reddetmiş insanlar ama bilmiyorlarmış. Peki iletişim çağında dünyanın dört köşeli olduğunu iddia etmenin, hatta dünyanın nemenem bir şey olduğunu bilmemenin mantıklı bir açıklaması olabilir mi? Veya insan nasıl bu kadar cahil kalabilir ki? Veya nasıl bu kadar egosal çıkarları için duyarsız kalıp cahilmiş gibi yanlış tarafta durabilir ki? Ben gene de bile-bile cahilliğe inanmıyorum. Gerçekten daha cahiliz.
Mısır'da bir grubun sözcüsü eşcinsellik ve zina var diye Türk modeli istemediklerini söylemiş. Kendileri hangi dünyada yaşıyorlar acaba? "Bizimkiler" de eş veya eşsiz cinselliği kabul etmiyorlar. Ahlaksızlık ve tedavi edilmesi gereken hastalık olarak görüyorlar. Ama en azından "varız" diye sevinmeli miyiz?
Ülkelerinde eşcinsel olmadığını iddia edenler var. Eşcinselliği hastalık olduğunu iddia edenler var. Bir de eşcinselliği kabul edenler. Peki eşcinselliği reddedenler hiç düşünmüyor mu "Kabul edenler niye kabul ediyor?" diye. Kabul etmeyenlerin tek dayanakları bilimsellikten uzak din olacak tabi. Ama "bunlar" bilimsellikten uzak olmayı ve haklılıklarını dine dayandırmanın yanlış olabileceğini düşmekten öte, kendilerine benzemeyenleri dinsiz ilan edip kolaycacık işin içinden sıyrılıveriyorlar. Dinsiz olanlarınsa zaten onlara göre yaşamaya bile hakları olamaz.
Biraz saksıları çalıştırmak gerekmez mi "Neden insanlar bize benzemek zorunda?", acaba "Biz onlara neden benzemiyoruz?" diye. Hep kendisinin doğru olduğuna inananlar dünyadan bihaber yaşayan insanlardır. Haberleri olunca da farklılıklardan korkuyorlar zaten.
Öğrenmek gerek. Yapıda merak olmayınca bu çok zor galiba. İnsanların bir şeyleri kurcalayabilmesi için de biraz ne gerekiyor ki? İnsanlar hak ettiği yaşamı yaşıyor, kurunun yanında yaşda mı yanıyor? Böyle gelmiş böyle mi gider? İki ileri bir geri veya bir ileri iki geri mi? Hep geriye de gidilebilir mi? Neden gidilmesin ki? Toslayıncaya kadar gidilir. Çünkü her şey para demek değildir.
Yıllar önce bir tanıdığım bilimsel yaklaşımlara, "Biz sofuyuz. Ne kadar anlatılırsa anlatılsın nafile, bildiğimizden şaşmayız." demişti. Sofu olduğumuz için mi bu kadar dünyadan, gerçeklerden uzak yaşayıp, yanlış veya doğru olmadan birilerinin arkasına takılıp gidiyoruz? Bu dünyaya geldiysek bu dünya için yaşamanın ne sakıncası olabilir ki? Başka dünyalar için yaşasan bile faydacılık adına insanca yaşamak en doğrusu, en güzeli değil midir? Yaşamamak kendimize, doğaya haksızlık değil mi? İnsanın kendini inkar etmesi kadar yanlış ve de zararlı bir şey olabilir mi? Sonrasında hiç kimse kendimizden vazgeçmenin, bizi yanlış ideolojilere alet etmenin sorumluluğunu almayacak ki. "Başkaları bizi kandırdı" diye kendimizi kurtarma şansımız olabilir mi ileride? Bilerek iyi olmak mı iyidir, körü-körüne iyi olduğunu zannetmek mi?
Eşcinselliğin doğru, doğal olmadığına inananlar neden eşcinselliğe bu kadar karşılar ki? Ne alıp-veremedikleri var ki kendilerininkine benzemeyen cinselliklerle? Ne geçecek ellerine nefretle kendilerine benzemeyenleri yok ederek? Eşcinselliğin, eşcinsellerin kime zararı var ki? Dünyada eşcinseller olmayınca sanki dünya daha mı yaşanılır olacak? Hem eşcinsellik doğanın bütününden apayrı bir oluşum değil ki? Eşcinsellik doğanın yapısında olmasa, geldiği gibi gitmesini de bilirdi. Şu anda heteroseksizm gücünden dolayı güç yeterliliği yaparak dünyayı eşcinsellikten temizlemeye çalışıyor ama böyle bir şeyin olmayacağını bilmesi gerekir. Ayrıca sofulukla-iyilikle-iyi olmakla bağdaşıyor mu kendine benzemeyenlerden nefret etmek? Hem eşcinsellik kimliğine sahip olanlar acaba heteroseksüellerden güçsüz olduğu için mi yapılan mezalime sessiz kalıyorlar, yoksa gerçek iyiler oldukları için mi? Eğer amaç canını kurtarmaksa birebir güçlerin, en azından akıl yönünden eşit olduğunun unutulmaması gerekir. Belki kazanan taraf olmayacak ama yaşam mücadelesinde eşcinsellik doğanın bir parçası olarak hayatta kalmayı başaracaktır. Niyeti bozarak bindiğin dalı kesmenin ne sana, ne de başkalarına faydası olmayacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder