15 Mayıs 2020 Cuma

14 Mayıs facebook notlarım

EŞCİNSELLERE GELİNCEYE KADAR MİLYARLARCA LİRALIK HAKSIZLIKLAR, YOLSUZLUKLAR YAPILIYOR, CİNAYETLER İŞLENİYOR... Bİ' SİLKELENİN ARTIK!
6 yaşında çocukla evlenilebilir diyen din adamlarının olduğu, dini yurtlarda erkek çocuklarına tecavüzlerin edildiği ve bu tür insanların korunduğu dünyada, hür iradesiyle yapıları gereği hemcinsleriyle ilişki yaşayan ve hiç kimseye bir şey yapmadıkları gibi, nefret, şiddet, cinayet gibi her türlü ayrımcılık ve saldırılara maruz kalan ve sapıklık, günahkarlık, hastalık, ahlaksızlık gibi karalamalarla ötekileştirilen biz eşcinseller, bize çamur atanların yanında mükemmel, hatta insan üstü varlıklar sayılırız. Bize yapılan bu insanlık ve de hukuk dışı davranışlar, olsa olsa insanların kendi çirkefliklerini kapatma çabası olabilir. Tecavüz eden, şiddet uygulayan ve de cinayet işleyen kaç tane eşcinsel-transseksüel gördünüz; bütün saldırılara maruz kalan eşciseller ama sapık, ahlaksız, günahkar ve de hasta ilan edilen gene eşcinsenller; siz kendinizde misiniz yaa?! Bi' silkelenin ve insanlığnızdan utanın! Tüm insanlıksize diyorum... Ortaçağ zihniyetli bu şarlatanlar ne diyor, ne yapıyorlar diye de bir sorgulayın; sizlerden aldıkları cesaretle bu kadar fütursuz davranıyor ve söylemde bulunuyor bunlar. Eğer neler oluyor diye sorgulamazsanız, bu şarlatanlar her türlü pisliği yapıp, masum insanları karalamaya, onlar üzerinden prim yapmaya devam ederler. Şu bir-iki hafta içer'sinde eşcinsellere yaplan hakaretler koskoca bir nefret destanı oluşturur. Nasıl bir insanlıktır bu, nasıl bir inançtır bu? Bir sorun kendinize bu eşcinseller kime ne yapıyor diye? Herkesin günahından kime ne, bazılarının inancından bize ne? Herkes önce kendi günahına baksın; bizim döt meselesine gelinceye kadar milyarlarca liralık haksızlıklar, yolsuzluklar sorgulansın. Eşcinsellere nefretle insanlık tarihi uyutuluyor!

Hayatta yaşadığım her şeyi görsel ve yazınal olarak belgeledim. Olmsuzluklara dikket çekmek için kullansam bunları, ülkemizde 3. sayfa haberleri kadar bile dikkat çekmez. Performans sanatı da anlaşılmaz bu ülkede. Çünkü kitleler bilinçsiz ve duyarsız oldukları sürece, onları uyandırmak mümkün olmaz...

Eşcinsel hakları insan haklarıdır ve her şeyin üstündedir ama günah gibi kavramlar bilimsel dayanağı olmayan hurafelerdir!

Birisi eşcinsellik günah diyince, içimden bu dalga mı geçiyor, yoksa salak mı diyorum!

İNSAN NELER GÖRÜYOR ŞU HAYATTA... Keşke veteriner olsaydım...
Ailemizdeki 5. hamile kedide doğuma başladı ama sanırım ilk doğumu ve de rahim yolu çok dar olduğu için doğuramıyor. İlk yavruyu yardımımla güç bela doğurdu. Ben artık yavru ölmüştür diye düşündüm. Çünkü bebeğin yüzü morarmış ve de dili dışarıya çıkmıştı. Doğduktan sonra da bedeni cansızdı. Yavaş yavaş canlandı ve emmeye başlayınca bana mucize gibi geldi bu durum. Asıl sorun ikinci yavruda oluştu. Yavrunun ayakları gözüktü ama devamını bir türlü getiremiyordu anne. 1 saatten fazla değişen bir şey olmadı. Ne kedinin ıkınmaları çare oldu, ne de benim yardımım. Belediye sokak hayvanları kliniğini aradım. Sterese girmiştir, tek başına bırak, zamanla doğurur dedi. İnternete batım; kedilerin yardım olmayınca ve saatlerce süren doğuramama durumlarının olduğunu okudum. Ayşegül öğretmeni aradım keidlerle ilgilenen. Bebek ters dönmüş olabilir dedi. Önce başının gelmesi gerekiyormuş. O kadar kedi doğurtmama rağmen hiç buna dikkat etmemişim. Evet ters gelmişti bebek ve ayakları çıkmıştı önce. Telefonlarını verdiği veterinerleri aradım, açmadılar. Sonra odaya tekrar girdim ve kedi hala cebelleşiyordu ve yavrunun dışarıya çıkan ayakları buz gibi olmuştu. yavru öldü sanırım artık, bari anneyi kurtarayım bu dertten dedim ve yavruyu çıkartmaya karar verdim. Kazasız belasız ama çok zor bir şekilde çıkardım yavruyu. İnanın çıkmıyor. Yavruyu kopartmaktan korkuyorum.Gerçekten çok dar döl yolu annenin. Bu yavru daha vahim durumdaydı. Arka bölgesi buz gibiydi ve hareketsizdi. Ama sonuçta anneyi bir dertten kurtarmıştım. Kedi yavaş yavş kendine geldi ama daha önceki doğumlardan yeni doğanlara şahit olduğum kadarıyla, sanki bunlar yaşamayacak gibi görünüyor. Çok canlı değiller, bir tanesi emmeye çalışıyor ama sonraki doğan ememiyor bile. Buz gibi olan ayaklarını şişeye koyduğum sıcak su ile ısıtmaya çalıştım ama ısınmadı bir türlü. Sonra avuçlarımın içine aldım ve tepeden tırnağa sıcak nefesimi üfledim yakın mesafeden. Biracık daha mızırdamaya başladı. Sanırım kan dolaşımı hızlanmaya başladı. Ama gene de umdum fazla yok bu yavrulardan, özellikle ikinci doğandan. Tekrar baktım yavrulara, canlanmışlar... Gerçekten inanamıyorum hayata döndükleirne. Kedi 7 canlı derler ya, gerçekten doğruymuş... Umarım başka bebek yoktur annenin karnında ama karnı büyüktü ve daha 1-2 bebeğin daha olma ihtimali var gibi...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder