12 Temmuz 2018 Perşembe

Herkes seviyesi ve kapasitesi üstündeki özgürlüğü kaldıramayabilir..!

Kaldıramazsan, kaldırırlar gülüm!


Herkes seviyesi ve kapasitesi üstündeki özgürlüğü kaldıramayabilir. O yüzden yaptırımlar öyle demoktarik ve kusursuz uygulanmalı ki, baskıcılar sistemi ele geçirip özgürlük seviyesini daha aşağıya çekmesin.

Mesela ahlakçılara, yobazlara ahlak ve namusun çıplaklı ve cinsellikle alakalı olmadığını anlatamazsın. Onlara kendi kafaları dışında da kafakara saygı göztermesi öyle veya böyle öğretilmeli.

Yoksa bir kere geldiğimiz şu dünyayada hayatımız zehir olur. Çünkü onlar için ellerine geçen yaşama fırsatının bile önemi olamayabilir. Çünkü... Çünkü gerisi dogmatik!

Geri kalmış toplumlara bakarsanız, sistemi yobazların ele geçirdiğini çok açık görürsünüz ve beyinler bir kumandayla yönetilir çok rahat bir şekilde; çünkü baştaki ne derse, diğerlerine gör o doğrudur. Dediğim gibi kapasite meselesi her şey...

Yapacağım tek şey ve hedefimiz yobazlıkla mücadele olmalı en başta...
Mesela başımızı açtı diye kendilerine özgürlük ve eşitlik veran Atatürk'e düşman olan kadınlar var erkekliğin güdümündeki. Bu aslında kişinin yobazlığından dolayı kendine olan düşmanlığından başka bir şey değil! ANLAYABİLİYOR MUSUNUZ?

Yatakta hemcinsiyle beraber olan bir erkek, sokakta öpüşen iki erkeği ahlaksızlıkla itham edebiliyor ve elinden gelse elaşağı edecek hemen oracıkta. Bu nedir; kapasitesizlik! Seeeen, hemcinsinle yat ve kendini eşcinsel olarak bile görme, ama yobazlığını, cahilliğini kendine sakla-YACAKSIN!

Veya toplumsal cinsiyet rollerine kendini trans olarak uydurmuş bir kişi, eşcinselliği ahlaksızlık olarak görüyor; çünkü artık onun toplumsal cinsiyete uygun bir cinsiyet kimliği var artık yobazlığa hizmet edeceği!

Bu mudur derdimiz yani, bu mu olmalı? Yanlışlarla doğruları ve özgrülükleri katletmekten daha büyük cinayet olamaz. Nasıl yaşarsan yaşa da, başkasının senin gibi berbat yaşaması için çaba sarfetme BARİ!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder