26 Mart 2018 Pazartesi

Heteroseksist bir toplumda eşcinsel aşk mümkün mü?


Çalışma hayatı yerine eşcinsellik ve aşk konusunu tartıştık bu akşam. Heterosekist bir dünyada eşcinsel aşk mümkün müydü?

Bana göre değildi ama bir arkadaşımız akıllı insnaların aşk yaşayabileceğini, formülüne uygun davranırsan bunun mümkün olduğunu söyledi.

Formül dediği, heteroseksizm çerçevesinde toplumsal cinsiyete uygun, erkeklik ve kadınlık rollerine uygun bir yaşam biçimiydi.

Yani eşcinseller de erkeklik ve kadınlığı seçerse veya erkeklik ve kadınlık rollerine uygun davranırsa aşkın yaşanmaması için bir neden yoktu.

Yani eşcinsellerden biri erkek olacaktı, bir kadın... Bu nasıl olacaktı peki; bir taraf trans-vesti olacaktı, bir taraf erkek.

Oysa ikisi de eşcinsel değil miydi bunlar? Erkek geçinenin bir süre sonra transvestiden farkı kalmıyordu zaten... Ve bu formüle uygun aşk da bitiyordu bir süre sonra.

Peki erkek egemen ve gelenekselliğin hala ağır bastığı homofobik, cinsiyetçi toplumlarda eşcinsel aşkı doğasına uygun yaşamak mümkün müydü?

Mümkün olabilir mi gerçekten; İki erkek, kadın erkek ilişkisi seviyesinde-heteroseksüel seviyede bir ilişkiyi yara almadan yaşayabilirler miydi?

Ondan da önce eşcinseller böyle bir ilişkiye cesaret edebilirler miydi..?

Ondan da önce, heteroseksizmi içselleştiren eşcinseller bireyler kendileriyle barışabilmişler miydi de buna cesaret edebilsinlerdi; transvesti ve erkek geçinen gizli eşcinsellik niye vardı?

Kadın kadına eşcinsel ilişki ise, heteroseksizmi tehdit etmediği için adı konulmadan belki de bir nebze olsun mümkündü. O da aileler, çevre ve toplum gerçekleri öğreninceye kadar.

Bunlardan başka eşcinsel ilişkilere çıkar bulaştığı için de bir güvensizlik vardı eşcinsel aşkta. Çünkü çıkara fırsat veriyordu homofobi eşcinsel aşklarda.

Çünkü eşcinseller aşka açtı ve duygusal beraberlikler için fedakarlığa daha yatkınlardı. Maddi amaçlı kullanılmalarını bile, eşcinseller aşklarının doğası olarak görebiliyorlardı. Ancak kullanıldıktan sonra tekmeyi yiyince akılları başlarına geliyordu.

Gerçekten aşkın doğası mıydı bu fedakarlık, yoksa çaresizliğin bir zuhuru  mu?

Peki neden biz açık eşicinseller bu fedakarlığı yapmak zorundaydık? Samimilerse eğer, önce karşı taraf-avcılar fedakarlık yapsa da, biz kurbanlar bu fedakarlığın altın kalmamaya çalışsak daha inandırıcı aşk olmaz mıydı?

Velhasıl ülkemizdeki eşcinsel aşklarda, eşcinseller kendilerini kandırıyorlar aşk yaşıyoruz, yaşayabiliyoruz diye.

Dolayısıyla akıllı davranırsan eşcinsel ilişki yaşanabileceği savı doğru değildi; akıllı olan aşk yaşayamazdı heteroseksizm dahiliyetinde.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder