15 Ağustos 2017 Salı

Homofobiye karşı eşcinsellerin güçlü olmalarından başka hiçbir alternatifleri olamaz


Eşcinsellere saldırıyorlar sözel olarak, fiziksel olarak, onlara karşı karalama kampanyasını politikaları haline getiriyorlar sapkın falan diyrek dini gazeteler örneğinde olduğu gibi, aşağılıyorlar, dışlıyorlar, şiddet uyguluyorlar biz eşcinsellere, nefret cinayetlerine kurban gidiyoruz, hayatın her biriminde homofobik engellerle karşılaşıyoruz...
Nasıl baş edebiliriz bu homofobiyle eşcinseller olarak?
Her şeye rağmen, yani ayrımcılığa, dışlanmaya, ötekileştirilmeye, nefrete, şiddete, cinayete rağmen kendimiz olacağız. Ben doğanın gerçeklerini anlamayanlara karşı hayatınızı feda edin demiyorum! Hayatınızı, kendinizi koruyacak şekilde eşcinsel olarak yaşayın diyorum. Bu şu demek de değil; durduk yerde hereksin gözünün içine eşcinselliğinizi sokun! İçinizden geldiği gibi, doğal biçimde-doğanıza uygun şekilde kendinizi kasmadan yaşayın diyorum. Ne ben eşcinselim diye korka korka yaşayın, ne de homofobiye karşı zırhlarınızı kuşanarak toplum içine çıkın. Zırhınız ne olmalı biliyor musunuz; cinsel yöneliminizi-eşcinselliğinizi, "ben eşcinselim, ya bana şöyle davranırlarsa, ben de şu şekilde önlemimi alayım" tarzında olmadan-kafanıza takmadan relax biçimde olarak. Çünkü yaşam demek, homofobiye rağmen cinsel yönelim demek değil. Homofobi var ama biz de eşcinselliğimiz dışında diğerleri kadar insan olarak da varız.
Anlatamıyor muyuz diğerleri gibi normal bir insan olduğumuzu..?
Bakınız, toplum bizi ötekileştiriyor diye, öteki olarak yaşamak zorunda değiliz; başka alternatifler yaratmalıyız toplumun bize layık gördüğü yaşam dışında. Örneğin işsiz bırakılınca seks işçiliğine mahkum olmak zorunda değiliz. İnatla çalışmak istemeliyiz, çalışma alanları yaratmalıyız. Zaten lafım kolaycılığı seçen eşcinsellere ve travestilere olamaz; onlarla uğraşmak, homofobik toplumla uğraşmaktan daha zordur. Bir travesti mecbur bırakılıyorum seks işçiliğine, başka alternatifim yok diyorsa, ona laf anlatamazsın artık; o ya seks işçiliği yapacaktır, ya da seks işçiliği yapacaktır! Çünkü zor gelir ona mücadele etmek, zor gelir normal işlerde çalışmak..!
Gene konuyu uzatmadan neticeye gelelim ve bağlayalım. Eğer biz eşcinseller, eşcinsel olarak varolmak istiyorsak hayatta; GÜÇLÜ OLMALIYIZ! Hemen bazıları çığırtkanlık yapmasın, heteroseksüellerin varolmaları için niye güçlü olmak mecburiyetleri yok, diye. Bilmiyor musunuz erkek egemen ve cinsiyetçi bir toplumda yaşadığımızı? Bilmiyor musunuz ayrımcı bir dünyada varolmak için mücadele etmeniz gerektiğini. Politik olarak eşcinsellik aktivizmi yapıyorsan, hayatın içinde de varolmak için mücadele yapacaksın, eşcinsel olarak yaşayacaksın. Bu da engellere rağmen güçlü olmaktan geçer. Okuyacaksın, öğreneceksin, çalışacaksın, sosyal hayatın her biriminde kafanı homofobiye kurmadan varolmaya çalışacaksın. Hep diyorum ya, gerçek aktivizm hayatın içinde eşcinsel olarak yaşamak olduğunu. İnsanlar bir yadırgayacak, iki yadırgayacak alışıp gidecek. Alışmıyorsa denemekten başka çare mi var?
Hadi bütün haklarını anayasal olarak geri aldın; gene topluma kendini kabul ettirmek için, toplum içinde eşcinsel olarak yaşama mücadelesi vermeyecek misin? Yasal haklarımızı kazandık diye, yaşam birden güllük gülistanlık olacak diye bir şey yok. Her iki koldan mücadele etmeliyiz; hem yasal olarak, hem de yaşam olarak. Ama bunun için heteroseksüellerden daha fazla mücadele etmeliyiz güçlü olmak için. Güçlü olmadığımız sürece hem doğal, hem de sosyal olarak eleniriz.
Peki güçlü olmak için ne yapmamız gerekiyor; bilinçli bir eşcinsel olmanız gerekiyor. Sen kendine öyle bir inanacaksın ki, kendini homofobik topluma karşı sağlam bir şekilde savunabilmek için bu konuda "veryVery" donanımlı hale geleceksin. Yok öyle geleneklerimize aykırı, dinimize aykırı, haddimizi bilmeliyiz, aile değerlerine saygılı olmalıyız diye kıvırırsan, seni de buruşturup atıverirler bebeğim! Eğer değerlere saygıdan falan bahsediyorsan, saygı nedir biliyor musunuz; hayata karşı dürüst olmaktır. Eşcinsellikten kaçmak hem hayata saygısızlık, hem doğaya-yaratıcıya saygısızlık, hem de topluma saygısızlıktır, en başta da eşcinselin kendine saygısızlıktır.
Eşcinseller olarak dünyanın bütün katmanlarında varolmalıyız güçlü bir şekilde, homofobiyi alt etmek istiyorsak eğer kısaca.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder