Semtinizde pazar kurulduğu gün, marketlerde sebze, normal zamanındakinin ve pazardakinin yarı fiyatına düşüyor; bilginize!
Bir çok insan tanıyorum bu tarikatlara, cemaatlere takılıp da Atatürk düşmanı falan olan, laikliğe ve modernliğe karşı olan, bilime sırtını dönüp gerçeklerden bihaber yaşayan, dolayısıyla kendine benzemeyenlerden nefret eden, onları düşman belleyen, bu yüzden toplum içindeki kutuplaşmaya ve de kindarlığa sebep olan... Yalan mı? Hadi yalan diyin. Ben hiç görmedim bu tarikatlıların Atatürk'ü sevdiğini, başı açık ve de haklarını savunan ve de ayakları üzerinde durabilen bağımsız kadınları sevdiğini, eşcinseller gibi yaşama hakkı mücadelesi veren eşcinseller gibi farklılıklaır sevdiklerini, toplumun dışında kalmış kesimlere karşı yardım konusunda duyarlılık gösterdiklerine falan hiç şahit olmadım. Onlar için varsa yoka sadece maneviyatları-inançları, manevi tatminleri ama bunu da sadece kendilerine dikte edilen şekilde... Yalan mı, hadi yalan diyin!
Ne diyor bunlar gerçekten..? Savaştan bahsediyorlar, bilinmez ordulardan bahsediyorlar... Kendileri inanıyorlar mı kendi dediklerine acaba? İnsanları provake etmekten başla hiçbir şey değil bu. Karşılarında 80 milyon Halil olsa ve onları benim manasız gözlerle seyrettiğimi görseler, gene aynı edayla konuşabilirler mi acaba? Ama sevgi sözcüğünü, barış sözcüğünü, huzur sözcüğünü duyunca çığlıklar attığımı duysalar, hangi lisandan konuşurlar acaba? Ben siyasilerin asla barış ve huzur istediklerine inanmıyorum. Çünkü ağızlarından hoşgörü, sevgi, saygı, barış sözcükleri asla çıkmıyor. Ve siz bunları gerçekten destekliyor musunuz? Eğer dünyayı ben yönetseydim, sadece aşk ve sevgi olurdu, huzur olurdu, sefahat olurdu, eşitlik ve özgürlük olurdu, hak hukuk olurdu ve hesabımda falan bir kuruş para olmazdı... İnsanlar 3-5 saat çalışır, ondan sonra keyfini yaşardı. Ağzından tek bir kelime ayrımcılığa ve nefrete dair kelime çıkan ise hapsi boylar, ikiye ayrılan dünyanın nefret bölümüne sürülürlerdi. Dünyadaki huzurun tek anahtarı sevgidir. Tabi bu da akıl ile mümkündür. Evet savaştan, öldürmekten bahsedenleirn aklı yoktur. Noluyor nefret ve öldürmekle? Kim kazanıyor? Sadece akılsız egolar tatmin oluyor.
Benim oy vereceğim kişi, nefretten ve de bilim dışı şeylerden bahsedemez! Yeter artık!
Bazı insanlar neden her şeyi din penceresinden görüyor? İster kapasitesizlik diyin, ister kapasitesizliğin getirdiği kendini geliştirememişlik, geliştimek için ise işin kolayına kaçıp hiç çaba sarfetmemek diyin... Çok yaşa Macaristan Türkleri diyorsun, sen Haçlı mısın diyor. Hazar Türkleri diyorsun, Yahudi misin diyor. Gagavuz Türkleri diyorsun, Ortodoks musun diyor. Türkmen diyorsun, Alevi misin diyor. Bunlara göre herkes Sünni Müslüman olmalı, hatta şeriatçı olmalı, kendine benzemeyenlere de düşman olunmalı. Şunu kafanıza iyice sokun artık; herkesin bir kimliği vardır ama herkes dine göre bir kimlik belirlemek zorunda değil. Bastırılan pörtlermiş. Siz ne kadar kendi kimliğinizi dayatırsanız, diğer kimlikler de bir o kadar kendini gösterecektir. Mesela siz eşcinsellik günah dedikçe benim eşcinselliğim depreşiyor da depreşiyır. Bunun gibi. Biliyor musunuz, cahiller kendilerini çok mühim görürler. Oysa onları tınlayan yoktur. O yüzdendir dayatmacılıkları. Bir de bilim dışı hurafeleri sanki atomu bulmuşlar gibi nasıl böyle değerli değerli anlatırlar ya... Gülüyorum sadece. Hayat o değil ki... Şunu da hatırlatayım. Her kesimin muhafazakarı olur, muhafazakar eşcinsel de olur ama muhafazakarlıkta laiklik, eşitlik, demokrasi, özgürlük olmayacağı için, muhafazar bir eşcinsel özgür ve eşit olamaz. Muhafazakarlık sana o hakkı vermez ki. Muhafzakar bir eşcinsel olarak sen bile eşitliği ve özgürlüğü kendine hak göremezsin ki. Bir yerde muhafazakar ölçütler çerçevesinde tutarsın kendini... Bir eşcinsel dinsiz yaşayabilir ama dine inanan bir eşcinsel, eşcinselliğini yaşayamadan yaşayamaz. Anlaşılmayan bir şey var mı?
Bugün pazarda sebze beklediğimin aksine 1-3 lira arasındaydı. 1 liraya domates ve salatalık aldım. Sistem, vatandaş mutlu oldu diye kudurmuştur artık. Gerçekten siyasetin toplumları düşündüğne inanan var mı? Çünkü herkes hayatını ucuz bir şekilde karşılarsa çok mutlu olur, hayatını gönlünce yaşar ve iktidarları tınlamaz, ve iktidarlar da vatandaşa söz geçiremez, ideolojileirni uygulayamaz, kendi çıkarlarını onlar olmayacağı için gerçekleştiremez. Bazı toplumların geri kalmasının sebebi toplumların kendisi olsa da, iktidarlar da güçlerini bu doğrultuda kullanırlar. O yüzden yöneticilerin benim vatandaşım demeleri falan bana o kadar samimiyetsiz ve itici geliyor ki... Yöneticiler vatandaşları gerçekten düşünmüş olsalar, maaşları onlarınkinin 20-30 katı olur mu?
Allahın izniyle lafından nefret ediyorum.Bu, sorumluluktan kaçınca Allah izin vermedi demek için bir kaytarma zemini hazırlamaktır
Hani çok tarzın değildir, bir albümüğnü almamış, oturup da bir şarkısını dinlememişsindir ama bir şekilde popüler olduğu için biliyorsundur. Türkücü Oğuz Yılmaz kalp krizinden ölmüş. Üzüldüm. Kanser gibi kalp krizleri de çok can yakıcı...
Tarikatçıların görüntüleri bile o kadar ürkünç ki. Bunları dinlemeye falan korkmadan nasıl gidiyorlar? Ben bunların bulunduğu bir yere tesadüfen düşsem, sanırım öldüm ve cehennemdeyim sanırım! Filmlerdeki Azrail gibi görünüyorlar.
Disiplinsizliğe, standartsızlığa, sorumsuzluğa, duyarszılığa, haksızlığa, tahammül edemiyorum... Alıp başımı dağa çıkasım geliyor!
Eğer Batı'daki disiplin ve standart içinde yaşadığımız kültüre uyalansaydı, insanları tamamına yakını sınıfta kalırdı!
Bir toplum olarak trafikte bile yayaların hiç kırmızı ışığı tınlamaması, sanırım Ortaçağ'da trafik lamanası olsaydı, günümüzde o çağdan bile geri sayılırdık. Çünkü Ortaçağ'da araba olmasa bile yayalar kırmızıda dururdu. İşte o kadar geri olmaktan bahsediyorum!
İnsanlar Batı'yı küçümsüyor, ahlaksız falan ilan ediyor ya; insanların bu kadar akıl dışı olmasını aklım almıyor!
İçinde yaşadığımız kültürün, insani gelişmişlik, özellikle insan hakları açısından, 50 Avrupa ülkesi arasında sonuncu olması nedir
Eşcinsel hakalrı konusunda, çizelgede Türkiye'nin yerini bulabilir misiniz? Çok kolay. Biraz mantık yürütün. Hani sondan ... derler ya..!
Cahil insan, hiçbir şey bilmediği için, hayattaki bütün bilginin kendi bildiklerinden ibaret olduğunu ve her şeyi bildiğini zannedip, kendini çok bilgili; gerçek anlamda bilgilileri de laf salatası yapan ukala zannedermiş... Mesela cahile bir bilgi sun, hemen sen nereden biliyorsun der, uydurmakla itham eder. Mesela cahillere virüs olayını anlatamazsın. Onlar; kış gelir, havalar soğur, üşütürsün, nezle olursun zanneder. Mesela depremin bir fay kırılması ve gezegenin kendini onarması olduğunu anlatamazsın. Onlara göre bütün olaylar çıplaklar, özgür cinsellik veya eşcinsellik yüzünden Tanrı'nın bie cezasıdır. Onlara göre doğa olayları da Tanrı'nın izniyle oluyor. Tanrı Japonları veya ahlaksızla itham edilen Kuzey Avrupa ülkelerini daha mı çok seviyor acaba? Çünkü hep onları koruyup kolluyor. En rahat yaşayan ve de başlarına bir şey gelmeyen onlar çünkü.
Kirpileri kedi mamasıyla besleyebilirsiniz... KİRPİLERİ DE SEVELİM...
Mayıs ve Haziran ayları, Danaburnu'arın yumurtlama ve çoğalma dönemiymiş. Onları da sevelim mi?
Sincapları sevmeyen var mı acaba?
Babylone Radio 10 yıllık yayın hayatından sonra kapanalı 1 yıl oldu.
1996'da kurulan ve 2016 yılında 20 yaşında öldürülen Radikal gazaetesinin ölümünün üzerinden 5 yıl geçti...
Bu ülkede neyi çok sevdiysem, onu yok ettiler. Lanet olsun!
Fetullah Gülen yıllarca normal bir şeydi bu ülkede; sonra terörist olduğunu öğrendik. Keza Sedat Peker... Yıllarca bu ülkede yaşıyordu, şimdi ülke dışında aranan bir suçlu. Adnan Okta yıllarca kedicikleriyle TV'lerde canlı yayınla bambaşka bir din akımı yaratmaya çalıştı ve insanlar keyifle izledirler. Sonra suç örgütü olduğu anlaşılıp hapse tıkıldı. Niye yanlışların 20-30 sene sonra farkına varılıyor. Önceden bilinmiyor mu acaba? Yoksa yoksa, ben bir şey demiyorum artık...
Eurovision 2021, Birimci Yarı Finali'ni şöyle hızlıca izledim geçtim. Gerçekten benim için çok sıkıcı artık. Belki de içinde Türkiye olmadığı içindir. Bana göre sadece 1. Yarı Finalin değil, tüm şarkıların en iyisi Litvanya adına yarışan şarkıcısının eşcinsel olduğu grup The Roop Band ve şarkıları Discotuque. Sonra da Azerbaycan adına Yarışan Efendi grubunun Mata Hari şarkısı. Ama Azerbaycan'ın şampiyon olma ihtimali yüksek bana göre. Çünkü şarkı çok dinamik.
Geçtiğimiz günlerde eşcinsel olduğu için akrabaları tarafından öldürülen 20 yaşındaki Alireza Fazeli-Monfared sonra, şimdi de 47 yaşındaki İranlı yönetmen Babak Khorramdin evlenmek istemediği için anne ve babası tarafından ilaç verilip, bayıltılıp bıçaklanarak öldürülmüş...
Azerbaycan'ın Eurovision şarkısını niye sevdim? Çünkü Snow'un "İnformer" şarksııyla birebir aynı ve Konyalım türküsünden sample var.
HERKESİN TANRISI KENDİ KAFASINA GÖRE İŞTE!
"Son 20 yıl"da Radikal Gazetesi ve Radyo Babylone kapandı, Eşcinsel Onur Yürüyüşü, Eurovision ve Huysuz Virjin yasaklandı!
Muhafazakar iktidar zarar vermekten başka faydalı ne yapmıştır ki? Yol-su demeyin; bizim paramızla herkes yapar. Cebinden mi..?
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder