5 Mart 2018 Pazartesi

Tenis oynayan bir eşcinsel olarak tenis kortunda futbolcuların homofobik saldırısına maruz kaldım



Bu haftaki haftalık eşcinsel buluşmamıza biraz, çok değil 20 dakika kadar geç başladık. Çünkü teniste uğradığım saldırıdan dolayı karakol ve gerekli yerlere şikayetler zaman aldı. Olaya gelirsek... Ben 5 yıldır Belediye'nin halka tahsis ettiği kortlarda, edindiğim tenisçi arkadaşlarla tenis oynuyorum ve tenis ile ilgili kurallar konusunda bir ihlalim söz konusu olamaz. Korta giren herkesin 1 saat kortta kalma hakkı vardır eğer bekleyen varsa. Bekleyen yok ise istediği kadar oynayabilir. Bu konuyla da ilgili zaman zaman tartışmalar yaşanabiliyor. Bugün saat 5'ten sonra oynadığımız süreçte bir grup geldi ve ne zaman bitireceğimizi sordu, biz de söyledik. Sonra bu 10 kişi kadar olan grup, çimlerde futbol oynamaya başladılar. Galatasaray Kulübünden olduğunu söyleyen bu kişilerin Denizli spor yazan farklı formalı birisi hariç sırtlarındaki kırmızı siyah formalarda Altınordu yazıyordu. Her neyse bunlar bizim daha süremiz dolmadan tekrar geldiklerinde, tenis oynamayacaklarsa kortu boşaltmayacağımızı söyledim. Çünkü orası tenis için ve tenisi kaldırabilecek bir düzenekti. Sahaya işgal ettiler. Bende çıkmayacağımızı söyledim. Sonra bir tanesi benim eşcinselliğimi anlamış ki, benimle konuşrken feminen konuşarak benimle dalga geçmeye başladı. Sonra üzerime yürüdü, fiziksel bir temas falan oldu, sonra elimdeki tenis raketini alarak kırmak istedi-yere çarpmak istedi, sonra metrelerce havaya fırlattı. Ben polis imdatı aradım, plakalarını bildirdim araçlarının(biri otomobil, biri minibüstü). Sonra diğerleri de üzerime yürüdü, bana top dediler. Sen İranlı mısın, Türk değilsin gibi söylemleri hakaret olarak kabul etmiyorum bile eğer hakaret amaçlı söyledilerse. Ama cinsel kimliğim yüzünden bana güç yeterlliği yapmaları gücüme gitti ne yalan söyleyeyim. Eğer orada mevkisi olan birisi tenis oynasaydı ve de güç yeterliliği yapamayacakaları kişiler olsaydı, aynı davranışta bulunabilirler miydi? Hem hangi akla hizmet ediyor tenis kortunda futbol oynamak? Filenin zarar görmemesi için fileyi kaldırmaktan falan bahsettiler. Her gün herkesin tenis oynadığı bir zeminde, o düzeneğe zarar verebilecek bir oyuna niye izin verilsindi ki? Ben bu kişileri ilk defa gördüm ama her zaman tenis kortunda futbol oynadıklarını söylediler. Oysa böyle bir şey yoktu, yasaktı kortta tenisten başka bir oyun oynamak çünkü. 155'ten polisler geldiler ve GİTTİLER(!), karakola gidip şikayetçi olabileceğimizi, kendileirnin başka da yapabilecekleri bir şey olmadığını söyleyerek. Ben ilgili merkeze gittim şikayetçi olmaya. Aradan geçen yıllara rağmen polis sisteminde hiçbir değişiklik olmamış. Bana isim ve kimlik bilgisi vermeden şikayetçi olamayacağımı söylediler. Ben ilk defa karşılaştığım ve saldırısına maruz kaldığım insanların kimliğini bilmediğim için şikayetçi olamayacak mıydım? Nereden bulacaklarımış, nasıl bulacaklarmış bu kişileri? İlgilenmiyorsanız yarın valiliğe şikayetçi edeceğimi söyledim kendilerini. Bu sefer beklememi, başka işleri olduğunu söylediler. Şikayetimi rapor ettiler sonuçta. İyi ki de olay anında plakaları 155'e bildirmişim. Bunun üzerinden şikayetimi dikkate aldılar ancak. Dönüşte de parkın güvenliğine anlattım yaşadığımız olayı. Onlar da aynı şekilde tenis kortunda futbol oynama izninin olamayacağını söylediler. Futbolcuların "İzin alıyoruz her zaman ve oynuyoruz." dediklerinin doğru olmadığını, hiç kimseye orada futbol oynamasına izni vermediklerini söylediler. Yarın belediyeye gideceğim tenis sahasında tenis dışında bir oyunun oynanmaması için ne yapılması gerekiyorsa yapılması için. Futbolun yaşam kültürünü işgal ettiği gibi, diğer spor branşlarının yaşam alanlarını işgal etmesine izin vermeyeceğim. Bakınız benim derdim kişisel değil. Bana saldıranlar ve de beni kaale almayan polis memurlarıyla da ilgili bir derdim yok. Çünkü yaşadığım onur kırıcı davranışlar toplumsal sistemin yaşam birimlerine birer uzantısı, homofobinin içselleşmesi. Herkes kendisinin haksız olduğunu, benim haklı olduğumu biliyor veya bilmezlikten geliyor bu konuda ve buna istinaden güç yeterliliği yapıyor. Dediğim gibi fiziksel güç uygulayamayacakları kişiler olsaydı kortta, tenis alanında futbol oynamaya cesaret edebilir veya üzerlerine yürüyebilirler miydi? Ne demek elimden raketi alıp kırmaya çalışmak, beni cinsel kimliğimden dolayı sözlü olarak aşağılamak, dövmek için üzerime yürümek falan? Tenis sahasında futbol oynamak isteyerek başkalarının sosyal alanına tecavüz ediyorsun, sonra saldırıyorsun falan, cinsel kimliğiyle vurmaya çalışıyorsun. Utanması ve vicdanı rahatsız olması gereken kim acaba? Unutmadan, benim tenis sahasında futbol için sahayı terk etmememin sporculukla alakasının olmadığını söylüyor bir de sırtında Denizlispor yazan kişi. Peki şiddet ve hakaret, kural ihlali, hangi sporculuğa sığıyor? İnanın homofobik davranmasalardı, yaşanılan kavgadan dolayı şikayetçi olmayacaktım ama hiç kimsenin beni doğuştan getirdiğim özelliğimden dolayı aşağılamasına ve bana güç yeterliliği yapmasına asla izin veremem, hele bu saatten sonra. Çünkü ölsem da arkamda merak edeceğim hiç kimse yok bu dünyada. Şikayetimden belki bir şey çıkmayacak ama susmadım; izin vermedim tenis kortunda futbol oynanmasına. Sessiz kalsaydım ve şikayet etmeseydim daha iyi mi olacaktı? Bir kere içim rahat etmeyecek, içime sindiremeyecektim bu haksızlığı. Neden sustum ve şikayetçi olmadım diyeceğime, bir şey çıkmasa da şikayetçi oldum da bir şey çıkmadı derim. Bu daha güzel!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder