28 Ağustos 2021 Cumartesi

28 Ağustos 2021 facebook notlarım

 İnsanın dötünü başını oynatmadan oynaması oyun sayılmaz ki. Sanki sopa yutmuş gibi yürümek oyun mudur evren aşkına?

Bazıları gün ışımadan sabahın köründe, saat 5'te falan kalkmakla bir marifetmiş gibi övünür. Bir anlamda geleneksellikle varolur. Bazıları da gün doğduktan sonra yatmakla övünür. Onlar da gece hayatını yaşmanın, hayatı yaşamak olduğunu falan zannederler. Gün, güneşin doğmasıyla başlar. 8 saatlik uyku da kaliteli ve sağlıklı bir uyku süresidir. Gece 12-1 arası yatarsın, sabah da 8 gibi kalkarsın. Niye insanlar kendilerini zorlarlar ki? Herkese sağlıklı varoluşlar diliyorum...

Ben Türkiye'de şunu görüyorum. İnsanlar emek vermeden başarıya ulaşmaya çalışıyor ama o başarının istikrarı olmuyor. Dolayısıyla emek vererek başarılı olanlar da hep taşlanıyor. Mesela tenis oynayanlar... Hiç antrenman yapmadan direkt maç yapıyorlar. Masa tenisinden öğrendikleri kesmelerle falan sayı almaya çalışıyorlar. Tabi bu şekilde 1 sayı alıyorlarsa, 5 sayı veriyorlar. Antrenman yapmadan ve teknik uygulamadan başarılı olanlar ise istisnadır, onların başarısı da belli seviyenin altında olanlara karşıdır. Ama antrenman yapanlar, az çok tekniğe önem verenler ise daha istikrarlı oluyor. Emek vererek başarılı olan insanlara kızılmasını aptalca buluyorum. İnsanlar emek veriyorsa, başarılı olmalarından daha doğal ne olabilir ki?

Amerika'da evrime inanaların, yani hayvanlardan evrimleştiğimize inanaların oranı 10 yılda % 40'tan 54'e yükselerek, evrime inanmayanları geçmiş. Bunun tek açıklaması bilime inanmak ve eğitim düzeyi. Evrime inanmayanlar ise kökten dincilermiş. Türkiye'de evrimi kabul edenlerse % 25'miş.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder