13 Temmuz 2021 Salı

12 Temmuz 2021 facebook notlarım

 12 Temmuz 2021

Eşcinselliğe neden bilim insanları değil de dine inananların karşı çıktığını düşündünüz mü? Cevabını elbette ben biliyorum!

Yobazın biri demiş ki, "ülkemiz transseksüel, ateist ve deistlerle doldu, nerdesiniz?".

Hacooo, bu dünya kimsenin değil!

Bu dünyada her canlının istediği gibi yaşama hakkı vardır. Kapasitesizlerin cahilliğine, yobazlığına katlanmak zorunda mıyız?

İsteyen istediğine inansın da, bana ne başkalarının inandıklarından; uzak durun ya, şişirmeyin kafamı-zı!

Diplomayı aldık, bir iki laf edeyim değil mi? Bu benim Açıköğretim'den dördüncü mezuniyetim; sırasıyla Halkla İlişkiler, İişletme, Sosyoloji ve son olarak da Felsefe. Niye bu kadar okudun derseniz, amacım skor yapmak falan değildi elbet. İlk dönemlerde istediğim bölümler olmadığı için İşletme'yi falan mecburiyetten okudum. Psikoloji vardı da biz mi okumadık? Bundan sonra kendime en yakın hissettiğim Fotoğrafçılık bölümünü de okuyup, artık Üni. okumayı düşünmüyorum. Çünkü fotoğrafçılığa yoğunlaşmak istiyorum. Bitirdiğim bölümlerle ilgili de hiçbir şey yapmayacağım. Benim için amaç, sadece öğrenmek ve tecrübe etmekti. Açıköğretim'i bitirmenin pek bir getirisi olmuyorsa da, orası bu okulu açıp da mezunlarını gömezden gelenlerin ayıbı, okuyup bitirenlerin değil. Hele örgün öğretim okuyup da, dersleri bile takip etmeyen, sınav günleri arkadaşlarından aldığı notları sabaha kadar çalışıp sınava giren, okulu hiçbir şey öğrenmeden bitiren ve de tezini bile parayla hazırlattırıp da, sonra da açıköğretimlileri küçümseyenlere öyle gıcık oluyorm ki; isterseniz hadi bilgi yarıştıralım; bakalım kim okuduğu okuldan daha çok şey kapmış? Bir kere örgün okuyanların öğrenmek değil de meslek, diploma ve de baba parasıyla üniversite havasını koklamak gibi amaçları var; istisnalar hariç üzerlerine alınmasın please! Bir de şu var; sen kendini güncel bilgi ile güncellemedikten sonra üniversiteyi bitirsen kaç yazar ayol? Günde kaç sayfa bilgi sokuyorsun ki kafana; Üni'yi bitirenlerin çoğu "salla başını, al maaşını, kalan vakti tatilde" şeklinde değil mi genelde! Ay pardon çok mu ağır oldu; yoo, gördüklerim bu! Ben hiç mesleğine titizleneni görmedim şu hayatta! Başarı adına hiçbir şey yok, ama lafa geldi mi, biz şurayı bitridik, eğitimini aldık, boru muyuz demesini çok iyi biliyorlar. Biliyoruz okuduklarınızı; müfredata dahil, siz yaratmıyorsunuz! Keşke okulda verilenleri de layığıyla özümseyebilseydiniz! Mesela adamlar üniversiteyi bitiriyorlar, dogmatik oluyorlar, homofobik oluyorlar, ırkçı oluyorlar ve bilgi desen zaten yok gerçekten! Ben öğretmenim diyorlar, ben doktorum diyorlar, vesiareyim diyorlar ama hayata o kadar dar bakıyorlar ki... Eşcinselliği hastalık diye tedavi etmeye çalışan doktordan hayır gelir mi sizce? Özgürlüklere karşı ama ben sanatçıyım diyor! Yuhh! 15 Temmuz senaryosunu oynayan oyunculara sanatçı diyebilr miyiz(Bugün konuyla ilgili çekilen bir film afişi gördüm de. Bir oyuncuyu çok överler ama o filmde oynamış da)?

Bir kadın önce boğuluyor, sonra diriyken yakılarak öldürülüyor ama mahkeme 5. duruşmada bile karar veremiyor. Amaç ne? Eğer ölen, resmi makamdan rütbeli bir erkek olsaydı, böyle bir cinayet bu kadar uzar mıydı sizce?

Saygı kelimesinin anlamının olmadığı coğrafya: TÜRKİYE! 

Tiroid tedavi sürecimde Cuma günü üçüncü muayenemi oldum. Kan tahlillerimin yapılması Pazartesi'ye kaldığı için Pazartesi günü, yani bugün sıra alabilmek için saat 6'da kalktım ve 7'de sıramı aldım, 8'de kan tahlillerimi verdim ve öğleden sonra kan tahlili sonuçlarımı doktora gösteremedim. Üstelik bana saat 3'e randevu vermelerine rağmen. Üstelik benden sonra muayene olanlar ve tahlil yaptıranlar doktora görünebildikleri halde; çünkü 30 kişi kapıda bekliyor ve fırsat bulan içeriye giriyor. Doktorun hemşiresi dışarıya çıkıp, kapının önünde yığılmayın, biz sizi çağırıyoruz, bize başka soru da sormayın diyor. Uzaktan, öğleden akşama kadar merdivenlere oturup olanları seyrettim. İsmim çağrılmadı. Tabi ben de ikazlara rağmen kapının önünde bekleyip, saat 3'te benim tahlillere bakacaktınız diye saygısızlık yapsaydım, işim kuşkusuz görülürdü. Yapmadım, bekledim. Doktordan tahlil sonuçlarının çıktısını aldım. Doktorun bana söyleyeceği de sadece çıkan TSH sonucua göre ilaca devam edip etmeyeceğimdi ama mesai bitti diye söylemedi. Çok mu zordu bunu söylemek? Doktorla tartışabilirdim ama tartışmadım. Çünkü değmezdi. ÇÜNKÜ BURASI SAYGI KELİMESİNİN ANLAMININ OLMADIĞI TÜRKİYE İDİ. Çünkü Türkiye'de haklı hakkını savunursa, suçlu olur. Geçen yıl doktorun biri kendisiyle görüşmediğim, yüzyüze bile gelmediğim halde, kendisine tek bir kelime bile söylemediğim halde saatlerce sırada bekletilmeye salonda tepki gösterdiğim için beni mahkemeye vermişti. Türkiye'de hakkına savunacağına, öl daha iyi.

Türkiye'de güvenilecek insanlar da vardır elbet ama tek bir kişiye bile güvenmiyorum. Çünkü güvenim öyle bir sarsıldı ki..!

Çalıştık, çabaladık ama bazıları 1500 odalı saraylarda yaşarken biz şöyle kutu gibi evlerde bile yaşayamadık, açlık sınırının altında ömrümüzü tükettik. LANET OLSUN!

Ekonomik imkansızlıktan veya Bülent Ersoy yüzünden intihar ettiği söylenen İlyas Tetik'in altı çizilen dindarlığının altından saadet zinciri tuzağıyla tanıdıklarını dolandırdığı iddiasına şaşırdık mı; hayır!

Kimse "türban"ın siyasi olmadığını iddia edemez bana. O kadar da geriz zekalı değiliz herhalde!

13 Temmuz 2021

Eşcinsellik hastalıkmış gibi, eşcinseller niye psikolojik tedavi almak zorunda? Cinsel yönelimin tedavisi veya değişmesi söz konusu ise, o zaman heteroseksüeller eşcinsele dönüşsün. Bakın o çok daha mümkün. Çünkü heteroseksüeller zozrda kalınca eşcinsel ilişki yaşayabiliyor veya yaşayanlar gizli eşcinsel bilemeyeceğim ama bilinçli bir eşcinselin heteroseksüel ilişkiyi kendini test etmek adına bile yaşaması söz konusu olamaz. Çünkü eşcinseller heteroseksüel ilişki ile asla uyanmaz. Çünkü bir eşcinsel yapısına uygun olmayan ilişkiyi asla deneyimlemez. Heteroseksüellerde sapma olabilir ama eşcinsellerde asla.

Gerçek demokrasilerde her ayrımcılığın bir cezai yaptırımı vardır. Yani Türkiye gerçek bir demokrasi değildir demek istiyorum! Ok?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder