Eşcinsel Politika, Eşcinsel Sanat Yapmamız Lazım
Ülkemizde kitlesel takipçilere sahip eşcinsel olmayan eğlendirici, sanat yapmaya çalışan, siyasi ve edebiyatçı vesaire popüler kimliklerin en çok ayrımcılığa maruz kalan eşcinselliğin savunuculuğunu yapmamalarını, hatta eşcinsellik karşıtı olarak gerici bir popülizme maddi-manevi kaybedeceklerini gözönünde bulunarak mecburi veya içinde yaşadıkları cinsiyetçi kültürün bir kurbanı olarak gönüllü hizmet etmelerini bir nebze olsun anlayabiliyorum ama, artık bilinen, itiraf etmeseler de kendileri de inkar etmeyen, hatta söylevsel olarak da bunu dile getirmekten gocunmayan bazı eşcinsel kimliklerin eşcinselliğin savunuculuğunu yapmamalarını kabul edemiyorum, etmiyorum. Evet eşcinsellik kabul edilmiyorsa ve bu kimliğe sahip kişiler heteroseksizm yüzünden ayrımcılığa maruz kalıyorlarsa savunuculuğu yapılmalıdır ve özellikle bilgi toplumu olamamış kültürlerde kitleleri etkisi altında alabilenler bu çoğunluk gücünün rüzgarını arkalarına alıp, eşcinselliği politikleştirerek eşcinsel-insan haklarına hizmet etmelidirler.
Heteroseksist bir sistemde insanların kendilerini gerçekleştirmeleri ikiyüzlülükle başka kimliklerle idareten olabiliyor ama bu bile belli bir konuma gelip, güç sahibi olduktan sonra haksızlıklara mücadele etmesi için yeterli sebep değil mi? Cinsiyetçi egemen yapıya baş kaldırırlarsa belki susturulup o güçlerini kaybedecekler, hatta ekmek paralarından bile olacaklar. Belki de en çok korktukları budur. Çünkü yokluktan gelen bir toplumun bireyleri olarak maddiyat hem bastırılmışlıklarımızı başka yönlerden tatmin eden, hem de gizli-iki yüzlü de olsa kimliklerimizi gerçekleştirmemizi sağlayan en büyük güvence ama ne zaman kendimiz olacağız, ne zaman kendimiz gibi yaşayacağız, ne zaman sahte heteroseksüel olmaktan kurtulup kendimizi eşcinsel olarak ifade edebileceğiz, ne zaman varoluş gücümüzü paradan-puldan, konumdan-kariyerden değil de kendi kimliklerimizden alacağız? Söyler misiniz lütfen? Hem kimliğimize açık-açık sahip çıkmadığımız sürece yapay bir şekilde varoluşumuzun uzun vadeli bir garantisi yok ki.
Eşcinselliğe bakış açısını değiştirmek, önyargıları kırmak eşcinselliğin hastalık ve günah ilan edildiği toplumlarda ancak eşcinsellikleri yüzünden ezilerek, canı yanarak, cinayetlere kurban giderek acı çekmiş eşcinsellerin mücadelesiyle mümkün olur. Taşıma suyuyla değirmen dönmeyeceği için, eşcinsellerin halinden heteroseksüellerin anlamasını beklersek bize-eşcinsellere sıra gelmez. Eşcinseller mücadelelerinde eşcinselliğe yardımcı olabilecek politikaları kendi taraflarına çekip, yan destek olarak kullanabilirlerse işe yarayabilir ancak heteroseksüel destekçiler. Bazıları heteroseksüellerin eşcinsellere yardım etmeyeceği konusunda katı düşüncemden dolayı eşcinsel cinsiyetçiliği yaptığımı sanabilir ama siz kaç tane eşcinsellik savunucusu gördünüz ki bu ülkede eşcinsel olmayan? Yapanların da samimiyetine, samimi olsalar da ben inanmıyorum hala kişisel olarak. Kendi davaları olmasa acaba eşcinseller akıllarına gelir miydi? Bireysel politik söylemlerden başka partiler cesaretleri varsa eşcinselliği ana gündem maddesi yapsınlar da görelim bakalım . Yarı yolda bırakılacak bir yola çıkmaktansa, kendim-eşcinsel olarak yavaş da olsa emin adımlarla kendi başıma yürümeyi tercih ediyorum. Çünkü daha bizim gibi toplumlarda ayrımcılığa maruz kalanların güçlerini birleştirerek, seslerini kendilerinden başka diğer ötekileştirilmişler için de eşit olarak kullanabilme cesareti yok. Konu eşcinsellik olunca da birkaç cılız destek sesine hiç inanasım gelmiyor. Eşcinsellerin cesaretlerini toplayıp bütün engellere rağmen eşcinsel politika ve sanat yapmaları gerekiyor bir an evvel. Tabi önce kendi kafamızdaki bariyerleri yıkmamız gerekiyor.
Eşcinsel popüler kimliklere, özellikle sanatçılara çok iş düşüyor hakkını vererek gerçek birer sanatçı olmak istiyorlarsa. İnkar etmemek dolaylı olarak itiraf, kabul ediş olabilir ama bu hiçbir işe yaramadığı gibi, kalıcı bir ayrımcılığı, nefreti besleyebilir bile. Çünkü eşcinselliğin kabul edilmesi için yer üstüne çıkıp görünür olması şart. Ayrımcılığa maruz kalarak ve utandırılmaya mahkum edilerek varolmak, varoluş sayılmaz. İnsan onuruna yaraşır bir şekilde yaşayabilmek için toplumsal olarak da kendimizi gerçekleştirmemiz şart. Eşcinsel olarak toplumsal yapının bir parçası olmadığımız sürece, dışarıda kalmaya ve insan hakları ihlaline mahkumuz çünkü.
İran'da eşcinsel olmadığı iddia edildiği gibi, ülkemizde de ne yazık ki eşcinsel sanatçı olsa bile özel hayat bahanesiyle yok gibi muamele edilir. Ben o hayatı ben olarak yaşayamadıktan sonra özel hayatım olsa ne farkeder, olmasa ne farkeder. Tabi kimliği sadece bedensel ve maddi olarak gerçekleştirmekse amaç ve anlayış, eşcinselliğin içini de "ibne ve top" olarak heteroseksizm doldurur.
Herkes bu dünyada kendini düşünerek yaşıyor. Yarınını düşünmediği için de eşcinseller homofobiden kurtulamıyor. Düşünülmedik diye düşünmememiz mi gerekiyor? Önce eşcinselleri eşcinselliğe, eşcinselliklerine inandırmak gerekiyor.
Eşcinseller bir gün eşcinsel sanatın da yapılabildiği bir dünyada huzura kavuşacaktır. Prim yapan kültürü lanse etmek ne kadar sanat sayılır tartışılır. Belki onu-heteroseksizmi yerebilirsin zalimliklerinden dolayı ama yüceltmeye hakkın yoktur, olamaz. Çünkü bizi öldürüyor! Hele eşcinsel bir sanatçıya eşcinseller cinayete kurban giderken, heteroseksüel aşk icra ederek ticaret yapmasını hiç yakıştıramam. Tamam sanatçı istediğini icra etsin ama bizi-eşcinselleri kim anlatacak? Bizim anlatılmaya ihtiyacımız yok mu? Bizim anlatılmaya, anlaşılmaya HAKKIMIZ yok mu?
"Batı" da eşcinsel olmayan sanatçılar bile eşcinsel hakları için mücadele edip politikanın seyrini değiştirebiliyorken, bizimkiler muhafazakar yapıya yalakalık yapıyor çıkarları için. Ama ilk tekmeyi yiyen gene kendileri oluyor. Akılları başlarına geliyor mu? Hayır. Çünkü kendileri de eşcinselliğe karşılar.
Sanatçı ayrımcılığı dile getirebilen, ayrımcılıklara karşı mücadele edendir. Yoksa sadece eğlencedir, eğlendiricidir.
İstediğin şekilde sanat yapmana izin vermiyorlar mı? Bağımsız olmayan sanat, sanat sayılır mı? Olsa-olsa heteroseksizme methiye olur bu.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder