KİM HAKLI/HAKSIZ, HANGİSİ DOĞRU/YANLIŞ!
Bir mankenimiz türbana giriyor yardım projelerinde yer alıyor alkış, bir mankenimiz sosyal medyada yemek paylaşanları eleştiruor bravo ama bir insanımız cenaze namazında beyaz giyiyor veya makyajlı diye eleştiriliyor, bir kadın uçak seferinin aksamasına tepki gösteriyor diye mahkemeye veriliyor, bir sanatçımız türbana tepki gösteriyor DİYE mahkemeye veriliyor... Sıkıyorsa savaş karşıtlığı yapsanız ya, çocuklarınıza paralı askerlik yaptıracağınıza cepheye göndeseniz ya, sıkıyorsa sarayın günlük masrafını veya bir devlet görevlisinin 1250 odalı bir konuta ihtiyacı var mı yok mu onu eleştirseniz ya... Yapamazsınız, çünkü dik duramazsınz, korkarsınız. Bakınız muhalefet kendisine yapılan hakaretleri iade edince meclis nasıl savaş alanına döndü. Sen bana şerefsiz diyince normal karşılanacak ama bu lafı iade edilince savaş çıkacak öyle mi? Ben demem zaten de böyle kelimeleri; çünkü bana yakışmaz hakaret etmek; ben seviyemi bilirim. Beni öldürseler dahi seviyemden taviz vermem kelime oyunlarıyla! Yapılan yanlışları dile getirirm ama küfür ve hakaret acizliktir.
KOCACIIIM!
8 Mart Dünya kadınlar Günü İMİŞ!... Kadınlar cinsiyetsizliği değil de cinsiyet kimliğini savundukları sürece, kendilerine 2. sınıflık payesi verilmeye devame decektir. Çünkü kadınlığın tanımı bu; erkeğin karısı! Ve bunun böyle olmasını istiyor kadınların tamamına yakını. Hal böyleyken, eline kumanda verilen erkek elbet zorda kalınca kullanacaktır kendine verilen dümeni. Yaa bazı sanatçılar falan ne meraklı kocasının soyadını da taşımaya. En çok da kadınlardaki erkekçiliğe, erkek düşkünlüğüne, dünyayı beğendikleri erkeğin etrafında döndürmesine irrite oluyorum. Gören de kocalarının filozof olduğunu falan savunacak. Milyonlarca erkekten sadece birisi/aynısı oysa! Heteroseksizm içselleştirilip toplumsal cinsiyet pekiştirildiği sürece, dünyanın yarısı atıl kalmaya ve de köle olmaya mahkumdur ve böyle bir dünyadan hiçbir "şey" olmaz!
Heteroseksizm içselleştirilip toplumsal cinsiyet pekiştirildiği sürece, dünyanın yarısı atıl kalmaya ve de köle olmaya mahkumdur ve böyle bir dünyadan hiçbir "şey" olmaz!
İktidar ve yobazlar toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacak ve eşcinselliği normalleştirecek diye İSTANBUL sözleşmesinin iptalini istiyor, bu yasanın toplumsal cinsiyet eşitliğini sağlayacağına inanan laikler de bunun hayata geçirilmesini istiyor. Aslında iki taraf da yok yere savaşıyor. Cinsiyet kimliği denilen kategorileşme olduğu sürece, herkes erkekliğe ve kadınlığa verilen rollere mahkum oldukları için oynamaya devam edecek demektir bu. Çünkü cinsiyet kimliği denilen şey toplumsal biçim ve rol demektir. Ben kadınım ama erkek gibi olmak istiyorum, ben erkeğim ama kadın gibi de olmak istiyorum diye bir şey olabilir mi heteroseksist bir dünyda? Bir kere erkeklerin pasivizasyonununa en başta erkekler tarafından mağdur edilen kadınlar bile razı olmazlar. Yani bu cinsiyet eşitsizliği, cinsiyet kimliği yüzünden oluyor anlayacağınız! Transseksüellerin cinsiyet kimliği diye yırtınması, eşcinsellerin kadın ve erkek rollerini benimsemeleri falan hep bu olmayan/icat edilen toplumsal cinsiyetle aynı şey olan cinsiyet kimliği denilen şeydir. Bakınız, bir biyolojik cinsiyet vardır, bir de cinsel yönelim; gerisi hikaye/erkeklerden masallar!
***
Yobazları ayrıcalıklı kılan cahillikleridir! Bunun başka hiçbir açıklaması yok ve olamaz...
Arkadaşlar, sayın seyirciler, insanlar mı desem, insancıklar mı desem; şu inanç ve etnisiteyi bir yana bırakın artık. Bir insanın hangi dinden veya hangi milliyetten olduğunu söylemese ne olduğunu nereden anlayacaksınız? Yaa sen yobazsındır ve dogmatizme inanıyorsundur ama adam bilimsel yaşamayı tercih etmiştir; insanların hakkını bu yüzden gaspedemezsiniz. KILMIYORUM NAMAZ; VAR MI İTİRAZI OLAN!? BÜTÜN İNSANLARIN KARDEŞLİĞİNE İNANIYORUM; VAR MI İTİRAZI OLAN... Ulan bir insanı Arnavut, Gürcü, Boşnak, Alevi, Kürt diye ayırmak kadar saçma bir şey olabilir mi? Ulan aynı kan ve candan oluşan bir insan türü herkes; seni ayrıcalıklı kılan senin cahilliğin, yobazlığın olabilir ancak! Bırakınız insanlar nasıl mutlu oluyorlarsa, öyle yaşasınlar. Yaa sıkıyorsa hadi bana dayatın bir de inandığınız doğruları! Çünkü üzerimde hiçbir yaptırım silahınız yok!
Kürtleri, Alevileri, Hristiyanları, Ermenileri, Yunanlıları, Anadolu'daki bütün etnisiteyi ölümüne seviyorum; var mı itirazı olan?
Canlılar hayvanlar ve bitkiler olmak üzere ikiye ayrılır. İnsan türü de coğrafi ve kültürel farkları dışında aynı insandır!
Hans ile Hasan arasındaki fark sadece coğarafi ve kültüreldir. Hans Türkiye'de doğsaydı Hasan, Hasan Almanya'da doğsaydı Hans olacaktı! Faşizm ve tüm ayrımcılıkları yok etmenin formülü, 2+2=4 kadar net ve basittir!
***
İnsanlar ölmek istiyor mu diye sormuyorlar, bir de helallik istiyorlar. Benim yaşama hakkımı elimden alanlara, bu hakkmı helal edecek kadar geri zekalı değilim! Anam 87 yaşında vücudu yaşlılıktan iflas etmişken bile Halil ölmek istemiyorum, kurtar beni diyordu. Kimse kendini kandırmasın ölmek konusunda, kimse ölmek istemez!
Savaş isteyenleri oturtacaksın "Atari" başına ve savaş oyunları oynatacaksın her gün uykusu gelinceye veya ölünceye kadar!
***
Şimdi ben bir şey yapmak istiyorum ve eşcinselsin diye resmi olarak engelleyecekler haa; dünyayı başlarına yıkmazsam namerdim!
Benim doğuştan getirdiğim özelliklerim ve inandığım doğrular sosyalleşmemin önünde engel teşkil edemez!
Bugüne kadar sen eşcinselsin, orada dur diyen olmadı bana; Çünkü eşcinselliğim itici güç benim için, varoluş sebebim, yaşam kaynağım..! Eşcinselliğim alt edilmeme, başarısız olmama da sebep olmadı hiçbir zaman. Zaten bir insanın başarılı veya başarısız olmasına, varolmasına veya yok olmasına cinsel yönelimi nasıl sebep olabilir ki? Yok mu eşcinselliği yüzünden engellenenler; bu, o kişilerin pısırıklığıyla da alakalı olabilir.
***
Duyan duymayan kalmasın; Federasyonumuz bir sporcumuzu Alevi ve namaz kılmıyor diye milli takıma almamış!
BANA göre efsane topluluk Beatles değil, Modern Talking'dir. Bu da en görünmez hitlerinden biridir...
***
Eşcinseller doğalarına uygun şekilde cinsellik yaşayıp orgazm olsalar, belki de bu kadar histerik olmayacaklar, toplumda da cinsellik çağrıştırmayacaklar. Tanıdığım eşcinseller var bedenlerinden nefret ettikleri için penisine dokunmyayan-dokundurtmayan, kendilerini kadın olarak tanımladıkları için penisinden nefret eden ve onu cinsel işlevine uygun şekilde asla kullanmayan. İnsan orgazm olmayınca, sadece uykusunda veya birikmişliğin sonucu istem dışı boşalırsa da eksik kalır ve doyumsuz olur kaçınılmaz olarak ve sürekli seks yapmak ister... Cinsiyet kimliği olarak kadın rolünü benimseyenler ve kendilerini bu şekilde ifade eden eşcinsellerin sonu da budur!
Eşcinsellere çüklerini kestirip nasıl kadın olacakları anlatılacağına, keşke bedenleriyle barışmaları ve bedenlerini nasıl kullanacakları öğretilse! Geçenlerde biri yazmış, abi ben eşcinselim ama kestirip kadın olmak istiyorum; memelerim ve basenlerim olsun istiyorum diyor. Sanki kendini hadım ettirerek, hormon yiyerek ve plastik memelerle kadın olacakmış gibi.
Bazıları niye/nasıl bu kadar eşcinsellik konusunda ahkam kesiyorsun diyebilir; ben DOĞAL bir eşcinselim ve bize dayatılan eşcinsellik dışında hissettiklerime göre ve akıl/mantık çerçevesinde bilgi aktarımında bulunuyorum. Bu kadar basit! Mesela bir eşcinsel çükünü kestirip kadın olabilir ve cinsellikten zevk alabilir mi; HAYIR! Mesela dışarıdan hormon alarak insanın genetiksel biyolojisi değiştirilebilir mi; hayır. Kendini kandırmadır bütün bunlar. Göğüslerine silikon koydursan kaç yazar! Heteroseksizmin bize dayattığı toplumsal cinsiyete uygun bir varolma şeklidir bunlar. Haa insanlar belki doğuştan, belki toplumsal cinsiyeti içselleştirmenin etkisiyle bedenlerinin tersi olarak kendilerini erkek veya kadın olarak hissedebilirler ve nasıl mutlu olacaklarsa o şekilde tanımlayabilirler kendilerini ama hiçbir şey bedenlere kıymayı gerektirmez. Çünkü bedene müdahale hiçbir şeyi değiştirmeyecek, değiştirmiyor; yanılsama sadece geçiş sonrası bedensel gerçekleştirmeye dair ifadeler... Toplumsal anlamda gerçekleştirme de söz konusu değildir zaten. İnsanın doğasıyla barışamaması dışındaki her şey yanılsamadır!
Toplumsal cinsiyete uygun eşcinsellik yaşayan eşcinseller benden nefret ediyor. Çünkü gerçeklerle yüzleşmek hayallerini yıkıyor!
Geleneksel doğu toplumlarında bireylerin kendilerini tanımalarına ve kendileriyle barışmalarına baskı sonucu fırsat verilmediğinden, içselleştirilmiş homofobi daha fazla görülüyor ve kendilerini toplumsal cinsiyete uygun ifade etmeleri daha kaçınılmaz olabiliyor...
Eşcinselliğimden dolayı ailemden ve yakın hatta uzak çevremden direkt veya dolaylı olarak hiçbir şekilde tepki almadım, dışlanmadım(Belki de tepki gösterme cesareti bulamadılar) ve dolayısıyla kendimi içimden geldiği gibi gerçekleştirebilme şansımdan dolayı hayatı sevdim, kendimi-eşcinselliğimi sevdim ve hayatla, kendimle hep barışık oldum. Yemin ediyorum hiç iç savaş yaşamadım neden eşcinselim diye. Hatta eşcinsel olmanın güzelliklerini o kadar derinden hissederek yaşadım ki... Yani bir erkek bedeni düşünün ki zaten eşcinsel olduğum için erkek bedenine hayranlığım var, dolayısıyla bedenimi de çok sevdim, yani memeli ve vajenli bir Halil'e tahammül edemezdim asla, işte bu hayran olduğum erkek bedenine bir de kadın duyarlılığı, sevgisi, aşkı ekleyin, tadından yenilmez bir eşcinsellik çıkıyor ortaya!
Homofobi-eşcinsel karşıtlığı neden var; çünkü eşcinsellik doğru bir şekilde ne biliniyor, ne de konuşulup anlatılıyor. Doğru bilinmeyince doğru anlatılmıyor, dolayısıyla doğru anlaşılmıyor. Tabu olmasının sebebi de homofobiyi-eşcinsel karşıtlığını canlı tutmak. Eşcinsellik sadece hemcinsini sevmektir arkadaşlar. Başka hiçbir farkı yok kadını seven erkekten. Eşcinseller de aynı erkekler gibi yiyip içiyorlar, bedenleri aynı, bir erkeğin yapabildiği her şeyi yapabilirler, yeri geldiğinde daha fazlasını. Dünyadaki çok başarılı insanların cinsel kimliklerini araştırırsanız eşcinsel olduklarını öğrenebilirsiniz.
Sosyal yaşamımdaki insanlara sorsalar, acaba bir tanesi bile benim eşcinsel olarak olumsuz manada heteroseksüellerden farkımın olduğunu söyleyebilir mi? Bu eşcinsel ya bizlere asılıyor, sürekli cinsellik konuşuyor, eşcinsel olduğu için yetersiz, ortamı bozuyor, vesaire diyebilir mi? Buyrun, buyrun beni tanıyanlar burdan da yazabilir...
Eşcinselliği ne kutsadın be diyebilirsiniz; çünkü hetteroseksüel olduğunuz için öldürülen siz değilsiniz! Nefret cinayeti nedir bilir misiniz? Sırf eşcinsel olduğu için aileleri tarafındna öldürülen eşcinseller bile var! Bir zahmet örneklerini de internetten siz buluverin biraz duyarlılığınız var ise? Mesela Ahmet Yıldız isimli eşcinsel, babası tarafından sırf eşcinsel olduğu için silahla vurularak öldürüldü ve babası yurt dışına kaçtı ve hala bulunamıyor!
***
Geçenlerde 4 saatlik Ben Hur filmini yarısından itibaren izledim. Sadece cüzzam konusunun işlendiği bölümü sevdim...
Duvarda dolaşıyorum da gündem sanki biraz durulmuş gibi...
Hayatım boyunca en üzüldüğüm olay!
Avustralya yangınında 1milyar 250 milyon hayvan öldü...
Sonra Kanada'da hala her yıl devam eden fok katliamı!
İnsanlar radyoyu veya tv'yi açıyor, kimin ne söylediğine bakmadan sadece dinliyor müziği. Bunu kim söylüyormuş, türü neymiş, aranjesi nasıl olmuş hiç bakmıyor.. Hatta söz odaklı müzik dinleniyor, külütürel anlamda müzik dinleniyor ve dünya müziklerine kapalı kulaklar, evrensel müziğe öcü gibi bakılıyor ve müziğin deneyselliğine karşıyız, bu anlamda da gelenekselciyiz.O yüzden müzik listemiz bile yok, o yüzden piyasa müziği hakim ülkemize, o yüzden gerçek müzik yapan sanatçıya hakettiği değeri vermiyoruz... Müzik anlamında ucuzcuyuz; hem kalitesiz müzik dinliyoruz, hem de müzik albümü almıyoruz!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder