29 Haziran 2021 Salı

29 Haziran 2021 facebook notlarım

 Hukuğumuzun yanlış aldığı kararlarda insanların şoka girmesine de ben şok giriyorum. Ne bekliyorsunuz; kadını ve erkeği eşit olarak görmeyen bir ülkede, kadınların başlarına gelenler elbette görmezlikten gelinecektir. Dişi köpek kuyruk sallasa bile, erkeğin tecavüzü bir suçtur!

Erkek egemen bir toplumda erkeklikle özdeştirilen futbolda alınan hezimetler bile bu branşın manşetlere çıkıp gündem oluşturmasının önünde bir engel değil. Kadınlarla özdeştirilen voleybolda dünya milletler liginde 3. olmuşuz, dünya sıralamasında 4. sıradayız ama hiç kimsenin umrunda değil. Olimpiyatlarda takım sporlarında bizi voleybolcu kadınlar temsil ediyor, haberiniz var mı? Voleybolda erkekerde hiçbir yaş kategorisinde ilk 20'de bile yokuz ama kadınlarda her yaş kategorisinde ilk 10'dayız!

Türkiye'de elbette hukuğun üstünlüğüne inanmıyor, adalete güvenmiyorum. Çünkü yobazlar, katiller, tecavüzcüler aklanıyor, ama insan hakları adına mücadele edenler teröristmiş gibi baskı altına alınmaya çalışılıyor, tutuklanıyor, hapse atılıyor. İnsanlar artık korkudan hakkını bile savunamıyor. Neden biliyor musunuz; çünkü biz hala bilim toplumu değil, dine inanan, hayatı din eksenli yaşayan, din üzerinden kararalar alan bir toplumuz. Eğer bir ülkede cinsellik, cinsel yönelim, çıplaklık gibi şeyler ayıp, günah diye yagılanıyorsa, hırsızlık, yolsuzluk, haksızlık sanki normalmiş gibi görmezlikten geliniyorsa, o ülkede hak, hukuk, adalet yok demektir. O yüzden de insanlar terörist damgası yememek ve tutuklanmamak için hakkını bile savunamıyor. Çünkü haklıyken suçlu bile çıkarılabileceğini biliyor. Hatırlıyor musunuz, tek elden yönetim için evet-hayır referandumuna gidildiğinde, etmeyin ağalar beyler, bu bir particilik değil, toplumun tüm birimlerinin tek elden yönetilmesidir, kararların tek bir kişi trafından alınmasıdır dedik ama dinletemedik. Şimdi yargı da iktidardakiler tarafından yönetiliyor, hatta özel avukatların mercisi Barolar bile. Yani vatandaşın bırakın adil olarak yargılanmasını, kendini parasıyla savunabileceği bir mercii bile kalmadı. Hatırlıyorsunuz Diyanet ile Baroların sürtüşmesini ve haktan hukuktan bahseden kişiler hakkında açılan soruşturmaları. Gün gelecek sizin de adalete ihtiyacınız olacak, gün gelecek sizin çocuklarınız da tecavüze uğrayabilir, öldürülebilir çünkü. İşte o zaman tecavüzcüler, katiller serbest bırakılınca, şimdi olduğu gibi adalet nerede diye isyan mı edeceksiniz, yoksa size dayatılan hayata boyun mu eğeceksiniz? Bu seneki Onur Yürüyüşü'nde eşcinsellerin gene nasıl tartaklandığını gördünüz. Eşcinseller mağdur insanlardır, hiç kimseye zarar veremezler, sadece hak peşinde koşuyorlar. Haksızlıklara sesinizi çıkarmanız için illa ki sizin de mi haksızlığa uğramanız, canınızın yanması gerekiyor. Zaten şu aşamada hangi kesimin başına ne gelirse gelsin, zaten bir şey yapamayacaklar. Muhafazakar zihniyet tarafından ele geçirilen adalet sistemi ne diyorsa, kaderinize bıyun eğpeceksiniz. Geçmiş olsun, başınız sağolun, El fatiha!

Reis lafına irrite oluyorum. Kimse, kimsenin efendisi değildir, reisi falan değldir! Nokta! Var mı itirazı olan?

Muhafazakarlar, ördünüz başımıza çorapı, sökün sökebilirseniz artık; dolandı da dolandı boynumuza!

Muhafazakarlar, sayfamdan gider misiniz? İrrite oluyorum sizlere!

Muhafazakarlığa asla ve asla saygı duymuyorum!

İktidarla ilgili telefonda bile sohbet edemiyorum. İnsanlar dinleniyor olabiliriz diye, korkusundan hemen telefonu kapatıyor! Tüu!

Bazıları diyor ki, ben hür irademle istediğim politlayı desteklerim. O zaman hak-hukuk, özgürlük, demokrasi bekleme!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder