14 Şubat 2018 Çarşamba

Spor salonuna giden erkek eşcinseldir!

Spor salonu erkekleri!


Konuya önce şur'da başlamak gerekiyor. Hani diyor ya eşcinseller falan... Her eşcinsel açık veya aktivist olmak zorunda değil. Kendilerini lanetleyen değerlere inanabilir, heteroseksüel evlilik yapabilir, heteroseksüel bir yaşam seçebilirler eşcinseller, vesaire. Kim itiraz edebilir ki buna? Hayatın boyunca gizli bir eşcinsel olarak yaşayarak korkaklık sergileyebilir, çevreni kandırabilir, karşı cinsi kandırarak evlenebilir ve ona sevgisiz aşksız bir yaşam sunabilir, heteroseksizmin kadınlara yaptığını sen de acımasızca yapabilirsin, muhafazakar olarak kendinle-eşcinselliğinle çelişebilir, eşcinselliğim öğrenilecek korkusuyla psikolojik baskı altında yaşayabilir ve heteroseksüel bir yükle "labmur-kambur" gibi dolaşabilirsin, bu şekilde mutluyum diye kendini teselli etmeye çalışabilirsin, mutluluk maskesiyle yaşayan bir ölüden farksız olmaya kendini alıştırabilirsin, yeri geldiğinde ayrımcılığa ve dışlanmaya maruz kalarak onursuzluğunu sineye çekebilirsin, yeri geldiğinde eşcinselliğim öğrenilmesin diye homofobini kusabilirsin eşcinselliğe, saçını at kuyruğu yaparak-kulağına küpe takarak-düşük pantolonla kıçının çatalını gösterek vesaire eşcinselliğini pörtletebilirsin utana sıkıla duygularını daha fazla bastıramayarak, arkandan teneke çalarlar eşcinsel diye ve kulaklarını pamukla tıkayabilirsin, çiçekli bir gömlek, mor bir pantolon ve kırmızı ayakkabı giyerek kendini tarz ilan edebilir, maskülen sınıfına sokabilirsin... Liste uzar da uzar...

Bütün eşcinseller de yukarıdaki gibi yaşayabilirler. Tuzunuz kuruysa bu şekilde yaşamak daha da kolay olabilir ama nereye kadar, ne zaman kadar..? Bir gün her eşcinselin homofobiden canı yanar, yanacaktır, kaçış yoktur bunda. Hadi kaçtı diyelim, hep yırttı, hiç maruz kalmadı homofobiye... Gizli olmak, homofobinin sana uğramayacağının bir seçeneği veya garantisi değildir; şans eseri kurtarmışsındır kendini homofobiden. Ayrıca homofobi sana uğramadı diye, homofobiye maruz kalanlara, homofobiyi hak ettiler gözüyle sırtını dönmen ne kadar insanlığa dair bir şeydir. Eşcinsellikle barışamaman(ki gizli eşcinsel olmak eşcinsellkle barışamamktır), homofobiye sessiz kalmanı mı gerektirir? Homofobiden kendi canın yanınca ne yapacaksın; kendini mı suçlayacaksın kaderini mi, yoksa sana homofobik davrananları mı, bir vatandaş olarak senin güvenliğini sağlamayan yetkilileri mi, kimi..?

Keşke homofobi olmasaydı veya bize hiç uğrmasaydı da, biz de cinsel yönelimimizi savunmak zorunda kalmasaydık, hiç eşcinsellik görünütlüğü derdine düşmeseydik. Heteroseksist kültür eşcinselliği kabul etseydi de, kararlarımızı doğru veya yanlışlığına bakmadan verebilseydik. Yani canın istemiyorsa açık eşcinsel olmayabilirdin o zaman, özgüvenin yoksa heteroseksüel evlilik yapıp heteroseksüel gibi gösterebilirdin kendini... Bakınız, ben eşcinseller açık olmalı ve cinsel yönelimlerini savunmalı derken, kabul edilmenin, var sayılmanın yolunun görünür olmaktan geçtiğinden. Çünkü bir şey görünmüyorsa ve eşcinselliğin heteroseksizmi tehdit etmesi gibi bir durum varsa ve bu yüzden lanetleniyorsa eşcinsellik, tabiki de eşcinsellik yok sayılır ve görünür olmadığı sürece de reddedilmeye mahkumdur egemen kültüre ters düştüğü için.

Oysa doğada varolan bir şey hiçbir zaman gizli kalamaz ve eğer sen kendi öz gerçeğine sahip çıkmazsan, kendin olmaz ve kendin gibi yaşamazsan, ara ara pörtlettikçe eşcinseliğini hedef haline gelirsin. Malezya'da spor yapan erkeklerin eşcinsellikle itham edilmesi gibi. İnanıyorum ki spor salonlarına giden erkeklerde eşcinsellik mevcuttur, hem de istisnalar hariç % 100; eşcinseller bastırılmışlıktan dolayı kendilerini göstermeye meraklı olduğu için, ve de birbirlerini görmek, birbirleriyle tanışmak için. Tabi bu durum-yani hamam gibi spor salonlarına gitmek, yönetimlerin insanlara böyle bir davranışı haklı göstermez ama onlara bu zemini hazırlayan bizim eşcinselliğimizin arkamızda durmamız, eşcinselliğimizi dolambaçlandırmamız değil mi? Biz kendimizi inkar ediyoruz, onlar da eşcinselliğimiz erkekliklerine ters düştüğü için bizi suçluyorlar, bizi nefrete hedef gösteriyorlar. Bu kadar basit.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder