Bugün 17 Mayıs Antihomofobi Günü. Yani eşcinsel karşıtlığı karşıtı günü. Ve içimden bununla ilgili hiçbir şey yapmak gelmiyor, yapmadım da zaten. Zaten LGBTİ denilen güruhla bir şey yapmayı da bıraktım bilindiği üzere. Çünkü bilinçsizlerle ömrümü tüketmek istememdim. Ne yapıyorum; hayatımı yaşıyorum eşcinsel olarak. Bugün de ne yaptım; heteroseksüel arkadaşımın daveti üzerine tenis oynadım; yani homofobiye inat yaşasın hayat, dedim. Hayatı kendin olarak teneffüs etmek, yaşamak kadar daha güçlü bir aktivizm olabilir mi? Bugünü kutlayanlar, biraraya gelip haykırmışlardır gene veya haykıracaklardır sessiz sedasız veya kimsenin umrunda olmayacağı bir şekilde. Ben ne yapıyorum; kendimi yeni kişilere tanıtamasam bile, önceki tanıştıklarıma karşı eşcinselliğe hoşgörülü ve doğru bakış açısını pekiştiriyorum hayatın içinde kalarak, durarak, eşcinsel olarak yaşayarak. Eşcinsel olarak yaşamak da eşcinsel olarak kendini ifade etmek değil, eşcinsel olduğunu saklamadan içinden geldiği gibi yaşamak demektir. Ben işte böyle yapıyorum, homofobiyi bu şekilde alt etmeye çalışıyorum ve başarılı olduğumu da inanıyorum.
İKİ FACEBOOK PAYLAŞIMIM...
Eşcinsel oldukları için ailesinden, toplumdan, sokaktan, polisten, vesaireden korkanları anlamıyorum. Ulan döt de sizin, mik de; bundan nasıl tasarruf edeceğinize karar verecek olan sizsiniz; herkes birbirinin hesabına karışıyor mu da hayatınıza karıştıyorsunuz; homofobiye prim veren de işte bu içselleştirilmiş homofobiye dahil olan eşcinsellerin ta kendisi!
Bugün 17 Mayı Antihomofobi günü. Eşcinselleri sevseniz ne olur, nefret etseniz ne olur... Nefretinizde boğulacak olan da sizsiniz, sevginizle huzur bulacak olan da. Hiç kimseden ne sevgi bekliyorum, ne de saygı; yeter ki bulaşmayın; bulaşırsanız da, alırım o nefretinizi münasip bir yerinize sokarım! Bu da benim homofobiye dur şeklim; heteroseksizme asla boyun eğmeyeceğim!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder