26 Ekim 2018 Cuma

Halkın umutlarının dalga geçildiği ve talan edildiği bir ülke; TÜRKİYE!


Emeklilik haklarının, emeklilik yaşının kademeli olarak yükseltilerek gasp edilmesinin sebebi, MHP ve AKP'den önce, hatta mağdur olduğu halde onlaraa oy veren, hatta hatta AKP partizanlığı yüzünden mağduriyetinin devam etmesine rağmen ona oy vermeye devam edeceğini söyleyen, haklarını bile parti fanatizmine teslim etmiş gözleri görmeyen vatandaşın ta kendisidir. Bugün bir tüpü 103.5 liraya değiştirdim ve evime doğal gaz bağlattırma imkanım yok. Bu ülke nasıl bir ülke biliyor musunuz; açın halinden anlamayan toklar ülkesi, bu duyarsızlığı yüzünden yarın kendisinin de aç kalabileceği konusunda bilinci olmayan insanlar ülkesi. Cumhurbaşkanı 74 bin, milletvekili 30 bin lira alırken maaş alırken, devletinin vatandaşına 1500 lira ve daha altı rakamındaki emeklilik hakkını çok görenlerin ülkesi. Bir de şunu savunuyor AKP'liler; Emeklilik yaşını kademeli olarak yükselten biz değiliz! Birisi haksızlık yaptıysa iktidarın, bundan bana ne deme hakkı olabilir mi? Siz oraya niye seçildiniz? Toplumsal yaşamı iyileştirmek, varolan yanlışları düzeltmek, bütün vatandaşları eşit düşünmek için değil mi? Suriyelinin maaş kartı var ama emeklilik hakkını kazanmış Türk vatandaşının emeklilik hakkına bütçe yok deniyor.

Bu arada MHP emeklilik yasasına red oyu vermesinin sebebini, HDP ile yanyana durmamak için olduğunu söylemiş. Yani kişisel duygularınız, vatandaşın hakkından daha önemli..! Yani senin birilerine olan öfkenin ve kininin kurbanıyız. Tabi bunlar hiç inandırıcı değil. İktidardan bağımsız hareket edemiyorlar bence.

Halkın umutlarıyla oynamanın affedilir hiçbir tarafı olamaz. Yemin ediyorum ki, ülke yöneticilerinin zerre kadar umurlarındaysa halk; sadece ideoloji ve çıkarlarına alet ediyorlar halkın beklentilerini. Yoksa yasa reddedildiği zaman, AKP'li milletvekillleri gülerler miydi?

Nasıl bir şey olduğunu anlayabiliyor musunuz ha bugün, ha yarın yasa çıkacak ve ben emeklilık hakkıma kavuşacağım diye yıllardır beklemenin? Yeni yasaya göre bile şurada kalmış 2 yılım; gasp edilen yıllarıma mı yanayım, açlık sınırının bile altındaki hakklarımın iade edilmeyip sürünmeme mi? Tabi bu durum ne devlerin, ne de durumu iyi olan vatandaşın umrunda. Bazen fiziksel olarak bile hissediyorum psikolojijk olarak çektiğim sıkıntıyı. Yüreğim mengeneye sıkıştırılmış gibi acıyor bazen. Bana hissedirilenleri asla affetmeyeceğim, bana bu sıkıntıyı yaşatanlara da zamanı gelince üslubunca cevap vereceğim.


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder