Çünkü yaşam biçimim özgürlük üzerine kurulu.
Dolayısıyla çıplaklık ve cinselliğin ahlak sınıfına sokulması kadar akıl dışılık olamaz.
Daha önce de defalarca dediğim gibi ahlak demek benim için; dürüst olmak, vicdanlı olmak, adaletli olmak, insan haklarına ve doğaya saygılı olmak, vesairedir.
İnsanlar vücutlarını kapatınca falan ahlaklı olduklarına falan inanıyorlar. Ama milyonlarca hayvan telef edilirken hiç kimsenin vicdanı bile devreye girmiyor.
Amaaa...
Ben ahlakçılığa bu kadar karşıyken, beyinlerin belden aşağıya transfer edilmesine de hepten karşıyım. Zaten ahlakçılığa prim veren de bu değil mi?
İnsanlar hem ahlakçılık mağduru ama bu ahlakçılık üzerinden de varolma derdindeler. Kimisi toplumsal ahlak anlayışının öznesi olmaya çalışıyor, kimisi o özneler üzerinden ahlaksızlık yapıyor, sonra da ahlaklıymış gibi ahlakçılık taslıyor herkes.
Toplumsal ahlaksızlığı icra edip de ahlakçı geçinenler diyebilir miyiz bunlara!
Ahlaksız kabul edilen öznelere sorsan, mutlaka gerekçeleri vardır yani bahaneleri. Ahlaksızlara bulaşanlar da ahlaksız sayılan özneleri suçlarlar.
Toplum zaten hepten ahlakçıdır ama geri planda neler dönüyor bilinmez; bilinir de bilmezlikten gelinir!
Mesela homofobiktir ama gizli eşcinseldir. Evlilik dışı ilişkiye karşıdır ama metresi vardır vesaire...
Zaten insanların ahlakçılığının arkasında gocundukları yaraları vardır mutlaka ki onu ahlakçılıkla kapatmaya çalışıyorlardır.
Dürüst bir insan ahlakçılık yapma ihtiyacı bile duymaz. Çünkü onun hayata bakış açısı ahlakçılık kadar basit olamaz.
Ne demiştik, beyinlerin belden aşağıya transferine karşıyım.
Beyinin yukarıda-kafada durmasını düşünecek kadar beyin mi yok acaba?
Oysa organlar yerli yerinde kullanılırsa, ancak o zaman sağlıklı bir yaşam hayata geçer.
İsteyen istediğini yapmakta özgürdür ama ben bazı şeyleri sağlıksız bulduğum için tasvip edemiyorum. Tıbbi anlamda sağlıktan bahsetmiyorum, sosyolojik anlamda sağlıktan bahsediyorum.
Direkt konuya gireyim isterseniz; Ben seks işçiliğinin, ötekileştirilen cinsel kimliklere ön yargılı bakış açısını pekiştirdiğine inanıyorum. Ahlakçılık açısından falan değil...
Şimdi eşcinsel denilince insanların aklına, direkt heteroseksüel olmayan ve kadın kılığında erkekler geliyor ve onlara göre hepsi eşcinsel, dönme, vesaire... Ve de bunlar seks işçliği yapar! gibi bir algı mevcut.
Dediğim gibi ahlakçılık anlamında bir sıkıntım yok ama ben aciz bir insan değilim ki, sadece cinsel olarak veya bedensel olarak varolan bir yaratık değilim ki...
Bazıları çıplak vücuduyla seksi bir şekilde seksini satmaktan gurur duyabilir ama benin insana bakış açımla bu asla örtüşmez.
Seks güzeldir, düzgün vücut estetiktir ve bunların da hazlarının yaşanmasını ben de çok seviyorum ama ben sadece bundan ibaretmişim gibi algı oluşturulmasına karşıyım.
Çünkü benim bu şekilde ötekileştirilmem beni rahatsız ediyor. Cinsel kimliğimden dolayı ötekileştirilmeyi falan anlayabilirim heteroseksist dünyada ve bunun mücadelesini onurla veririm ama ben belden aşağı bir beyin durumunun mücadelesini veremem. Bu eşcinsellik mücadelesiyle bağdaşmıyor zaten.
Lütfen onlar ayrışsınlar ve ayrı platformda belden aşağı olma durumlarının mücadelesini versinler. Çünkü cisnel yönelim farklılığı sadece belden aşağı hayat süren bir durumdan ibaret değildir.
Hatta sadece eşcinseller olsun cinsel yönelim farklılığının mücadelesini veren grup olarak.
Ben eşcinsel olarak kadın kılığına giren travesti de değilim, cinsel organlarını kestirip biçtiren ve de bunu tasvip eden de değilim, her iki cinse de yönelip ikili oynayan biseksüel de değilim(Biseksüelsen, sadece eşcinsel tarafınla yer alabilirsin eşcinsel dünyada; bana ne senin heteroseksüel tarafından. Zaten heteroseksist bir dünyada yaşıyoruz. Gündelik hayatta binbir kimlikte yer akabilirsin ama eşcinsel mücadele senin heteroseksüel tarafınla ilgilenmiyor.) İntersekslerin biyolojik tarafları da tıbbi bir durum Ruhsal olarak da ortadalar mı, yani hiçbir cinsiyete veya cinsel yönelime ait değiller mi, bir taraftalarsa o tarafı mı seçecekler kendi bilecekleri iş...
Şunu demek istiyorum. Hayatta binbir farklılık var ama eşcinsel hakları mücadelesi, hemcinsini seven insanların mücadelesidir. Eğer bir politika yapılacaksa, sadece bunun politikası yapılmaldır.
Hele buna milliyetçi politikaların falan bulaştırılması çok irrite ediyor beni.
Zaten ötekiyiz, bir de senin öteki politikaların yüzünden mi ötekileştirilelim.
Hangi dünyada yaşadığımızı unutmadan mücadele verelim düzlüğe çıkmak için.
Eğer birlik beraberlik içinde olunacaksa, eşcinseller birlik beraberlik içinde olmalıdır. Kendini heteroseksüel kabul eden homofobik bir transseksüelle ne kadar, nereye kadar birlik beraberlik çinde olabilirsin ki?
O kişilerin hedefleri belli. Ama dereyi geçinceye kadar elinden tutabiliriz düşmemesi için ama aynı kategoride olamayız.
Aslında aynı kategorideyiz de, onlar kedileriyle, hayatlarıyla barışık değiller ki. Bakınız WHO!
Travesti gibi, transseksüellik gibi şeyler eşcinselliğe sağlıklı bakışın önünde engel teşkil ediyor.
Ben ne bedeniyle varolmaya çalışan bir transseksüelim, ne de bedeni üzerinden para kazanan bir travesti.
Ben eşcinselim ve ne bedenimin ne olduğuna kafayı takıyorum, ne de hayatımı idame ettirmek için aklımı kullanamayacak kadar acizim.
Ben eşcinselim; travesti veya transseksüel değilim. Çıksınlar gitsinler hayatımızdan!!!
Çünkü eşcinsellerin ve eşcinselliğin yanlış anlaşılmasına sebep oluyorlar.
LGBTİ'lık, eşcinellerin özgürlüğe kavuşmalarının önüne çıkartılan heterosekssitçe bir tuzaktır.
Ayrıca onların bilinçsizce yanlışlarına niye sahip çıkayım ayol!
Bunlar benim kişisel düşüncelerim ve kimseyi bağlamaz. Rahatsız olan beni okumaz. Bu kadar basit ve net.
Ayrımcı bulsanız da düşüncelerimi, eninde sonunda gelinecek nokta budur. Zaten eşcinsellerin ayrı, transların ayrı dernekleşmesinin güzel örnekleri mevcut hali hazırda.
Her LGBTİ şu anda ayrı yolun yolcusu...
Çünkü transların derdi heteroseksüelliğe dahil olmak olduğu için kafayı bedenlerine takmış durumdalar, biseksüellerinki işlerine nasıl gelirse, eşcinsellerinkiyse doğal kalarak hemcinsleriyle insanca yaşamak...
Şöyle bir örnek de vereyim aklıma gelmişken...
Şimdi Denizli'de toplanıyorduk... Transseksüellerin aldığı hormonlardan ve ameliyat sürecinden başka bir şey konuşulmuyordu toplantılarda. Oysa eşcinsel hakları mücadelesi, farklı kimliğinin toplum içersinde varolma mücadelesidir. Senin alacağın hormonun seviyesi kişisel ve de çok küçük bir ayrıntı olabilir en fazla.
Zaten o grup trans erkek derneğine dönüştü adı ne kadar LGBTİ olsa da.
Heteroseksüelce ve de kamuflaj bir mücadele biçimi olamaz eşcinsel hakları için.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder