4 Nisan 2017 Salı

Eşcinselliğin gerçek düşmanı eşcinsellerin kendileri!


Homofobik ve heteroseksist eşcinsellerle, samimiyetsiz iki yüzlü gizli eşcinsellerle, muhafazakarlığın özgürlüklerini ellerinden aldığını göremeyen eşcinsellerle ve en önemlisi kendileriyle barışık olmayıp heteroseksizme yamanmaya çalışan eşcinsellerle aynı havayı teneffüs etmek çok ağır... Çünkü homofobinin en büyük sebebi bunlar.

İnsan kendini bilmezse, kendini sevmezse, kendine saygı duymazsa, kendini savunmazsa, kendisiyle ve hayatla barışık olmazsa; başkası niye kabul etsin ki onu?

Homofobiyi eşcinseller öncelikle kendilerine şikayet etmeliler. Çünkü gerçek homofobik kendileri. Açık eşcinsel olamaManın sebebi dışarıdaki homofobi değil, eşcinsellerin kafalarının içindeki homofobidir.

Homofobi öldürüyorsa eşcinsellik adına mücadele edeceksin, açık eşcinsel olarak hayata karışacaksın. Başka alternetifi yok bunun. Suya sabuna dokunmadan yaşamlar köpük gibi uçar gider ve bir gün homofobi çok şiddetli şekilde canınızı yakabilir.

Eşcinsel haklarının kabul edildiği ülkelerde kendiliğinden gelmemiştir bu haklar. Açık eşcinsel olmuşlardır, hak mücadelesi vermişlerdir heteroseksizme ve homofobiye rağmen.

Eşcinsellerin özgürce ve hak hukuk çerçevesinde yaşamalarının formülü çok basit aslında. Eşcinselliği öğreneceksin, kendini keşfedeceksin, kendinle barışacaksın, kendini sevecek ve sayacaksın, açık bir eşcinsel olarak hayata karışacaksın, kimliğinin arkasında duracaksın, kendini homofobiye rağmen özgüvenli bir şekilde savunacaksın, cinsel yöneliminden dolayı yapılan ayrımcılıklara ve haksızlıklara karşı sesini çıkartacaksın...

Çok şey mi bunlar... Hayır değil. Bir kedinin köpeğin bile hayatta kalmak için içgüdüsel olarak yapabileceği şeyler. Neden heteroseksizmin sizi sosoyolojik seleksiyona maruz bırakmasına seyirci kalıyorsunuz ki?

Haber örneklerine bakıyorum da bugün okuduğum ve birebir ağızdan duyduklarıma göre... Mısır veya İran'da homofobinin geldiği nokta, ülkemizdeki homofobiklerin istedikleri şekilde at oynatmalarına izin verilmesi ve bunlara sessiz kalınması, içselleştirilmiş homofobiye en basit örnek olarak mesela Hülya Avşar, Kerimcan Durmaz ile röportaj yapıyor, belli ki erkek arkadaş derken falan eşcinsellikte bahsediliyor ama eşcinsellik kelimesi ağıza alınmıyor...

Eşcinseller son 20 yılda daha görünür olmalarına rağmen hukuki olarak hiçbir edinim sağlayamadılar yasal olarak ülkemizde. Çünkü 90'lı yıllardaki kıvılcımı harlayamadılar. Bunu sadece aktivizm yapmayan eşcinsellere yüklemek ne kadar doğru olur tartışılır. Biz bilinçli bir eşcinsel olmanın altını dolduramadık kanımca. Hala heteroseksizmin kıskacında bir eşcinsellik yaşanıyor ülkemizde ve heteroseksist bir eşcinsellik savunusu yapılıyor gibime geliyor. Ne kendimizi bulabildik, ne kendimiz olabildik..! Tabi şöyle bir gerçek de var; dogmatik bir yapımız varsa genetiksel evrim geçirmemiz de şart sanırım. Yoksa ne yaparasan yap, nafile! Açamıyorsun o gözü!

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder