24 Nisan 2017 Pazartesi

Eşcinsellik normalleştirilmediği sürece, eşcinselliğimizi istediğimiz gibi yaşayamayacağız

"Tanrım beni baştan yarat" zihniyeti heteroseksist dünyayı eşcinselliğe inandırır mı?


Denizli Gay oluşumu bir varoluş ruhu olarak her Pazar toplanmaya, her gün talepler doğrultusunda diyalog halinde olmaya devam ediyor. Senaryo çerçevesinde değil de doğal bir şekilde ayrımclılıkla mücadele çerçevesinde kendi çapında elinden geleni yapmaya çalışıyor. Zaten sen ne yapmak istersen yap, resmin dışına çıkamıyorsun fazla. Özgürlük güzel, hayatını yapına uygun bir şekilde yaşamak bir hak ama o güzellikler orada kullanılmaya hazır bir şekilde dursa da, ister yapısal ister çevresel bazen fırsatlar değerlendirilemeyebiliyor. Nedir bu sebepler-engeller; toplumsal şablon-baskı-kurallar vesaire ve kişilerin yapılarına bağlı bakış açıları, özgüvensizlikleri vesaire. Tamam çevresel engeller vardır ama yapı kendine inanıyorsa, engeller aşmak için vardır sadece. Konuyu nereye bağlayacağım; İster eşcinsel ister heteroseksüel olsun toplum genel anlamda değişmediği sürece, ayrımcılığa maruz kalanlar da ister yapısal, isterse çevrenin baskısı sebebiyle kendine inanç ve özgüven duymadığı sürece konuya dair bilinçlenmek de işe yaramayabilir, yaramayabiliyor... Bu sadece baskı ve yapıdaki özgüvensizlikle de açıklanmayabilir... İnsanın bir hayata bakış açısı vardır; çevreden etkilenmiştir veya etkilenmemiştir... Eşcinselliğiyle barışamayanların tek probleminin eşcinsellikleri olmadığını da söyleyebiliriz. Mesela dogmatikse, o eşcinsel olsa da dogmatik olacaktır, heteroseksüel olsa da. Eşcinsel olunca dogmatik olmasıysa, onun daha da bocalamasına sebep olmakta, hayatınden fedakarlık etmesine sebep olmaktadır. Çevre daha özgür, daha bilimsel olsa, ayrımcılığa maruz kalan kesimler çok büyük olasılıkla kendilerinin arkasında durmasını bilecektir. Mesela heteroseksist bir dünyada heteroseksüellik ne kadar sorun yaratmaktadır: hiç; dahası gurur duyulan bir özelliktir heteroseksülelik; eğer heteroseksüelce davranmazsan problem oluşturabilir ancak. Eşcinsellerin haklarını savunması haklarını hukuki çerçevede elde etmelerini sağlayacak, bu da ayrımcılıklara karşı ciddi bir caydırıcı unsur olacaktır kullanıldığı ölçüde elbette ama herkes tepenin arkasında cennetin olduğu bilimesine rağmen, o cenneti kendine hak olarak görememektedir ne yazık ki. Çünkü yapı nedeniyle ve dolayısıyla çocukluktan itibaren heteroseksizme bir kurulma, bir ayarlanma durumu mevcuttur. Yani tablo genelde bilimselliğe doğru yol almadıkça, eşcinseller için çok da ve hemencecik hakları gelmeyecektir gibime geliyor. Arada bir özgüvenli olanlarsa, ayrımcılığa maruz kalanlar tarafından bile yanlış anlaşılmak istenecektir. Düşünseniz ya... Dogmatik ve ahlakçı yollardan eşcinsel hareketine katabilecek ne olabilir? "Tanrım beni baştan yarat" zihniyeti heteroseksist dünyayı eşcinselliğe inandırır mı? Sosyolojik evrim sürecine ancak biraz ivme kazandırabiliriz ama daha fazla iyimser olmak biraz saflık gibime geliyor. Zaman zaman yazılarımın internet aracılığıyla insanlara ulaşması sebebiyle mailler alıyorum, sosyal medyadan mesajlar alıyorum. Açık eşcinsel olmanın, açık eşcinsel olarak yaşamanın sanki marifetmiş gibi algılanması ne kadar sevindirici güzel bir şey ise de, bazan üzülüyorum insanların toplum içersinde kendileri gibi olamamalarına ve içlerinden geldiği gibi yaşama haklarını kullanamamalarına. Çünkü gerekçeler bana anlamsız geliyor. Beni ailem, akrabalarım, arkadaşlarım, çevrem kabul etmiyorsa, giderim başka bir dünya kurarım. Beni sevmeyenlere kendimi sevdirmeye çalışmak ve onlarsız bir hayat yaşayamamak gibi saçma bir şey olabilir mi? Beni sevmeyecekler, benden nefret edecekler ve belki de benim canıma kasedecekler ama hala eşcinselliğimin onları üzmesini istemiyorum diye bir şey olabilir mi? Bu belki de bir bahane; tek gerekçe kendi özgüvensizlikleri, kendi inançsızlıkları-mız... Evet toplum heteroseksist ve homofobik ama biz de eşcinselliğimizi yaşamak dışında EŞCİNSELLİĞİN de arkasında duralım ki... Eşcinsellik normalleştirilmediği sürece, eşcinselliğimizi istediğimiz gibi yaşayamayacağız, bunu unutmayın..!

Haftalık eşcinsel misafircilik oynamalarımız devam ediyor... Belki yaptıklarımız, "hareket"e ivme kazandıramayacak ama en azında eşcinsellik kelimesinin hafızalardan silinmesine izin vermiyoruz diye düşünüyorum. Eşcinselliğimizi insanların gözlerinin içine sokmaya cesaretimiz olmayabilir ama eşcinsel bir insan olarak yaşamaya gayret edelim. Eşcinselliğimizi de soyutlayıp protipleştirmeyelim; hayatımızı insan olarak yaşayalım ama bunu heteroseksüel gibi yapmayalım; içimizden geldiği gibi olsun. Adını bile koymayalım; kendimiz olalım yeter. Soranlara da eşcinselim dersiniz geçersiniz. Eşcinselliğin de ne olduığunu bilelim ki saygı duydurabilecek şekilde ifade edebilelim onu. Herkes hayatını suya sabuna dokunmadan zahmetsizce yaşamak ister ama hayatımızı istediğimiz gibi yaşayarak, onu daha özgür hale getirebilirsek çok daha kolay yaşayabiliriz, çok daha kaliteli yaşayabiliriz. Biliyor musunuz: ben ne kadar açık olduysam o kadar güzel bir eşcinsel hayat yaşadım. Sen özgüvenli olursan hedef haline gelmiyorsun, bu açıklık sana her kapıyı açabilecek bir anahtar veriyor eline... Açık eşcinsel olarak daha çok sevilip sayıldım ve takdir edildim...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder