Ünlü kadınlar "sıfır makyaj filtre yok" diye fotoğraf paylaşıyorlar sanki makyajlı olmak doğal, makyajsızlık cesaret işiymiş gibi!
Reklamlarda kadınlara bakıyorum; boyanmış saçlar, kırmızı dudaklar, geriye kıvrılmış eşek kirpikler, maske gibi 2 milim makyaj, memeden veya bacaktan dekolte... Erkeğe bakıyorum; kısa saçlar, kadınların aksine kıllarıyla gurur duyuyolar, saçlar boyalı değil, surat makyajlı değil, kirpikler hiç kıvrılmış değil, göğüsten veya kalçadan dekolte vermiyorlar...Şimdi insanlara bu şekildeki erkeklik ve kadınlık doğal geliyor, sanki erkekler veya kadınlar bu şekilde dünyaya gelmiş gibi. Aslında toplumsal erkeklik veya kadınlık olmasa, her iki biyıolojik cins bu kadar kontürlenmiş olmaz, bu kadar kalıplara sokulmaz, belki birbirinden ayırt bile edemeyiz iki cinsi; ama amaç zaten ayırt etmek; heteroseksizm böyle istiyor; kadını meta, erkeği tüketici!
Benim de güneş gözlüklerim var renklerini beğenip aldığım ama hiç kullanamıyorum; doğal gelmediği için takmaya utanıyorum!
Türk dizilerini küçümseyenlere...Türklerin şu hayatta en iyi yaptığı iş "Türk dizileri"dir. Yeşilçam'ı da solladı, dünya sineması ve dizileirni de. Gerçekten dizilerimiz oyuncularımızın kalitesiyle çok samimi... Şu anda Sefir'in Kızı'nı izliyorum da; bravo Neslihan Atagül, Engin Akyürek ve diğer tiyatro kökenli oyuncularımız... Yönetim, müzikler, görüntüler... Gerçekten çok beğeniyorum... Bu işte gerçekten ustalaştık...
Hivda Zizan... Yeni bir yıldız doğdu... Sefir'in kızında Elvan rolüyle bizi ekranlara kilitleyen yıldız! Hivda Zizan Alp, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Devlet Konservatuvarı Müzik-Keman Bölümünden mezunu.
Onun sahnelerinin gelmesini heyecanla bekliyoruz.
"Senin beni konaktan kovduğun gün var ya, bi' daha bu eşikten adım atmamaya yemin ettim!"
Zalimleri, diktatörleri, psikopatları iktidar yapan; halkların kendisidir! İnsanlar hakettiklerini yaşar-mış!
Yaa, beni lanetleyen din hakkında ben bir şeyler söyleyince hakaret sayılacak ama yobazlar eşcinselleri lanetleyip nefrete hedef gösterince ifade özgürlüğü olacak? Ulan siz geri zekalısınız biliyoruz da, herkesi de kendiniz gibi geri zekalı mı sanıyorsunuz; Geri zekalılar kendilerini akıllı sanıp, diğerlerini geri zekalı sanırmış; çünkü geri zekalılık işte böyle bir şey!
Bir insan bilime inanmayıp dogmatizmle insanlara hayatı zehir mi eidiyor; ağzı bantlanıp hayat boyu taş ocağında taş kırıdırlmalı!
Bana göre dünya güçleri şeriatla yönetilen anti demokratik ülkelere müdhale edip demokrasiyi getirmeli! Mesela İran'a!
Soraya'yı taşlayarak öldürdüler; bu bir dünya suçu, insanlık suçudur!
İranlı Soraya'nın hikayesini biliyordum ve bir arkadaşım paylaşınca feminist ruhum depreşti yeniden. Soraya 13 yaşındayken kednsinen yaşça büyük biriyle evlendiriliyor ve 7 çocuk doğuruyor. Kocası başka birisiyle aldatıyor ve Sotaya'dan ayrılmak için Soraya'yı zina yapmakla suçluyor. İran'da şeriat kuralları gereği zina için 4 şahit gerekmektedir. Hrayain koca şahitleri ayarlar. Bunların arasında Soraya'nın baktığı adam ve Soraya'nın babası da vardır. Ve Soraya meydanda halkın gözleri önünde taşlanarak öldürürlür. Çocukları, ailesi, dostları herkes olaya seyirvi kalır. Ve Sorya ölmeden önce sizler benim babm, kocam, çocuklarım, dostlarım, hayatı paylaştıklarım; bunu bana nasıl yapabildiniz?"
Dünya kadınlar günüymüş; hadi ordan! Hala kocaya karı olmaya gidiyorsunuz, hala erkeğin soyadını alıyorsunuz, hala kendi ayaklarınız üzerinde durmayıp koca parası yiyiyorsunuz, hala erkek çocuklarınızı toplumsal bir erkek olarak yetiştiriyorsunuz, erkek mağduru olmanıza rağmen hala erkekliği ilahlaştırıyorsunuz, her gün kadınlar erkekler tarafındna niye öldürülüyor diye sorgulamıyorsunuz, sonra 8 Mart Dünya Kadınlar Günü diyorsunuz; sizlere de kağıt üzerinde bir gün bile çok bence bu kafayla! ANLAYANA! Kadınların oy verdiği bir lider, "hala kadın erkek eşit diyorlar, kadınla erkek hiç eşit mi olur?" diyor ve kadınların bir çoğu da bu eşitsizliği kabul etmiş durumda. Eşitlik derken insanca eşit yaşama hakkından bahsediyoruz,fizksel güçten değil bayım! O zaman filler de erkeklerden üstün, kaplanlar da, ayılar da; o zaman ne yapacağız?
Yobaz bir gazeteci olduğunu iddia eden kişiye cevabım:
Ben bir eşcinselim. Bu kadar homofobik olduğuna göre belki... Eşcinselik hemcinsel bir yönelimdir. Sapıklık, sapma insanın kendi doğasından, normalinden sapması olduğu için, asıl sapıklık, eşcinsellerin heteroseksüel ilişkiye zorlanmasıdır. Azıcık aklınız var ise, insanların içlerinden gelmese, hemcinsiyle ilişki yaşamayacağını, hatta yaşayamayacağını tahmin edebilirsiniz. Eğer isz kendinizi heteroseksüel olarak tanımlayıp, eşcinsel ilişki yaşayabileceğinize ihtimal veriyorsanız, kendi kimliğinizi sorgulamanız gerekir. Ben mesela bir eşcinsel olarak kadınlarla birlikte olma hayalinden bile tiksiniyorum. Çünkü içimden böyle bir şey gelmiyor. Eğer eşcinselleri kasten sapık ilan ediyorsanız, eğer dine de inanıyorsanız Allahınızı kitabınızı bir sorgulayın derim. Çünkü tanımadığınız insanları sapık diye hedef göstermenizin bırakın suç olmasını, vicdana ve insanlığa sığmaz. Çünkü bu hedef göstermeleriniz yüzünden eşcinseller öldürülüyor. Umarım sizin çocuğunuz da eşcinsel olur da, bu süreci yaşar ve gerçekleri anlarsınız, eşcinselliğin değiştirilemeyecek bir şey olduğunu bizzat yaşarsınız. Eşcinsellere hasta gözüyle bakıyorsunuz ya, işte onların eşcinselliklerini yaşamalarına izin vermezseniz hasta olurlar!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder