24 Mayıs 2023 Çarşamba

AYRIŞTIRDILAR, AYRIŞTIRTTINIZ!

 AYRIŞTIRDILAR, AYRIŞTIRTTINIZ!

"Şimdi buradan soruyorum. Sivas cevabını versin. Bu CHP, LGBT'ci mi? HDP, LGBT'ci mi? İYİ Parti, LGBT'ci mi? Yanındakilerde LGBT'ci midir? Peki LGBT, AK Parti'ye sızabilir mi? MHP'ye sızabilir mi? Yeniden Refaha sızabilir mi? Büyük Birlik'e sızabilir mi? Cumhur İttifakı'na sızabilir mi? İşte aramızdaki fark bu. Biz, ailenin kutsiyetine inanıyoruz. Onun için aile bizde kutsaldır. LGBT filan bizim semtimize uğrayamaz. İnşallah seçimden sonra aile ile alakalı Anayasa değişikliği konusundaki adımı atacağız. Destek buluruz, bulmayız ama biz adımı atacağız."

https://www.ogretmenlersitesi.com/cumhurbaskani-erdogandan-lgbti-ve-aile-icin-anayasa-degisikligi-aciklamasi

Yukarıdaki sözler devletin en üst mercisinin son sözleri. Buradan şunu çıkartabiliriz. "Eşcinselliğe karşıyız, seçimlerden sonra da eşcinsellik aleyhinde yasalar çıkartacağız!" Sürekli dile getirildiği gibi eşcinsel dernekler kapatılabilir, muhafazakar kesimin istediği gibi eşcinsellik suç sayılıp eşcinseller hapse atılabilir, hatta gün gelir İran'daki gibi eşcinseller idam edilebilir. Bir gün ipe giderken, bu sistemi destekleyenler arkamdan vah-vuh etmeyin; eşcinsellerin başına her gelenden, siz de(asıl) sorumlusunuz. Çünkü siz cesaret veriyorsunuz. Bir eşcinsel olarak yaşadığım her şiddet ve sıkıntıdan, bu sistemi destekleyen en yakın akrabalarım ve aile bireylerim de sorumludur. Evet bu güne kadar direkt bana müdahele edemediniz ama desteklediğiniz sistem elinden gelen her türlü kötülüğü yaptı, daha kötüsünü de yapacak. O yüzden hiçbirinize hakkımı helal etmiyorum. Siz de bana haklarınızı haram etmeyin. Bu dünyada insanca yaşayamamışız zaten, haklarınızın haram olmasının lafı mı olur. En önemlisi de irtibatı kesin benimle. Ben kesiyorum çünkü. Nezaketen selam alır selam veririm ama gönülden bağ kopuk!

Bu sayfa bir eşcinselin sayfasıdır. Eğer homofobikseniz, değilseniz ama homofobik sistemi destekliyor, açık söyleyeyim, homofobik sisteme-eşcinsel düşmanı sisteme oy veriyorsanız, gidin, gerçek hayatta beni tanıyanlar da selamı sabahı kessin. Çünkü bana dolaylı olarak olsa zarar verenleri destekleyenlerle işim olmaz. Bu sistem eşcinsel düşmanı göremiyor musunuz; ben kime ne yaptım da bana zarar veren bir sistemi destekliyorsunuz?

Ne tuhaf değil mi; İnsanlar görülmeyen, duyulmayan şeylere inanıyorlar da, benim eşcinsellik gerçeğime karşı çıkıyorlar. Bu, akıl dışılıktır! Keşke önyargılı olacağınıza, körü körüne cahilliklerin peşine takılacağınıza; gerçekler konusunda biraz araştırarak, okuyarak öğrenip bilinçli olsanız. Bilginin çözemeyeceği, halledemeyeceği hiçbir sorun yoktur. Ama bilimsel bilgiden bahsediyorum, hurafelerden değil! Mesela tereddütte kaldığınız veya çok inandığınız ama yanlış olma ihtimali olan, hatta yanlış olma ihtimali olmadığına inandığınız ve toplumda gündem oluşturan bir kelimeyi Google'a girin ve okuyun... Her gün bir kelimenin bildikleriniz dışında bir karşılığının olup olmayacağı zahmetine girin. Çünkü bu dünyaya sadece yiyip içip mıçmaya ve körü kötüne cahilliklere inanmaya gelmedik. Kendinizi geliştirerek ölün ki, topraklar bile şaşırsın..! Çünkü ne dünya sizin ekseninizde dönüyor, ne de dünya sadece sizin dünyanızdan ibaret!

BİR GÜNÜM NASIL GEÇİYOR!

BİR EŞCİNSELİN GÜNÜ NASIL GEÇİYOR DİYE DE AÇABLİRİZ BAŞLIĞI!

HANİ SAPIK DİYORLAR YA BİZE!

Her günüm nasıl geçiyor; tenis oynamak dışarı her çıktığımda mutlaka fotoğraf çekmek dışında sokaktaki ve evdeki kedilerin bakımı, ondan sonra 4-5 saatlik uyku dışında sürekli bilgisayar başında AYNI ANDA müzik dinleyerek, bütün müzikleri indirip dosyalayarak, onlarca sayfamı ve bloğumu güncelleyerek ve güncelleme yaparken okuyarak, çünkü bir kelime veya konu, başka bir kelime veya konuyu öğrenmeye itiyor, açıköğretim derslerimi çalışarak, sosyal medyayı takip ederek, vesaire.. Bazen bilgisayar çok sayfa açtığım ve aynı anda çok iş yaptığım için kasıyor, kilitleniyor, kapatıp tekrar açmak zorunda kalıyorum... Ama çok haz duyuyorum bu durumdan. Çünkü dedikodu yapmak, okey oynamak, pikniğe gitmek, kahvehaneye gitmek vesiare bana çok boş geliyor, zaman katliamı gibi geliyor...  Geçenlerde bir arkadaş diyor ki, İngilizce öğrenmek istiyorum ama öğrenemiyorum; Haziran'dan sonra 3 ayda şakır şakır İngilizce konuşulabileceğini ispat edeceğim sizlere... Tabi 5 bin kelime ve gramerleri bilip de pratik eksikliğinden dolayı sadece beyinsel translate'yi yapamamak, yazarken sorun olmayıp da ama hızlı konuşamamak İngilizce bilmemek sayılırsa... Şuraya bağlamak istiyorum; zamanı doğru kullanırsan, insanın öğrenemeyeceği-yapamayacağı bir şey yoktur.

YENİ YAŞIMLA BİRLİKTE

Haziran ayından sonra, yeni yaşımla birlikte(54 oluyorum artık), eklem problemlerime rağmen tekrar dans etmeye başlayacağım, gitara dönmeyeceğim ama alıp da beklettiğim ve içimde uhde olan "ukulela"mı çalmaya başlayacağım, yazılarım kayıt altına alacağım-kitapsal projelerimi gerçekleştireceğim, her gün 1ir film izleyeceğim,  zaten uyanık olduğum ve bir şey yapmadığım sürece sürekli müzik dinliyorum ama keşfetmediğim bir şarkı veya sanatçı kalmasın istiyorum, yakın doğa güzelliklerini ziyaret etmeyi düşünüyorum yaz ile birlikte, vesaire... Dolayısıyla tenise artık çok az vakit ayıracağım...

Bir tane dilek tutma hakkım olsaydı; kediler ölmesin, hasta olmasın, başlarına bir şey gelmesin isterdim!

Oyum, eşcinsel düşmanlarına karşı CHP'ye! Benim düşmanlarıma oy verenlerle de bundan sonra asla işim olmaz!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder