19 Mart 2019 Salı

Eşcinselelrin muhafazakar olması, bazı muhafazakarların eşcinsel olmasıyla aynıdır!

Muhafazakarlık ve eşcinsellik ikisi de yapısaldır; sonradan olunmaz! Yanyana olması da doğanın bir anomalisi diyebiliriz!


Eşcinsellikle muhafazakarlığı yanyana bulundurmak isteyenlere, eşcinsellerin doğal kimlikleriyle barışma yetersizliklerinden dolayı kendilerini LGBTİ+ olarak tanımlayıp bedenlerini falan deforme etmelerinin ve cinsiyetçilik mağduru olup, toplumsal cinsiyeti cinsiyet kimliği zannetmeleri ve cinsiyet kimliğini beyinsel buldukları halde bedene indirgemelerinin çelişikisinin yanında, içinde yaşadıkları toplum ve kültür paralelinde bir tutum sergilemelerini beyinlerdeki din çekirdeğine vererek ve bütün bunları bunu sosyolojik ve genetiksel evrim sürecinin bir parçası ve psikolojik bir yansıması olarak görüp çok da tuhaf karşılamayabilir-şaşırmayabiliriz.

Muhafazakar eşcinsellerin tutuculukları sadece dinci siyaset yapanların veya homofobiklerin yanında durmak şeklinde değil, akıl-mantık-bilim-eğitim vs. sağlıklı bir beyine sahip olmanın dışında yer alan her birimde zuhur etmeleri şeklinde de olduğu için, bu duruma cinsel yönelim açısından bakmak yerine, kişilerin kapasitesi doğrultusunda hareket etmeleri açısında bakarsak, daha doğru değerlendirme yapmış olmaz mıyız?

Kısaca cinsel kimliklere bakmadan, kişilerin yapıları doğrultusunda, varolan hakim-egemen şey-akım ne ise, adiyet duygusu-kaygısı yüzünden, o şeyi-mesela heteroseksizmi taklit ettiklerini, o şeyin farklı-kendince versiyonlarını mesela muhafazakar eşcinsellik veya transseksüellik gibi üzerlerine uyarlamaya çalıştıklarını çok rahat görebiliyoruz.

Evrensel bir bütünlük söz konusuysa, eşcinsellik de doğanın bir parçası, homofobi veya içselleştirilmiş homofobi de bu bütüne dair, bize zarar veren kişi ve durumların yanında yer almak da, iyileşmesini beklediğimiz-iyileştirmeye çalıştığımız cahilliğimiz de bu dönüşüm sürecinin bir parçası.

Yanlışlara karşı çıkarak ne birden bir değişim yaratabiliyoruz, ne birden eksiklerimizi tamamlayabiyoruz, ne de hastalıklı düşüncelerimizi kat diye kesip atabliyoruz... Düşe kalka top gibi yuvarlanıp gidiyoruz işte; dünya hali diyelim!

Dijital devrim aşamasındayız; bireylerin kendilerini toplamaları-düzeltmeleri artık ulaşım kolaylığından dolayı kendi tasarruflarında. Onlara ne anlatsan boş denilebiliyor bazen. Deneme yanılma veya varolanla yetinme şeklinde olmaktan öteye gidemeyebildiği için, kişisel babda yapılan toplumsal fayda müdahaleleri işe yaramadığı gibi, yanlış anlaşılma ihtimali de çok yüksek olabiliyor.

Belki de o yüzden ifade özgürlüğü çok önemli. Sen kendini ifade edersin; alan alır, almayan kendi bilir! Çünkü herkesin, her toplumun kendini tamamlama süreci farklı da diyebiliriz, bütün yaşadıklarımıza; eşcinsel çelişkiler de buna dair. Çünkü egemen oldukları halde yeri geldiğinde  muhafazakarlığın bile queer'e dahil edilmesi, hali hazırda heteroseksist bir dünyada yaşadığımız halde, heteroseksüel kimliğe geçiş mücadelelerinin queer'in içinde yer alması bile bir çelişki değil mi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder