Şu anlarımı 30 Ağustos Zafer Bayramı vesilesiyle Atatürk'ü düşünerek, dolayısıyla hüzünlenerek, heyecan duyarak, mutlu olarak... geçiriyorum. Çünkü Atatürk benim en büyük aşkım. Çünkü ben, ona duyduğum aşk kadar büyük bir aşkı hiçbir şeye, hiçbir kimseye duyamadım. Çünkü Atatürk benim için salt bir isim, salt bir lider değil; Atatürk benim için en başta eşitlik ve özgürlük demek. Hayatta da bundan daha mühim bir mesele olablir mi? Özgür olmazsanız, yaşayamazsınız bile, sadece nefes almak da yaşamak sayılmaz zaten.
Atatürk'ün insanlığa kazandırdıklarını bir düşünürseniz (gerçekten Atatürk'ü gerçek anlamda tanımak için onu okuyun derim öncelikle), Atatürk'ün dünyanın neden en büyük kişiliği olduğunu anlarsınız. Evet yanlış duymadınız; Atatürk gelmiş geçmiş tüm zamanların en büyük kişiliğidir. Çünkü insanlar toplum olarak demokrasiye kavuşur ama yaşadığımız coğrafyaya demokrasi Atatürk sayesinde gelmiştir. Yaşadığımız son 20 yıllık süreç de bize bunu çok güzel gösterdi. Demek ki Atatürk olmasaymış, bu ülke demokratik falan olmazmış. Birçoğunun içinde yobazlık uyuyormuş ki, tutucular iktidarı ele geçirince yobazlık pörtledi ve ülkeye hakim oldu yeniden.
Atatürk sayesinde kadına verilen özgürlüğe karşıtlık, son günlerde şahit olduğumuz üzere kadın sporcularımızın formalarına müdahale edilmesine kadar yansıdı, kadın sporcuların spor yapmaması şeklinde ifadelerde bulunulmasına kadar geldi süreç. Oysa Atatürk kadına sadece seçme seçilme hakkını değil, hayatta nasıl varolması gerektiğine kadar bir rota çizmişti. Kadının yeri, sadece erkeğim gerisi değildi. Bazıları diyor ya, "kıyafet kadının hayata bakışında bir ölçüt değildir" diye. Saçmalamayın, kesin sesinizi derim buna. Çünkü, burada kapanmanın sebebi din, ahlak veaire değildir; erkekliğin ta kendisidir. Toplumumuzda erkekler, "hadi karıcığım göster herkese gül memelerini, vajinandan utanmana gerek yok" diyebilir mi? Atatürk'e düşmanlığın en büyük sebeplerindne biri budur. Çünkü Atatürk kadınlara özgürlük vererek toplumun yarısına da özgürlük vermiştir. Ve 100 yıl sonra geldiğimiz nokta, kadına haklarını sağlayacak olan İstanbul Sözleşmesi'nin eşcinsellik bahane edilerek iptal edilmesi. Yeri gelmişken hatırlatayım. Bu topraklarda eşcinsellik 1858 yılında suç olmaktan çıkartılmıştır ve hiçbir zaman da yazılı olarak suç sayılmamıştır. Atatürk eğer yeni Anayasa hazırlanırken eşcinsellik konusuna değinmediyse, bundan kesinlikle eşcinsellere de özgürlük düşüncesini çıkartabiliriz. Ama kadın haklarına, muhafazakar iktidar yüzünden eşcinsellik bir suçmış gibi, eşcinsellik üzerinden bir karşı çıkma noktasndayız. Günümüz Türkiye'si, insan hakları açısından Atatürk Türkiye'sinden de geriye gitmiş bulunmaktadır şu anda.
Atatürk sadece eşitlik ve özgürlük değil, sanatı getirmiştir bu ülkeye, sporu, eğitimi getirmiştir. Latin alfabesine geçmek bile o kadar önemli ve değerli ki? Bu sayede Batı alfabesini direkt okuyabiliyoruz. Eğer Arap alfabesine mahkum kalsaydık, yabancı dilleri bu kadar kolay öğrenemezdik. Çünkü Batı harflerini okuyamayacaktık. Atatürk'ün söylemlerini okursanız ne kadar büyük bir düşünür, bir filozof olduğunu da görürsünüz. Siz hiç sıradan bir kişinin 10 dil bildiğine şahit olduğunuz mu; Atatürk o kadar yaratıcı bir zeka idi ki, tam 10 dil biliyordu. Günümüzde liderlerin diploması bile yok!!! Gösteremiyorlar ki! Atatürk bir stil ikonuydu da; giydiği kıyafetlere bakarsanız ne kadar zamansız, zaman ötesi olduğunu görürüsünüz. Ve Atatürk o kadar hümanist biriydi ki, hayvanlara çok değer veriyordu. Hayvanlara et muamelesi yapmıyordu.
İnanıyorum ki, onu anlayacak insanların yaşadığı bir zaman diliminde yaşasaydı, savaşlara bile gerek kalmazdı. O keskin zekasıyla, savaşları masa üstünde sevgi ve saygı çerçevesinde kazanırdı. Bu ülkede yaşayan diğer etnisitelere söyleyeceğim şu ki, Atatürk Türkiye'sinde demokratil bir cumhuriyette yaşama hakkına kavuştunuz. Atatürk'ü kötüleyenler, ancak kendini bilmeyen insanlar topluluğu olabilir, biz ne yaptık da acaba böyle oldu diye düşünemeyenler topluluğu olabilir. Dediğim gibi Atatürk salt bir Atatürk isminden ibaret değildir. Eğer Atatürk'ü hatmedebilseydik, şu anda dünyanı en medeni toplumlarından bir olablirdik.
Şunu da söylemeden geçemeyeceğim. Biz şu anda o kadar kötü yönetiliyoruz ki, Türk tarihinde Türkler hiçbir zaman bu kadar kötü yönetilmemiştir diyebilirim. Çünkü Türk tarihinde ekonomimiz hiçbir zaman bu kadar kötüye gitmemiş, üretimimiz hiçbir zaman bu kadar kötü olmamıştır. Biz dünyanın en büyük buğday üreticisiyken, buğday ithal etme noktasında geldik. Tarımı bile bitirdi son 20 yıllık yönetim süreci. Neden mi Türk tarihinde en kötü yönetilme sürecindeyiz; çünkü tarihmizde hiçbir zaman bu kadar kötü yöneticilere şahit olmadık. Biz şu anda ortaçağ zihniyetiyle yönetiliyoruz ki, bizi yönetenler aslında din grupları. Hangi maksatla aktarılmış ki milyonlarca para tarikatlara?
Atatürk dünya tarihine gelmiş en büyük, en mükemmel kişiliktir. Çünkü diğer insanların yaptıklarına bakın, bir de Atatürk'ün yaptıklarına bakın. Herkesin bir mücadele alanı varmış ama Atatürk bir çok alanda bir şeyler başarmış.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder