17 Ekim 2018 Çarşamba

50 yaşında emeklilik erken ise, iş verin çalışalım!


"Dünyanın hiç bir yerinde 38 yaşında emeklilik diye bir uygulama yoktur. 48 yaşında emekli olan bir kişi dahi yaklaşık 30 yıl sistemde kalacaktır. Bugün ülkemizde ortalama emeklilik yaşı 52’dir. 20 yıl çalışıp 38 yaşında emekli olan biri 40 sene devletten maaş alacak. Böyle bir uygulama olamaz.  Sosyal Güvenlik Kurumu'nun hesabına göre, emeklilikte yaşa takılan denilen gruba 6,2 milyon kişi giriyor.

Bu teklifin yıllık maliyeti 750 milyar liraya ulaşıyor. Biz ekonomide bir ekonomik kurtuluş savaşı verdiğimiz bir dönemde böyle bir yükü milletimizin sırtına bindirmek gibi bir hakkımız var mı? Ben bunu milletimize soruyorum. Ekonomik savaşın verildiği dönemde, bir tarafta fırsatçılar türedi, diğer taraftan da bunlar türedi. Böyle bir şey olamaz, buna adalet, hak denmez."

Yukarıdaki paragraflar, Cumhurbaşkanı'nın dünkü sözleri. Aynen alıntıladım.
Cumhurbaşkanı 38 yaşında emeklilikten bahsediyor. Böyle bir uygulama mı var hali hazırda? Çıkacak yasa böyle bir şeye mi sebep olacak?
Emeklilikte yaşa takılanlar,
emeklilik için gerekli koşulları yerine getiren kişilerdir ve emeklilik yaşı kademeli olarak yükseltildikten sonra hiç kimse eski emeklilik yaşına göre emekli olmadı
ve şu anda emekliliği yaşa takılıp da emeklilik hakkı isteyenler 49-50 yaş ve üzerinde olan kişiler. Yani bu gruptaki kişilerin çoğu zaten kademeli olarak emekli olma sistemine göre emekli oldu.
Ve yasa çıksa bile herkes 25 yılını veya primini doldurmuş olmayacak ki 6.2 milyondan bahsedilsin. Yasa 99'da çımış. '93 yılından önce sigortası başlayanlar 25 yılı doldurmuş olmayacak ki bu kadar kişi emekli olacak olsun ve devlete denildiği kadar maliyet.
Burada halkta yanlış bir algı oluşturuluyor sanki insanlar kurallar dışında bir emeklilik hakkı istiyormuş gibi.
50 yaşında bir emeklilik erken ve de devlete yük ise, o zaman 50 yaşında insanlara çalışabilecekleri iş ortamları oluşturulsun.

EYT Denizli sayfasında, emekliliği yaşa takılanların haklarıyla ilgili Denzli'de ne yapabiliriz diye sormuş da birisi...

Milletvekilleri ile görüşmek falan hikaye... Aslında bu ülkede iktidarların çıkarına olmayan bir şeyi gerçekleştirmek imkansız gibi bir şey. Şu anda bütün EYT'liler intihar etse bile, çözüm üretmek yerine arkalarından mevlüd okutup kurtulduk diye kutlama yaparlar. Muhafız kültürlerde, sürece muhalifleri dahil etsen dahi karşı tarafın çıkarına gelecek şekilde olsa bile, baştakinden bağımsız hak kazanılması söz konusu bile olamaz(Ki son anda söz verdikleri halde yan çizdi-önergeyi geri çekti onlar da-muhalif partiler de korucuların da erkekn emekli olacağını bahane ederek. Yani güvenecek hiç kimse olamaz bu ülkede.). Çünkü adamlar tabandan gelmişler ve zeminle aynı zihniyetten oldukları için, yerleri sağlam ve işlerine geldiği gibi davranma hakkı görüyorlar kendilerinde. Haksızlığa uğrayanlar da kendi eserleri olan yönetim onları mağdur etse de yağmur yağıyor sanıyor, şükrediyor.

Konu sadece EYT meselesi değil aslında. Toplum bilgi toplumu olup bilinçlenmediği sürece, mağduriyetler hep devam edecektir. Çünkü bu yüzden ne haklar dile getirilebilir, ne de yönetimlerin haksızlığa karşı bir duyarlılığı olabilir. Bu kadar laftan sonra sadede gel, çözüm üret diyebilirsiniz. Kısa vadeli çözüm olmaz bu toplumda. Geleceğe yatırım yapacaksın; itiraz edeceksin tabiki de ve bilimsel eğitime dayalı bireyler yetiştirecek, daha sonraki kuşaklara özgürlük ve eşitlik mirası için çalışacaksın; günü kurtarmak için çalışacaksın ama yarını da ihmal etmeyeceksin. Biz geçmişin mağdurlarıyız, geleceğimiz de farksız olacak gibi gözüküyor.

Ben de aynı konunun mağduru olarak umutlarımın oynanması ve üç günlük ömrümde haklarımın gaspedilmesinden dolayı insanca yaşayamaktan dolayı çok öfkeliyim ama bu tür insanlarla uğraşmak insanın sinirleirni tel tel ettiğinden artık yoruldum diyelim kısaca beklemekten ve de bir şeyler yapmanın anlamsızlığından...

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/cumhurbaskani-erdogandan-onemli-aciklamalar-40988356?fbclid=IwAR2JSnhX_eAN1MDp-HZVBXRzb7qaJd4mvTy8caI_CkOXGd4GiNqy9JklIbo

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder