25 Nisan 2018 Çarşamba

Çalışmıyorum, çalışmayacağım; çünkü çalışmak bana göre değil!


1 Mayıs yürüyüşüne belki katılacağım ama bu öyle 1 Mayıs'ı eşcinselliğime alet etmek amacıyla falan değil. Eşcinsel olarak katılacağım ama katılımım çalışma sistemine bir tepki amacıyla olacak. İşçiliği küçük görmüyorum, çalışana da sonsuz saygı duyuyorum; çünkü emek olmazsa yemek olmaz ama herkesin bir yapısı ve bu yapısına uygun bir üretim şekli vardır. Kimisi ekmeğini taştan çıkartır, kimisinin yaratıcı fikri vardır. Şimdi düşünsel anlamda yaratıcı birini maden ocağında çalıştırırsan hem verim alamazsınız, hem de topluma düşünceleriyle katkı sağlayacak, hatta  insanlığın geleceğini değiştirecek birinin yapısına uygun şekilde üretim yapmasına izin vermezseniz onu mutsuz ederseniz. Neden herkesin kazanabileceği, herkesin birbirine kazandırabileceği bir sistem üzerinde durulmaz ki? Çünkü neyin ne olduğunu ve neyin nasıl yapılmasını içinde yaşadığımız kültürler belirliyor. Bu da insan doğasına ters ve zararlı olabiliyor. Yani canlı doğasından uzak çıkarcı ideolojiler geleceğimizi hunharca tuz-buz etmektedir. İnsanın mutlu, huzurlu ve sağlıklı yaşayabileceği bir doğası var ve bu doğayı muhafaza edebilmek, daha da güzelleştirebilmek yerine cahilce şeyler yaparsak, insanlığı geriye götürmüş oluruz. Ben mesela mutsuzum şu anki yaşam biçiminden. Çünkü hayatımı istediğim gibi yaşamadım diyemem ama istediğim gibi yaşamı daha iyi şartlarda yaşayabilirdim. Bu sayede de insanlığa daha faydalı işler yapabilirdim ama yapmak istediklerimi 20 yıl boyunca her gün 10 saat amelelik yaparak boş yere harcadım. Bu süre boyunca emeklilik hakkımı kazandım ama emeklilik yaşını yükselttikleri için şu anda hala maaş alamamaktayım ve yapmak istediğim bir çok şey için de geç kalmıştım. Ben çok iyi koşullarda yetişen bir çocuk olsaydım da, bu ülkede yapmak istediklerim karşılık bulmayabilirdi. İşte benim asıl sorunum bu. Engellere rağmen hedefe ulaşabilirsin ama yaptıkların ve yapacaklarının faydaya dönüşecek olmaması işin kötü tarafı. Ama sırf kendimi tatmin etmek için de başka coğrafyalara giderek doğduğum topraklara ihanet edemezdim. Hem bir de ben bu coğrafyada yetişmişim ve bu coğrafyanın iklimine uygun yapım ve bu yüzden en çok burada mutlu olabilirim. Ve ancak mutlu olunca gerçek anlamına kavuşabilir yaptıklarım, yapacaklarım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder