21 Mayıs 2020 Perşembe

SEKS İŞÇİLİĞİ, TRANSSEKSÜELLİK VE HURAFELİK!

Yıllardır aynı şeyi söylüyorum ama bu kadar özgürlükçü ve bireyselliğe bu kadar önem veren bir olamama rağmen tersten anlaşılıyorum; çünkü öyle anlamak istiyorlar.
1. Seks işçiliğini tasvip etmemem, benim seks işçiliğine karşı olduğum anlamına gelmez. Tasvip etmememin sebebi, gelişmemiş toplum olmamızın etkisiyle, heteroseksizm ve ahlakçılığın, eğer ötekileştirilmiş bir bireyseniz veya kesimseniz, önyargılardan dolayı daha da yanlış anlaşılacağınız, daha da ötekileştirileceğiniz içindir. Mesela LGBTİ ve de seks işçisi misiniz; bu sizi onların gözünde riskli bir boyuta taşıyacaktır. Hem lanetli, hem de ahlaksız diyeceklerdir. Onlar senin doğuştan böyle ve de ötekileştirlmekten dolayı mecburiyetten seks işçiliği yaptığınızı düşünmezler ki. A) Düşünemezler, B) Duyarlı insan olmak heteroseksizmin çıkarlarına ters düşeceği için duyarlı olmak istemezler.
Ne yapmanız gerektiğini sorabilirsiniz LGBTİ'ler için yaşam koşullarını, zorunlulukları göz önünde bulundurduğumuzda; Eğer ben her türlü ötekileştirmeyi göze alabilirim ve istediğim şekilde yaşarım, kime ne diyenlerdenseniz, amenna ama yarın baışınıza bir şey geldi diye de sızlanmayın. Bana kalırsa, insanca yaşamanın toplumsal ve hukuksal mücadelesi koşulsuz şartısız verilmeli, her LGBTİ aktivist olmak zorundadır ve hayatlarını da kendilerini koruyacak şekilde yaşamalıdırlar. Canınızı riske atarak, manasız kahramalığa gereık yok.
2. Bakınız, bu konu çok önemli. Benim eşcinsellik konusundaki düşünecelerim, ifade özgürlüğü kapsamında, olaya kendi bakış açım ve bu kimseyi ırgılamaz. Sen içindeki duyguları istediğin şekilde ifade edersin ve ben buyum, böyle olmak şudur, YANİ, ben kadınım, yanlış bedende doğmuşum ve trans geçiş ameliyatıyla cinsiyet değiştirmek tek doğrudur... Buna kimse bir şey demiyor ki zaten, diyemez de ve doğrusu başka olsa da, sen aklııa koyduğunu yapacak olduktan sonra seni kimse durduramaz. Nasıl mutlu olacaksan, kendini nasıl psikolojik olarak iyi gerçekleştireceksen, hayatın ve bedenin kendi tasarrufundadır; bu seni doğal halinden daha çok tatmin edemeyecek olsa da, toplum seni değiştikten sonra gene kabul etmeyecek olsa da, karşı cins seni heteroseksüel olarak görmeyecek olsa da, hatta bu durumun verdiği mutluluk yapay bir mutluluk olsa bile, eskisinden daha sağlıklı olamasan bile, vesaire...
Farklı düşüncelere de takma kafayı; çünkü sen nasıl aklınca düşünüyorsan, başkalarının da aklınca düşünceleri, doğruları, yanlışları vardır ve bunları ifade etme özgürlükleri, ve de hayata geçirme hakları vardır. Eğer sen başka düşüncelerden, başka ifade şekillerinden, başkalarının doğru-yanlış demelerinden olumsuz bir şekilde etkileniyorsan, senin gerçekten kafanda problem vardır. Mesela benim eşcinsellikle transseksüellik aynıdır, birisi bedeniyle barışmış eşcinsellik, diğeri bedeniyle barışamamış eşcinsellik demem seni üzmemelidir. Çünkü ben, bana göre, kendini trans kadın olanlardan farklı hisseden biri değilim. İçimde bir kadın var ve erkeklerden hoşlanıyorum ama bedenimi değiştirmemin bana hiçbir fayda sağlmayacağına inanıyorum. Çünkü akıl ve mantık çerçevesinde hareket ediyorum. Yani ben, penisimi kesitrerek, silikon meme taktırarark, hormon alarak, kadın kılığına girerek, kısaca toplumsal cinisyete uygun kadın rolünü oynayarak mutlu olamam, bu beni tatmin edemez, kendimi sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmemi sağlayamaz. Benim bu düşüncelerim, konuya bakış açım; seni kesinlikle rahatsız etmemeli, çünkü senin transseksüleliğine olumsuz etki etmez benim düşüncelerim, söylemlerim ve kendimi ifade edişim ve gerçekleştirişim; çünkü ben senin kendini nasıl ifade ettiğine asla karşı olmadığım gibi, her türlü desteği de sağlarım ama dediğim gibi konuya kendi bakış açımı da değiştiremem ve de ifade ederim. Sen yapın gereği eşcinselliğe de mesafeli durmaya devam edebilirsin ama tavsiyem, bence eşcinselliğe bakış açını yumuşat derim. Çünkü bu homofobiye giriyor ve toplumun homofobisinden çok da farklı değil, hatta daha tehlikeli; çünkü en başta kendine zarar veriyorsun, çünkü kendinle savaş halindesin ve toplum sana bir şey yapmayacak olsa bile, kendi homofobinin psikolojini yormasıyla, yapacak düşüncesiyle paranoyaya sürüklenebilirsin...
3. Gelelim dogmatiklere... Siz istediğinize inanabilirsiniz ama bu size, başkalarının hayatına müdahale etme hakkını vermez. Biliyorum, sizlere hiç laf anlatılamıyor; eğer laf anlatılabilecek kişiler olsaydınız, bu kadar cahil kalmazdınız. Şunu bilin ki, bilim ve reel gerçekler dışındaki tüm söylemleriniz hikaye ve bu devirde yobaz dayatmalarınız hiçbir şekilde sökmez; sadece ortalığı bulandırırsınız. Ben eşcinselliğimi hissedip yaşarken, sen günah desen kaç yazar, ahlaksızlık, sapıklık, hastalık desen kaç yazar; kendin konuşur, kendin dinlersin, ancak senin kafandan olanları etkileyebilirsin ama hayatın gerçeklerini değiştiremezsin. Hayat bildiği gibi devam eder. "Ortaçağ zihniyeti" eskiden beri vardı, hala da var, ve varolacaktır da elbet; çünkü herkes aynı seviyede doğmuyor beyin kapasitesi olarak. Sizin beyniniz hurafelere kumanda eder, bazılarınınki bilime. Bunun başka bir açıklaması yok; sizin gibi cahil ve yobazlarla da sidik yarışına girmek çok manasız. Parazit yaparsanız da, kendimizi savunuruz elbet. Ama öyle müdahale falan edemezsiniz artık. Çünkü internet çağında artık kuru gürültüden başka bir şey değil cahillikleriniz...

***

Bir şeyi netleştirmek istiyorum; zannedildiği gibi hiçbir eşcinsel veya transseksüeli savunmuyor, hiçbir eşcinsel dernek veya örgütle de yan yana değilim. Ben bir eşcinsel olarak sadece eşcisnelliğin doğallığını savunuyorum. Çünkü eşcinsellik savunulabilir ama sırf bir insan eşcinsel diye de savunulamaz. Çünkü bir insanın duruşu değildir eşcinsellik, sadece cinsel yönelimidir. Yanlış bir kişiliği ve karakteri savunmak da, eşcinsel hakları mücadelesiyle bağdaşmaz. Aynı şey dernekler ve örgütler için de geçerli; eşcinsel hakları savunucusu diye, duruşunu beğenmediği bu grupların eşcisnelliği savunmasını da, beni savunmasını da istemem. Çünkü benim eşcinsellik anlayışımı lekeliyorsa onların savunuları, uzak dursunlar benden. Çünkü benim cinsel yönelimim olan eşcinselliğim, hiçbir ideolojiye alet edilemez! Ve benim eşcinselliğe bakış açım, Türkiye'deki eşcinsellerin ve oluşumların bakış açılarıyla asla örtüşmediği için, onların ayrımcılığına, ötekileştirmesine, heeteroseksüellerinkinden daha çok maruz kaldım. Ben eşcinsel haklarını savunmaya devam edeceğim ama bunu bağımsız olarak tek başıma yapacağım ve Türkiye'deki bireysel veya grupsal hiçbir mücadeleyle ilişkilendirilmek istemiyorum; uzak dursunlar benden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder