21 Mayıs 2019 Salı

#herşeyçokgüzelolacak dediğim için ben de kovuldum!


Ben bulunduğum her ortamdan kovulmakla meşhurumdur.
Çalıştığım işlerden kovulmuşumdur; sırf doğruları ve hakkımı savunduğum için, gerçekleri dile getirdiğim için.
Eşcinsel olduğum için Kadın ve Çevre derneğinden kovulmuşumdur; ki bu dernek eşcinseller için de çalışmalar yaptığı için yer almaktaydım ve kurucu üyelerindendim. Gazetede böyle bir derneğin kurulacağını okuyup, ilk başvuran ben olmuştum.
Denizli'deki eşcinsel dernekten de kovuldum; nedeni eşcinsellik hakkındaki düşüncelerim genel düşüncelere uymadığı için. Gerçi sonra çok ısrar ettiler devam etmem için ama geri bir zihniyetle ne işim olabilir ki!
Yıllardır elimden geldiğince bir şeyler yaptığım Kaos GL derneği, 100'lerce yazımdan adımı sildi mesela. Şu anda hiçbir temasım yok ve böyle katı bir düşünsel ortamda bulunmam da söz konusu bile olamaz zaten. Böyle bir dernekle adımın anılmasını bile hiçbir şekilde istemem!

Sosyal medyada da durum hiç farklı değil. Trans sayfasından atılıyorum gene transseksüellikle alakalı düşüncelerim onlarınkiyle örtüşmediği için,
spor sayfasından atılıyorum kendi düşüncelerimi ifade edemediğim için... Bir de ben çok paylaşım yapıyorum; bu da hazımsızlık yapıyor olabilir...
En son da burç sayfasından atıldım #herşeyçokgüzelolacak dediğim için...
İkizler ünlüleri olan Atatürk ve İmamoğlu'nun İkizler olduğunu belirtmek siyasete giriyormuş ve burç sayfasında paylaşılamazmış! Bugün doğan İkizler'i paylaştım; ne tesadüf ki birisi AKP'nin seçmeli derse dönüştürdüğü felsefe-ci Platon çıktı, diğeri de matematikçi Albrecht Dürer: Oysa yaşamın kendisi politik ve siyasi; bundan rahatsız olan yobazlar varsa, bunda benim ne suçum var? MAL MI OLALIM?
EYT sayfasından da atılma gibi bir durumum söz konusu oldu; konunun ne olduğunu unuttum ama orada da 9 Mart Kadınlar Günü ile ilgili paylaştığım bir şeyden mi, Atatürk ile mi alakalı, siyasi mi hatırlamıyorum bile ama orada paylaşım yapıyorum, hala arada bir gene hakarete maruz kalsam da.
Günklük hayatta da hala bulunduğum ortamlarda benden rahatsız olmalar devam ediyor ama gerekçe-bahane bulamıyorlar göndermek için.
Şunu öğrendim ki, gerçekten bu ülkede; dürüst, mükemmel, başarılı, çalışkan, yapıcı, vesaire, en önemlisi farklı ve özgür olursan sevilmiyorsun, barındırılmıyorsun..
O yüzden Türkiye de hiçbir zaman gelişmiş bir toplum olamaz.
Ben ne yapıyorum bu durumda; ilgi duyduğum her alanda kendim bir şeyler yapmaya çalışıyorum; ister internet üzerinden, ister reel anlamda...
Belediye mesela badminton ile ilgili çeşitli engeller çıkarttı ama şu anda reel anlamda 15 kişilik, internet üzerinden 350 kişilik bir grubuz. Teniste de aynı şekilde, kendi çapımda...
Sosyal medyada ise ilgi duyduğum her alanda sayfam var ve paylaşımlarımı oradan özgürce yapıyorum; yani düşüncelerimi beğenmeyip de GİT diyemiyorlar; şikayet etseler, paylaşımlarımda faydadan başka hiçbir şey olmuyor zaten.
Türkiye'de insanlar çok egosal ve dolayısıyla ellerindeki yetkiyi çok keyfi ve adaletsizce kullanabiliyorlar. İşlerine gelmedi mi git diyorlar. E o zaman dar dar yaşayın, kendi kendinizi iyi bir şey yaptığınızı zannederek kandırmaya devam edin...

Not: Kovulduğum sayfaya tekrar almışlar beni ama...
Evrenim utandırmasın ama ben tükürdüğümü tekrar yalamam, sözümden asla dönmem. Bir şey ve kişiler benim için bittiyse, bitmiştir!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder