Salgın sürecinde yaşadığım kültürede insanların ne kadar ayrımcı olduğuna bir kez daha şahit oldum. Korona bile bundan daha iyi!
İnsanlar kaç yaşına geliyor, okuyor bilgileniyor falan ama insan olabilmek çok başka bir şey; egodan, bencillikten, ayrıştırıcılıktan bir türlü kurtulamıyorlar. Bunu yapınca karşı tarafa ne olabilir ki; ama yapanlar ben uırkçıyım diye kendi kendilerini damgalıyorlar. Sözde eşitlikçiler bir de. Yazık!
İnsanların beyninde kötü bir imaj oluşturmak yerine, iyiniyetimi salaklık olarak algılasınlar hiç umrumda değil. Çünkü benim için önemli olan; kendimi kaybetmemek, kendimi harcamamak, kendim olartak kalabilmek. Bu şekilde uzun vadede ben kazanıyorm hep. En azından vicdanım rahat. Ben ne çirkinlikler gördüm bana yapılan ama kısa bir sonra hiçbir şey yapmamışlar gibi davranılan. Yutuyorum, çünkü manasız insanların davranışlarını kafaya takmam, çünkü hiç lüzumu yok, bir de nezaketi elden bırakmam. Ama unutuyor muyum; hayır. Hayatım bıyunca güvenilmez insanlar listesine adlarını yazdırıyorlar. Varsınız ama aslında benim için yoksunuz!
Denizli'de aşı olmayanlar kafelere alınmayacakmış. Kafeler de sizin olsun, dünya da sizin olsun ama sistemin projelerine bedenimi asla alet ettirmeyeceğim. Hatta aşı yaptrımayanları sürgün etsinler. Aşı yaptırmadığı için sistemin kurbanı olmaktan grur duyarım!
İçinde yaşadığım çevre ve tanıdıklarım; aşı yaptırmadım, yaptırmayacağım; benimle görüşmeyi bırakabilirsiniz; onurum olur bu!
Ben aşsız da yaşarım; çünkü ben doğal bağışıklığa ve seleksiyona inanıyorum. Virüslerden fazla yaşama hakkım yok; önemli olan doğa
Aşı yaptırmayanları hatta hastanelere almasınlar; yasakçılara bu yakışır çünkü!
Sisteme güvenim öyle derinden sarsıldı ki, benim iyiliğime olan şeyleri bile kabul edemem!
Şu yangınlar... Her gün 100'lerce yangın çıkar mı arkadaş? Neyine güveneyim sistem senin?
Sitemin her bir hareketi yanlış. Topluma faydalı ve de çıkarsız hiçbir işleri yok!
Ben kör değilim, aptal değilim; o yüzden hayır diyebiliyorum, sisteme direnebiliyorum!
Sisteme, dine, Akepeye, muhafazakarlığa, cinisyetçiliğe, ayrımcılığa, heteroseksizme, kapitalizme, vesaireye HAYIR. İstediğiniz yere şikayet edebilir, isteyen de mahkemeye verebilir. Hodri meydan!
Benim, ben-kendim olarak yaşayamadığım bir dünyanın sisteminden, hukuğundan, uygulamalarından bana ne? Kendim olarak linç edilmek bile daha onur verici bir şey!
İnsanların suratlarına bakıp yobaz cahilliği görünce nasıl tiksiniyorum anlatamam!
2 yıl boyunca aşısız yaşadılar, Korona'ya yakalandılar ve bulaştırdılar; şimdi aşo olunca pür-ü pak oldular da, aşı yaptımayanları ötekileştiriyorlar. Çok komiksiniz yaa!
22 milyon kişi yanılıyor olamaz! Herkesin bu konudaki inancı değişsin, bir düşünürüz! Tereddütler, tereddüdler, tereddütler...
Eşcinselliği kabul etmeyip sadece heteroseksüleliğe-kadın/erkek ilişkisine inanmak aptallıktan başka bir şey olamaz. Fotoğraf ne kadar samim!(yetsiz) değil mi?!!!
- Filiiiiz!
-Zeki-Ye!
Gerçekten yangınların devletten bağımsız çıktığına inanan var mı hala? Biliyorum çooook var!
Seçimlerde elektirk kesintisine trafolara giren kedilerin sebep olduğuna, ekranda seçim oy aktarımın durdurulmasının sistem problemi olduğuna inanan, elbette yangınların da dış güçler tarafından veya teröristler tarafındna çıkarıldığına inanır. Asıl derdimiz işte bu körü körüne inananlar!
Türkiye'deki hayat pahalılığını doların yükselişine verip, doların yükselişinin hükümetle alakasının olmadığına inana o kadar milyonlar var ki? Bilmiyorlar ki neyin, ne olduğunu-kötü yönetim olduğunu!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder