30 Mart 2018 Cuma

Eşcinselliğe karşı empati nasıl oluşturulabilir?

Toplumun eşcinselliği anlaması ve kabul etmesi için sağlam ve doğru bir eşcinsel duruş sergilemek gerekiyor!



Eşcinsellikle ilgili bir yazı okuduğum zaman, bende oluşan düşünceleri hemen ifade etme ihtiyacı duyuyorum. Hayat tecrübesi denilen şey, insana en sağlam referans oluyor çünkü ve fazla iyiniyetlilik ve cahillik cevap verme ihtiyacı hissettiriyor. Mesela eşcinsellerin kendilerinin anlaşılmaları için hala benzer duygular içersinde olmaları ve benzer hikayeler anlatmaları..; çünkü eşcinseller araştırmacı ruha sahip olup ve geçmiş tecrübelerin üzerine bir tuğla koyup ilerlemek yerine, hep sıfırdan başlayıp bir şeyleri düşe kalka öğrenmeye çalışmaları ve gerçeklere ulaşıncaya kadar belli bir yaşa gelmeleri, dolayısıyla yeni kuşak eşcinsellerin de bu durumu tekrar etmesi, eşcinselliğin toplum tarafından anlaşılmasının önünde engel oluşturuyor. Eşcinseller cinsel yönelimleriyle ilgili kafalarındaki tereddütü aştıktan sonra kendilerine inanmalarını heteroseksist toplumdan da bekliyorlar ama eşcinsellerin bile kendilerine inanmaları zaman alırken, karşı cinsellerin eşcinselliği anlamalarını nasıl bekleyebiliriz ki güçlü bir anlatım olmadıktan sonra, güçlü bir duruş sergilemedikten sonra? Bir de hep aynı süreci tekrar etmemiz eşcinselliğin ne olduğu konusunda; tereddütler, kurtulmaya çalışmalar, kendimizle barışamadan gizli gizli kendimizi gerçekleştirmeler, kendimizden utanmalar, kısaca içselleştirilmiş homofobi işin içinden çıkılmasını daha da zorlaştırıyor.

Bir de şu var eşcinselliğin anlaşılmamasının ve kabul edilmemesinin arkasında; eşcinseller de eşcinselliği doğru bilmiyorlar, doğru tanımlayamıyorlar; heteroseksist dünyanın etkisiyle eşcinselliği kategorilendiriyorlar-eşcinselliği parçalıyorlar, eşcinselliğe olan inancı da zayıflatıyorlar bu yüzden. Bakınız, eşcinsellik hemcinse olan yönelimdir, hemcinsini sevmek, ondan hoşlanmaktır. Bu nasıl oluyor peki; kendi üzerimden tanımlarsam eğer; bilmiyorum içimde kadınlık mı var, erkeklik mi var, yoksa her ikisi de mi var, aslında kadınlık ve erkeklik dediğimiz şey toplumsal cinisyetten ibaret bir şey mi... Bildiğim ve bilmek istediğim tek şey, biyolojik bir erkek olarak, biyolojik erkeklerden hoşlandığım. Bu ketegorilendirme de, heteroseksist içselleşmelerin ve heteroseksist bir dünyanın kendimize olan inancımızı kırıp, içinde yaşadığımız dünyaya aidiyet duygusunu güçlendirmesi, bu duygu üzerinden bizi bu dünyaya ait olmaya zorlamasından kaynaklanıyor bence. Çünkü kendisiyle-doğasıyla barışık insanlar arayış içine girmiyor kendisini bulmak için, kendisini heteroseksist dünyanın bir parçası haline getirmeye çalışmıyor; kendisini olduğu gibi kabul ediyor ve içinden gelen duygulara da bir ambalaj yaratmaya çalışmıyor; yanlış bedende erkeklik diye bir şey var ise, o zaman hangi beden diye sorgulamak gerekiyor. BANA GÖRE HEMCİNSİNİ SEVEN ERKEK VEYA KADIN BEDENİ DOĞRU O ZAMAN; ÇÜNKÜ YANLIŞ OLAN BİR ŞEY YOK; DOĞRU NE?CİNSİYETÇİ TOPLUMUN OLUŞTURDUĞU DOĞASINDAN KOPMUŞ ÇOĞUNLUK MU? O yüzden toplumun eşcinselliği kabul etmesi için, önce eşcinsellerin yanlışlardan kurtulmaları gerekiyor ki kendilerini doğru tanımlayabilsinler, doğru bir tanımlama sunabilsinler.

O kadar klişe tanımlamalar varki eşcinseller arasında... Mesela iki erkek birbirini seviyor ve kendilerini erkeklik ve kadınlık üzerinden kategorilendirip tanımlıyorlar, sevgilerini ve davranış biçimlerini ona göre şekillendiriyorlar, sonra da bunun doğruluğuna kendilerini inandırıp, çevreyi de bu şekilde bir inanca sokuyorlar. Oysa rolleri ve davranışları toplumsal cinisyete ait sadece, heteroseksizmin öğrettiği şeyler.

Eşcinsellik erkek bedeninde bir kadınlık olabilir belki ama bunu cinsiyetleştirmenin alemi ne, bize ne faydası olacak bizi dışlatmaktan başka. Sen bunu sevgi babında kullan sadece. Sev gitsin hemcinsini... Ben bir erkeği seviyorum diye, illa ki toplumsal cinsiyete uygun davranmak zorunda değilim ki. Saçmalamayın lütfen benim içimden geliyor bu, kendim için davranıyorum falan diye. Tamam, bir feminenliğin olabilir mesela bir erkek eşcisnel olarak falan ama bunu absürtleştirmenin mansı ne; daha mı çok kabul edileceğini sanıyorsun? Tabi bu absürt feminenliğin arkasında sevgisini ancak bu şekilde gerçekleştireceğine dair bir inanç var. Çünkü toplumsal cinsiyete dayalı yaşıyoruz şu anda, cinsel yönelimler cinisyetçiliğin egemenliği altında şu an. Peki ne oluyor böyle olunca; çok mu kendimizi gerçekleştirebiliyoruz, çok mu kabul ediliyoruz; Dönüp dolaşı gene homofobiye maruz kalıyoruz, dönüp dolaşıp gene eşcinselliğe geliyoruz. Çünkü toplumun kafasında, biz kendimizi istediğimiz kadar kategorilendirelim, gene şablon bir cinsel kimliğimiz var; feminen erkeklik, maskülen kadınlık. Belki de doğrusu bu; çünkü uzaktan algı belki de en objektif görüşü sağlıyor, en doğru tanımı yapıyor.

Cinsel yönelimimizi cinsiyetçi kalıplarla ifade etmemiz de, toplumun kafasında sağlıklı bir durum oluşturmuyor olsa gerek ki, eşcinselliği sonradan olan bir sapma, bir hastalık olarak görüyor ve cinsiyet kimliğinin altını çizmeye çalışarak falan da toplumsal algının sağlamasını yapıyoruz. Dikkat ederseniz heteroseksüel olmayan ve eşcinselliğiyle barışık kişiler çocuklukten itibaren kız gibi davrandıklarını anlatıyorlar ama cinsel yönelimlerini cinsiyet kimliğine hapsetmiyorlar. O yüzdendir ki, eğer kabul edilmek istiyorsak, kimliklerimizi cinsiyete indirgemekten vazgeçelim. Çünkü sağlıklı bir insanın sevgisini gerçekleştirmek ve hayatını sürdürmek için ne kadınsılaşmaya, ne de erkeksileşmeye ihtiyacı var! Bir insan kimlik olarak ne ise o olmalı, ne kadarsa o kadar olmalı; yani doğasına sadık kalmalı! Bir gün her eşcinsel kendini sevmesi gerektiğini anlar ama geç kalabilir!

Bağlamak gerekirse konuyu... Evet eşcinsellik doğuştan gelen bir şey ve biz bunu topluma anlatamıyoruz. Çünkü doğru anlatmıyoruz. Doğru anlatım nedir? Kendinle barışıp, kendinin-eşcinselliğinin arkasında durmak, "allengirli" yollara sapmadan eşcinsel olarak hayatın içinde olmak. Sen, eşcinsel olarak kal, eşcinsel olarak yaşa; başka bir şey yapmana da gerek yok. Çünkü fazlası zaten yanlış ve de kafa karıştırıyor! Toplumun eşcinsellik konusunda empati kurmasını bekliyorsak, bizim arkasında durabilecğimiz sağlam bir kimliğimizin olması gerekiyor, eğreti ve taklit değil!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder