28 Eylül 2011 Çarşamba

Teşekkür Ederiz Gururumuz Kadınlarımız!


Takım oyunlarında daimi olarak en iyi olduğumuz branş olan kadın voleybolunda gururumuz kadınlarımız, 2011 Avrupa Şampiyonası'nda 2003'te ülkemizde düzenlenen turnuvadan sonra en iyi derecesini elde ederek, önce 6 yıldır sahasında yenilmeyen İtalyan ekibini yenerek çeyrek finale yükseldi, bu akşam da 17 defa Avrupa, 4 defa olimpiyat ve 7 defa Dünya şampiyonu olan son Dünya şampiyonu Rusları 3-0'lık net skorla yenerek yarı finale yükseldi. Esra'nın mükemmel manşetleri, Özge'nin eşit dağıttığı paslarla köşelerden Neslihan ve Neriman'ın, ortadan Eda ve Bahar'ın etkili oyunlarıyla Ruslar smaçların nereden geleceğini bilemedikleri için, iki metrelik boylarıyla blok yapamadılar. Türk ekibi hatasız servisleriyle karşı takımın oyun kurmasını engelleyip ilk defa çift libero sistemi deneyip Gizem ve Gülden'in defanslarıyla adeta yere top düşürtmedi.

Teşekkürler Özge, Neriman, Neslihan, Eda, Bahar, Gizem, Gülden, Özge ve gururumuz takım kaptanımız Esra Gümüş. Yarı finalde rakibimiz Sırbistan veya Polonya. İlk defa Avrupa Şampiyonu olmak umuduyla. Kafalarda şampiyonuz, iş bunu sahalara yansıtmaya kaldı. Şu anda fiziksel olarak küçük sakatlıklara rağmen çok formdayız. Güçlü takımların stres tecrübesini aşabilirsek önümüzde hiçbir engel yok. Çünkü hala öndeyken ara kapandığı zaman demoralize olup çok basit hatalar yapabiliyoruz. Turnuvanın ikinci maçında Avrupa voleybolunun ilk On'unda yer almayan ve voleybol hayatımız boyunca neredeyse hiç yenilmediğimiz Hırvatistan'a 3-0 yenilerek bizlere şok yaşatan kadınlarımız, İtalya ve Rusya'yı yenerek hatalarını telafi ettiler. Bundan sonraki hataların telafisi yok. Çünkü karşılaşmalar tek maç üzerinden yapılıyor. Dünya voleybolunun düşüşe geçtiği bir zamanda şampiyonluk fırsatını iyi değerlendirerek, futbolun hakim olduğu erkeklerin dünyasında kadınlarımız adlarını altın harflerle Avrupa tarihine yazdırmalılar.

Son maçı kazanmamız aslında sağ duyuya dayalı haklı eleştirilerin teknik direktör Motta'nın inadını yenmesi sayesinde oldu. Çünkü voleybol oyununda atılan servisleri karşılayamayıp pasöre isabetli bir şekilde ulaştıramazsan, dünyanın en güçlü smaçörlerine sahip olsan da öldürücü smaçları vuramazsın. Motta ne yaptı; Dünyanın en güçlü manşetçilerinden biri olan kaptan Esra'yı çok kötü bir takım olan Hırvatistan maçında dışarıda tuttu ve utanmamız gereken bir yenilgi almamıza sebep oldu. Neden mi utanmamız gerek? Çünkü bizim yendiğimiz İtalyanların 3-0 yendiği Hırvatlara 3-0 yenildik oynaması gereken oyuncuyu, yani Esra'yı teknik direktör yedekte tutuğu için. Aslında İtalyanlara bile yenilebilirdik beşinci sette Esra oyuna dahil edilmeseydi. Ruslarla oynadığımız maçı kazanmamızı sağlayan iyi manşet ve defansın sebebi de aslında çift libero değil üçlü libero sayılır. Çünkü Esra ne kadar dört numara smaçörü olsa da oynadığı klüp takımında, asıl libero sakatlanınca liberoluk yaptığı için bir libero da olması.

Nereden nereye? Yanlış yönetim yüzünden mahalle takımına yenilip ilk 12'ye bile girememe durumu söz konusuyken, şimdi şampiyonluğa oynuyoruz. Kulübünü Avrupa şampiyonu yapan ve Avrupa'nın en iyi liberosu seçilen Gizem son maça kadar yedekte tutulduğu için Rusya galibiyetine çok sevinmediği, hatta kırgın olduğu surat ifadesinden ve sözlerinden belli. Umarım birilerinin inadına akıl tokmağı olur bu galibiyet.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder