27 Eylül 2011 Salı

Eşcinsellerin Açık Olmayınca Hayatta Kalma Garantileri Var mı Sanki

Daha bir ay bile geçmeden bir eşcinsel/transseksüel cinayeti daha işlendi. Bu sefer kokusu etrafı rahatsız etmese, bir transseksüelin daha öldürüldüğünü hiç kimse fark etmeyecek bile. Çünkü toplumun aileye varıncaya kadar tüm birimlerine homofobi yani eşcinsel nefreti dayatıldığı ve tüm birimlerince içselleştirildiği için bir eşcinselin-transseksüelin öldürülmesi, ondan haber alınamaması hiç kimsenin umurunda değil sanırım ki, arayanı-soranı bile yok. Bir heteroseksüel evlat öldürülseydi, öldüğünü anlamak için kokusu çıkıncaya kadar beklenir miydi acaba?

Buna benzer heteroseksüel cinayetleri de oluyor mutlaka ama onlar ne yazık ki heteroseksüel oldukları için yani karşı cinse ilgi duyduklarından dolayı öldürülmüyor. Eşcinseller-transseksüeller nefret edildikleri için öldürülmeyi hak ediyorlar düşüncesiyle öldürülüyorlar ve bahanesi ilişki teklifi oluyor ama heteroseksüeller öldürülünce "ilişki teklif etti" bahanesiyle hiç karşılaşılmıyor. İki tür ölüm arasında dağlar kadar fark olmasına rağmen, benzeştirilmeye çalışılmasının arkasında, eşcinselliğe karşı duyarsızlık ve eşcinsellerin yok sayılmaya çalışılmasından başka bir açıklaması olabilir mi?

Eşcinseller açık olmazlarsa hayatta kalma ihtimallerinin yüksekliği eşcinseller tarafından da kabul edilmiş bir seçenek ama garantisi var mı acaba gizli eşcinsel olarak hayatta kalmalarının? Heteroseksist sistem ne kadar ve ne zamana kadar yaşama şansı verebilir ki kendine benzemeyenlere? Zaten eşcinseller açık kimlikleri olmadığı için yaşayan bir ölü ve solunum cihazlarının çekilmesi an meselesi.

"Zenne" filmine konu olan Ahmet Yıldız'ın açık bir eşcinsel olmasaydı, babasına itiraf etmeseydi töre cinayetine kurban gitmeyebileceğinden, yaşama ihtimalinden bahsedilmiş. Ahmet Yıldız'ın ailesinin bildiği gibi aslında bütün eşcinsellerin aileleri biliyor çocuklarının eşcinselliğini. İtiraf etmemek ne kadar ve ne zaman kadar koruyabilir peki ailesi kabul etmeyen eşcinselleri? Ailesi öldürmese bile benzer düşünceye sahip aile bireyleri eninde-sonunda gerçekleştirmiyor mu nefret cinayetlerini? En son öldürülen transseksüeli ailesi öldürmese bile gözden çıkarıldığı için, bütün aileler tarafından kabul edilmiş homofobik zihniyet yüzünden öldürülmüş sayılmaz mı?

Gizli bir eşcinsel olarak kısa vadeli yaşamsal çözümler-kurtuluşlar, ölü-yok sayılan eşcinselliğin cesetlerine sadece kefenini geç giydirir biraz. Adına da eşcinsel nefret cinayeti değil, münferit cinayet denir bu gizlilik yüzünden ve kim vurduya gitme ihtimalleri yüzde yüzdür neredeyse eşcinsellerin. Bırakın öleceksek eşcinsel olarak ölelim de, bari eşcinsel adımız bilinsin, eşcinselliğin kabulüyle diğer eşcinsellere bir faydamız dokunsun.

Biz kendimizden-eşcinselliğimizden kaçtığımız sürece, ölüm bizim peşimizi bırakmaz. Suçluymuş gibi kaçarak öleceğimize, hakkımızı ararken hak yolunda ölsek daha iyi değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder