20 Mayıs 2021 Perşembe

18 Mayıs 2021 facebook notlarım

Gülden Karaböcek'in 1976'da kendi düzenlemesiyle bir Aşık Mahzuni türküsü... Gülden Karaböcek'in neden zamansız bir sanatçı olduğunun kanıtı... 45 yıl önce yapılmış bir plağın, günümüzde daha  ötesinin yapılamayacağı bir nokta... Kendi sesiyle farklı tonlarda çift vokal yapması şarkıya ayrı bir nitelik katmış... Selda Bağcan daha bir Folk-Anadolu Rock ama Gülden karaböcek rock tınılarını da kullansa da Pop Folk'un 1 numarası bana göre... Aynı 45'lik plağın bir yüzündeyse, gene kendi düzenlemesiyle bir Ferdi Tayfur şarkısı yer alıyor; Kır Çiçekleri. Şarkı arabesk olmaktan çıkmış, tadından yenmez bir pop şarkısına dönüşmüş. Gülden Karaböcek, bundan 45 yıl önce şarkılara evrensel bir boyut katan en önemli unsurun düzenleme olduğunu keşfedip, şarkılarını kendisi düzenlemiş.

Gerçekten çok doğru değil mi; biz 2021'de bile hala sakız çiğnemek orucu bozar mı, bunu bile öğrenmemişiz, anlayamamışız! Korona aşısını Türkler niye Türkiye'de değil de Almanya'da buluyor sizce?

İkisi de Türk. Türkiyede yaşayan ÇiftlikBanklı Tosun Paşa, Almanya'da yaşayan, Korona aşısını bulan..! Batı ile aramızdaki farklardan biri de bu işte!

Hiçbir beste, iyi bir düzenleme olmadan dinlenebilecek bir seviyede olmaz. Gülden Karaböcek bu ülkenin en iyi aranjörlerindendir de... Gülden Karaböcek komple bir sanatçıdır. Beste yapar, söz yazar, düzenleme yapar ve de bağlama ve gitar çalan bir enstrümanisttir. Gene Gülden Karaböcek düzenlemesi ve yorumuyla 45 yıl öncesine ait bir Ferdi Tayfur şarkısı...

Gülden Karaböcek keşke bütün Ferdi Tayfur şarkılarını da düzenleyip söyleseymiş. Ferdi Tayfur'un duygu yüklü notaları, Gülden Karaböcek'in hüzünlü sesiyle romantizmin doruklarında birleşip, gönüllerimize dantel gibi baymayan kontrollü pop tadında bir melankoli işliyor....

Gülden Karaböcek, hüzünlü şarkılarıyla bizi adeta Stockholm sendromuna sokup, ölünceye kadar kendisine bağımlı ve sadık bir dinleyici kılıyor.

Özgür ruhlar en gerçek aşkı yaşar. Çünkü etkilendikleri hiçbir koşul yoktur. Mülkiyetsizdirler. Sevgileri katışıksızdır.

Şu anda aşk halindeyim. Oysa ne seviliyorum, ne de bana ait bir sevgili var. Ama konsantre bir sevgi var içimde birisine karşı.

O hayvanın yerinde olup, beni kesecek olanın gözüne bir tekme atıp, hayatını karartmak isterdim! Evet, kurban olayına karşıyım; çünkü her canlının yaşama hakkı vardır; insanlar hayvanlardan daha fazla yaşama hakkına sahip değildir. Üstelik bir içgüdüleriyle hareket etme noktasını aşıp, aklı olan canlılar değil miyiz? Var mı itirazı olan; gidin soyo fasülyesi yiyin..! Daha organik protein!

Hayvanların kurban edilmesine karşıyım. Beni bu yüzden sevmeyecek olan görüşmez, olur biter!

Hayvanları öldürmeyin, sevin onları; bak o zaman daha güzel insanlar olacaksınız, ruhunuz nurlanacak!

Pardon aşk neydi? Bir simitlik kocaman bir dünyaydı belki de!

Eğer Neşet Ertaş türküsünü Gülden Karaböcek düzenleyip yorumlamasaydı, böyle bir güzellik ortaya çıkarmazdı tabiki de ve baharımız güz, yazımız kış olmazdı!

En sevdiğin Gülden Karaböcek şarkıları hangisi deseler, işin içinden çıkamazdım. Çünkü yorumladığı her şarkı çok güzel!

Çocukluğumdaki 7 Gün, Gong, Hey, Ses gibi dergilerin posterleri öyle derin iz bırakmışları ki, bazı sanatçılar o halleriyle beynimde yer alıyorlar hala. Gülden Karaböcek'in 80'li yıllardaki bu posteri de köydeki evimizin duvarını yıllarca süsleyenlerden....

Etrafınıza bakın ve karakteri kör, kişiliği topal olmayan insan varsa, ona iyi sahip çıkın, kaçırırsanız bir daha ele geçiremezsiniz.

İnsanlara egolusun dediğin zaman kızıyorlar. Egolu değilseniz niye üzerinize alınıyorsunuz ki? Egolusunuz işte. Yani Boşşşşş!

Azize Gencebay'ı bilir misiniz bilmem. Çocukluğunda Hey dergisindeydi sanırım. Koltuğa oturmuş, göğüs dekolteli frirkikten bir pozu vardı ve başlık: BEN RAHİBE DEĞİLİM! 10 yaşındayken bile, hatta daha küçük yaştayken magazin takip ediyordum. Sanatçıların dünyası bana çok büyüleyici geliyordu...

Atatürk'ü sevmeyenler sevmesin; Tınnnn! Gerçekleri göremeyecek kadar cahil insanların önce kendini sevmeyi öğrenmesi gerekiyor ki, güzellikleri görüp sevebilsin. Atatürk kimliği damarlarında dolaşanlar olduğu sürece, onu gerçek anlamda sevenler yeter. Bir de kendini aydın olarak görüp de Atatürk'ü salt bir birey olarak gören cahiller var. Onları da tınlamayacaksın. Çünkü onlar da cahil. Atatürk, toplumsal faydacılık adına evrensel bir fikirdir, düşüncedir en başta...

Bizde alkol, tütün yasak değildir asla, ama süt içeriz, ayran içeriz sadece! Yasaklara karşıyız, tercihlere saygılıyız!

Seksenlerden bir esinti..! Gülden Karaböcek!

Diyorlar ki, "Seçecek muhalif lider yok ki, seçelim". Hayır, seçebilecek bir bilinç yok bence! Seçimlerinizden siz sorumlusunuz!

% 92'ye mi inanalım, ellerinde bulundurdukları ajansa mı? Bence al birini, vur ötekine!

Vay vay vay vay vay! Acaba? Kendi kendimize gelin güveyi mi oluyoruz acaba? Tabana bir yaranma politikası olmasın bu? İstanbul Sözleşmesi'ni feda etmek yetmedi, şimdi de Filistin üzerinden... Birazcık bile aklı olan insana bu tür manevralar o kadar komik geliyor ki! Ama gerçekten bir çok insan, İstanbul Sözleşmesi'ne eşcinsellik yüüzüden karşı çıkıldığına inandı biliyor musunuz? Halkın hassas noktalarından yakalamaya çalışıyorlar; ahlakçılık gibi, din giib, aidiyet duygusu gibi... Yiyen, yiyior anlayacağınız! Yoksa sokaklara savaş diye koşanlar olur muydu, İsrail'e karşı öfke nöbetleirne girilir miydi?

Şimdi bazıları zannediyor ki, arılar insanlar için vardır...

Diş hekimine saldıran kadınlar şimdi ne düşünüyordur acaba? Utanıyorlar mıdır? Yargı hesap soracak mıdır bu kadınlardan? Bir tanesi üstelik mahalle muhtarıymış. Tabi bulmuşlar yaşı bir adamı, vuruyorlar da vuruyorlar. Bazen insan diyor ki böyle kadınlara, beter olun! Yurt dışından kaçak olarak çalışmaya gelmiş, doktırdan para sızdırmaya çalışmış, alamayınca bana tecavüz etti diye iftira atmış, mahalleli kadınlar da 70 yaşındaki adamı darp etmişler. Bazan kadın haklaırna falan inancım kalmıyor inanın. Önemli olan bence cinisyetsiz insan hakları olmalı!

Noldu, unuttunuz mu? O anlık bir gaz alma durumuydu gaz bulunması haberi! Boş hayallere sevinirsiniz, sonra da kandırıldığınızı unutur gidersiniz işte!

Hala anlamadınız mı; vızzzt!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder