27 Nisan 2019 Cumartesi

Denizli'den Evgeny Grinko geçti


Dün Evgeny Grinko konserindeydim. İlk defa bu kadar popüler bir klasikçi mi geliyordu Denizli'ye ne? Denizli Açık Hava Tiyatrosu dönemin belediye başkanı Ziya Tıkıroğlu tarafındna 1985 yılında yapılmış, o dönem bir çok şehirde böyle güzel ve geniş kapasitesi olmayan 3000 kişilik bir anfi tiyatrodur. O dönem şehrimize gelen tiyatrocular ve sanatçılar bir oh çekiyorlardı iyi bir yerde gösteri yaptıkları için. Tabi aradan zaman geçti ve daha büyük şehirlerde daha güzel konser ve gösteri salonları açıldı ama Denizli bu konuda geri mi kaldı ne? Çünkü Denizli'de EGS Kültür Merkesi dışında daha düne kadar, İncilipınar Kongre ve Kültür Merkezi'ne kadar şahane bir salon yoktu. Gerçi ben daha İncilipınar'dakine gitmedim. Belki bu akşam giderim 33. Amatör Tiyatro Festivali bahanesiyle. Evet, dünyanın en eski tek amatör tiyatro festivali Denizli'de yapılıyor ama bu festivali evrenselleştirmek yerine, daha da kısırlaştıran bir belediyecilik anlayışı mevcut ne yazık ki AKP döneminde.

Ben seviyorum tabiki de uzun zamandır gitmediğim ve Evgeny sayesinde tekrar gittiğim Denizli Açık Hava Tiyatromuzu. Özay Gönlüm'den Evgeny Grinko'ya kimler konser vermemiştir ki bu anfi tiyatroda... Tarkan bile... Barış Manço, Nükhet Duru, Sezen Aksu, daha kimler kimler...

Her şehrin bir kültürü vardır ve o kültür, sanat seyircisine de yansır. Bizim sanat seyircimiz biraz çekingendir; şaybıl değildir. Öyle sanatçıların üzerine falan atlamaz; hatta sanatçılar onları içlerine davet ederler ama gene de ikna edemezler. Bu terbiyeli hal futbol seyircimizde bile aynıdır; o yüzden Türkiye'nin hala tel örgüsü olmayan tek futbol sahasıdır ya? Bir ara Trabzon, Denizli yapar da biz niye yapamayız demişti ve tel örgüleri kaldırır kaldırmaz kafalar, gözler yarılmıştı. O yüzden bizim insnaımız, seyircimiz çok daha güzellerini hak ediyor ama Denizli daha yeni yeni kültür-sanat şehri olmaya başlıyor. Ben Karsu ve Evgeny konserleri ya iptal edilirse diye korkmuştum. Çünkü 80'lerde hatırlarım seyirci olmadığı için iptal edilen konserleri. Daha hala da bazı sanatçılar konser turnesinde Denizli'yi es geçer talep olmadığı için.

Dünkü konsere gelirsek... Evet güzel bir konserdi, olabildiği kadar tatmin ediciydi. Çünkü yörükleri bir Rus klasik müziği ne kadar tatmin ederse, o kadar tatmin olduk işte. Belki de hepimiz, Madonna'nın filminde olmadığı halde nasıl La Isla Bonita'yı bekliyorsak, gerçi Whos That Girl filminin Türkiye versiyonuna bu şarkı eklenmişti, işte dün gece de "Valse" şarkısını bekeldik Evgeny'nin. O anda bütün cep telefonları şarkıyı kaydetmeye başladı... Dün geceki konserde güzel olan bir şey de, Evgeny'nin de bizim gibi tutuk, içine kapanık bir hal sergilemesiydi. Bu durum kendisiyle samimi bir temas kurmamıza olanak verdi.

Evgeny sadece bir piyanist değilmiş... Gitar çaldı, davul çaldı ve konserin sonlarına doğrı pop klasik yaptı ekibiyle seyirciyi coşturmak için. Samimiyetsiz bulduğum bis olmaz diye umuyordum ve olmadı da. Son şarkılarını çaldıktan sonra selam verip ayrıldılar sahneden. İşte bayıldım bu üstüruplu hallere. Ruslara mı benziyordu huyum ne. Evet ben gerçekten Rus Kültürünü severim. İtalynlar gibi cazgır değillerdir.

Denizli'den Evgeny Grinko da geçmiş oldu böylece. bakarsın bir daha geçer. Çünkü dün 3000 kişilik salonun neredeyse tamamı dolmuştu...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder