3 Mayıs 2020 Pazar

Eşcinsellik sapıklıksa, eşcinsellerin tuttuğu oruç kabul edilir mi?

Eğer bir insan; bilim, felsefe, mantık gibi alanlara uzaksa, bu konularda hiç okumamış-okumuyorsa, hurafik olmasına şaşırmalıyız!

LAİK ATATÜRK TÜRKİYE'SİNİ BEĞENMEYEN ÖTE DÜNYAYA MI GİDER, BAŞKA BİR GEZEGENE Mİ BİLMİYORUM AMA BURASİ HURAFİK BİR ÜLKE DEĞİL, DEMOKRASİ İLE YÖNETİLEN BİR ÜLKE! BUNU KAFANIZA İYİCE SOKUN!
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları beyannamesi nedir bilir misniz? Orada der ki, "Bütün insanlar eşit doğar ve eşit haklara sahiptir!"
Ama din adamı Diyanet Başkanı bilimsel dayanağı olmayan söylemlerle; eşcinselleri, nikahsız birliktelik yaşayanları ve HIV hastalarını günahkar olmakla suçluyor, toplumun düzenini bozmakla, bütün felaketlerin sorumlusu olmakla suçluyor. Yani bilimsel hiçbir kanıtı olmayan akıl ve mantık dışı bu ithamlar devletin en üst mercisi tarafından DA onaylanıyor ve muhafazakar kesimi galeyana getiriyor. Bu Türkiye'nin eğitim seviyesinin bir ölçütüdür. Ve bunu tasvip etmeyen hukuk sistemimiz bu muhafazakar kesim tarafından resmen linç ediliyor, haklarında soruşturma başlatılıyor. Düşünün dogmatik-hurafik insanlar tarafından eşcinseller, nikahsız yaşayanlar ve HIV'liler aslı astarı olmayan günah ve ahlak kavramlarıyla nefret suçlarına hedef gösteriliyor ve bu konu 80 milyonluk Türkiye'nin bir haftadır 1 numaralı gündemi. Böylece sadece hedef tahtasına konan eşcinseller değil, nikahsızlar veya HIV'liler değil; adalaet sistemimiz, hak ve hukuk, insan hakları, eşitlik ve özgürlük, vicdan, duyarlılık, insanlık, vesaire... Yani şu muhafazakar kesimin ağızlarında çıkan laflar hakaretten öte, resmen birer tehdit ve en ama en kötüsü de, kendilerinin farkında olmamaları. Yoksa bilinçli bir insan gerçekten insan haklarını bu kadar yere serecek kadar fütursuz olamaz. Bazı şeyler size göre günahsa günah ve bu sadece sizi bağlar; herkesin nasıl yaşayacağından kime ne; hak ve hukuk devletinde yaşıyorsak, insanları bir bilinmez olan dogmatiz, din, günah-sevap kavramları üzerinden yargılayamazsınız; günah denilen şey, dini inancı olanaların öte dünyada vereceği bir hesap ve bu sadece onları bağlar; onların dışındakileri değil ve biz şu anda bu dünyada yaşıyoruz, dolayısıyla öte dünya kurallarını bu dünyaya dayatamazsınız; sıkıyorsa buyrun dayatın da, boyunuzun ölçüsü alın; UNUTMAYIN Kİ BİZ LAİK ATATÜRK TÜRKİYE'SİNDE YAŞIYORUZ; ORTAÇAĞ'DA DEĞİL! BEĞENMİYORSANIZ, GİDECEK OLAN İNSAN HAKLARINA GÖRE YAŞAYANLAR DEĞİL,
SİZ YOBAZLARSINIZ!


TABANINIZ VE SİZ!
Öncesinde, eşcinsellere de hakları hukukları verilmeli diyeceksiniz, bir eşcinselle iftar açacaksınız ama sonrasında eşcinsellik günah diyeceksiniz, sapıklık diyeceksin, hastalık diyeceksiniz; o zaman bu söylemlerin hiç inandırıcılığı kalmıyor. Bu sadece yapay bir gündem oluşturmaktır, paralelinde de bir nefret suçu. Bunu hepiniz, herkes biliyor da, iktidarsınız ya; arkanıza rüzgarı almışsınız, esiyorsunuz da esiyor, estiriyorsunuz da estiriyorSUNUZ...

Felsefenin yasaklanmaya kalkıldığı Türkiye'de Kant'ın önemi!

Kant, inancın bilgide temellenmesi gerektiğini ve dolayısıyla bilgisine sahip olunmayan bir şeye inanmanın yersiz olduğu öne sürüyor!

İnsanın kendi aklına güvenmesi ve aklını doğru kullanmasının insanlığın aydınlanma sürecine girmesiyle mümkündür.
Kant

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder