25 Haziran 2018 Pazartesi

Burak Yılmaz'ın ultra lüks evi ve dizi oyuncularının kıyafetlerine ulaşma yolları!

Görgüsüz ve sponsor dünya!


"İşte Burak Yılmaz'ın ultra lüks evi" başlığı dikkatimi çekti acaba ne menem bir evmiş diye. Biraz terbiyesizce mi olacak bilmiyorum ama futbolcular konuşmalarıyla falan kabadır veya iki kelimeyi bir araya getiremezler ya konuşurken... Tabi parayı basıyorlar, alıyorlar binayı, sonra mimara verip yenilettiriyorlar, içini de usta ellere dekore ettiriyorlar; eski bir evi sıfır ve modern hale getiriyorlar. Burak Yılmaz'ın 30 karede anlatılan binasını inceleyince sanki uzayda bir bina gibi geldi bana. Bir de orjinal sanat eserleriyle entelleştirmişler binayı. Düşünüyorum da, böyle bir mimari kişinin kişiliğini yansıtıyor mudur; sanmıyorum. Peki insan kendini yansıtmayan bir mekanda huzurlu olabilir mi? Tabi görgüsüz demeyelim de, şatafatlı yaşamayı marifet sayanlar için biçilmez kaftan bile olabilir kişinin kendini yansıtmayan bir evde yaşamak. Sonuçta beğensinler, "aa ne güzel evi var" desinler yeter. Tabi bu kadar lüks, kişinin etiketini de yükseltir, bu da ruhunu okşayabilir bazılarının. Yoksa gazetelere sayfa sayfa niye reklamı yapılsın ki satın alınan evin. Mimarlar ve dekaraterler de nemalanıyordur bu reklamdan belki. Ünlü olmayanlar da yeni ev alınca veya dekore ettirince misafir çağırmazlar mı gösteriş yapmak için? Tabi bu söylediklerim Burak Yılmaz için geçerli değil. Onun evini yeniletmesi bu konuyu işlememe sebep oldu diyelim. Sonra kendimi düşündüm. Bir arkadaşım beni mahsende yaşıyor diye yermiş başkalarının yanında. Doğrudur, mahsen sayılaibilir yaşadığım yer ama kira vermeme lüksüne sahibim bu sayede. Önemli olan içindeki huzur bence. Peki lüks villalarda yaşayanlar ne kadar samimi yaşıyorlar acaba; gösteriş yaşamlar mutlu edebilir mi insanı; beni kasar şahsen. Benim evde kedilerim tırnaklarını güçlendirmek için koltukları tırmalamlı, ağaca tırmanma antrenmanlarını perdelerde yapmalı, gerektiğinde oraya buraya sıçmalı ve işeyebilmeliler sağlıklı birer canlı olduklarının işareti olarak. Evet ben kedilerimin evi kirletmesinden rahatsız olmuyorum; eğer boşaltım sistemlerinde bir arıza olursa, o zaman üzülebilirim ancak.

Sonra gazete TV'leirnden birinde Aslı Barış isimli magazinci TV dizilerindeki kadın oyuncuların kıyafeterini değerlendirdi ismini taşıdığı programıda. Program sonunda da dizi yıldızlarının kıyafetlerine ulaşmanın yolunu anlattı. "Ekran Görüntüleri" diye bir program var, onu indiriyorsun, sonra buradan bütün dizilere ve dizi oyuncularının giydiği kıyafetlere ulaşabiliyor, sipariş verebiliyorsun. Bu tür alış-veriş, yani dizi yıldızlarının giydiği kıyafetlere ulaşmak için internet üzerinde siteler yıllar yıllar önce kurulmuş. Haberinin yayınlandığı tarih bile 2011. Ben de diyordum ki "Fazilet Hanım ve Kızları" dizisindeki oyuncular neden hepsi o hafta aynı renk ve tarz giyiniyorlar? Büyük ihtimal bir giyim firmasının reklamını yapıyorlardır diye düşünüyordum. Çünkü giyilen kıyafetler oyunculara çoğu zaman yakışmıyordu, çok banaldiler. Hepsi kırmızı giyiniyorlardı, sarı veya mor giyiniyorlardı, modeller desen çok kabaydı. Sonra öğrendim ki bir siteden; firmalar sponsor oluyormuş dizi oyuncularının kıyafetlerine. "dizilerdekikıyafetler" diye de bir site var. Sonra "dizikıyafeti" ve "dizisponsorları" sitelerine ulaştım. Kendimi bu konuda daha fazla yormaka için de, konuyla ilgili araştırmama noktayı koydum.

Eskiden oyuncular kıyafetlerini kendileri satın alırlarmış, makyajlarını falan kendileri yaparlarmış. Şmdiki oyuncular kendilerine özel karavan olmayınca kıyameti koparıyorlar ve bölüm başına 10 binlerce lira alıyorlar ama biz hala eski Yeşilçam filmlerini izliyoruz. Çünkü samimiyet var; günümüz dizilerindeyse ihtişam. Haa, bu günümüz dizilerinin başarısız olduğu anlamına gelmesin; oyuncular kendi sesleriyle konuşuyorlar ve olaylar günümüzde geçtiği için daha inandırıcılar. Bana göre eski filmlere göre daha profesyonelce ama dediğim gibi kendimizi belki daha çok buluyoruz eski filmlerde, belki de nostalji cezbediyor bizi. Ben hoşuma giden her şeyi seviyorum diyerek noktayı koyayım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder