14 Şubat 2018 Çarşamba

Sevgi neydi; İnsanlıktı; Güle Güle Nuray Hafiftaş!


Uzun zamandır kanser tedavisi gören türkücü, müzisyen, gerçek bir sanatçı olan Nuray Hafiftaş ölmüş. Çok sevdiğim, en sevdiklerimden bir sanatçıydı. Çünkü benim için yeryüzüne inmiş meleklerdendi biriydi o. Çünkü hayvanlarına bakmak için sahneyi bırakıp köyüne hayvanlarına bakmaya gidecek derecede duyarlı bir insandı. Köyde yaşamayı seçmişti. Gazetelerde görmüştüm çiftlik hayatını. Annesi, babası ve hayvanlarıyla şehir hayatından uzak yaşıyordu bildiğim kadarıyla.

Çok güzel bağlama çalıyordu ve bağlama çalan ender kadın sanatçılarımızdan biriydi, hatta ilkiydi diyebiliriz popüler olanlardan. Nuray Hafiftaş demek, TV'de falan programı varsa, mutlaka yanında bağlamasını da getirmiş demektir ve canlı çalıp söyleyecektir. Böyle alıştık Nuray Hafiftaş'a, böyle sevdik onu ama en çok insanlığını sevdik. O kadar insancıldı ki... Her düşünceden sonra Nuray Hafiftaş'ı insanlığa bağlamak üzerinde düşünülmesi gereken bir şey değil mi şu dünyada..?


Onun en meşhur hikayesiyse... Bilindiği üzere Nuray Hafiftaş konservatuvarlıdır. Bursla okumuştur. Ünlü bir sanatçının burs verdiği iki kız öğrenciden birdir. Okulunu bitirip sanatçı olduktan sonra teşekkür anlamında elini öpmeye gittiği, kendisine bursa verdiği sanatçı da Emel Sayın'dır.

Unutmayacağız Nuray Hafiftaş'ı; insanlığını, sanatçılığını, hayvanseverliğini... Sanki bu dünyaya fazla gelenlerdendi o da. Sevgi ve huzrla... Güle güle... Sevgililer Günü'nde hayata veda etmesiyse...


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder