24 Aralık 2016 Cumartesi

2017 yılım, fazlalıkları hayatımdan çıkarmak şeklinde olacak!


Bugün spor yok... Evdeyim... Yapıl'cak işlerim de var ama  miskinliği tercih edebiliyorum artık bugünün işini yarına bırakmayan bir yapım olmasına rağmen. Ölüm yok ya ucunda, diyebiliyorum. Hayata daha manevi gözle bakabiliyorum huzurlu bir hayat için hırslarımdan sıyrılarak. Zaten hiç maksimum bir hayat hayal etmedim ki; hep minumum ve hep sorunsuz hayat yaşamaya çalıştım; dünyalara sahip olsan ne olacak; bütün dünyalara sahip olup hedef kalmayınca, hayat daha manasız olmayacak mı  gideceğin yollar tükenince? Hayat yol alırken yaşanan güzellikler değil midir? O yüzden fazla değil az şey isteyelim ki önümüzde canımız sıkılınca hedeflerimiz ve o hedeflere gidecek yollarımız kalsın. İranlı LGBTİ mültecilere bakıyorum da; tek hedefleri iltica edebilmek. Oysa yaşadıkları süreci daha keyifli hale getirebilmek kendi ellerinde. Az zaman değil ki 4-5 yıl; bu süreçte dil öğrenirsin ve başka bir kültürle yeni bir kimlik daha ilave edebilirsin yapına daha zengin bir karaktere sahip olabilmek için. Farklı kültürlerdeki zorluklar bile insan çok şeyler katabilir; en azından daha dirayetli olursun mücadele ettikçe. Çünkü çok baskıcı ve çok özgür olmayan ara seviyedeki ülkeler insanı çok geliştirir. Ama şöyle bir durum söz konusu; herkesin derdi çok çaba sarf etmeden lükse kavuşmak; yani zengin bir yaşam, eğlenceli bir yaşam derdinde herkes. Nedir o hayal edilen yaşam; iyi bir iş, iyi bir eş, ev, para, gezmek, yemek... İyi güzel de bunlar ne kadar hedef haline getirilmesi gereken şeyler? Belki de hobi diye bahsettiğimiz şeyler vazgeçilmezlerimiz olmalı, maddi zenginlikler de o hobilerimize birer araç edilmeli sadece.

Belli bir yaşam sürecinden sonra, belli bir yaştan sonra da diyebiliriz, insanın hayata bakış açısı değişebiliyor, olgunlaşabiliyor da diyebiliriz. Çünkü giiit giit, çabalaaa çabalaa... sonu yok ki bunun. Bakıyorum da bütün yapılanlar, yaptıklarımız bir varoluş çabası. Herkesin de bir varoluş anlayışı var. Sanırım yapıyla alakalı bakış açısı da. Sanırım ben hep soyut yaşadım, hayallerimde yaşadım çoğunlukla. Yani dünyevi hırslarım hiç olmadı. Müziği sevdim, sanatı sevdim, kendimi zihinsel olarak gerçekleştirme derdinde oldum hep. Ne çok param olsun istedim, ne de yatım katım, ne de işte ne bileyim bir sevgilim olsun da onunla mutlu mesut bir yaşam süreyim gibi bir derdim... Ben yapıma, kafama uygun bir yaşam yaşamayı tercih ettim hep. Hiçbir şeye sahip olmak istemedim müzik albümlerim, müzik dergilerim ve kitaplarım dışında. Dünya benim için, kendimi gerçekleştireceğim bir arena oldu sadece. Ama maddesel anlamda değil, sadece yaşamsal anlamda. Sevgimi bile hiç birisinin hesabına geçirtmeyi düşünmedim ve başkasının sevgisini de kendi hesabıma... Tek malikim işitsel veya görsel veya düşünsel anlamda beynime giren şeyler oldu. Öğrendiklerim kar kaldı bana. Onun dışında zaten insan hiçbir şeyin sahibi olamaz ki..! 2017'de de aynı şekilde devam edeceğim hayatıma. Öğrenmeye ve spor yapmaya devam edeceğim. Müzik başta olmak üzere fotoğraf gibi vesaire sanatsal şeyler gene tek yaşam biçimim olacak. İnternet dışında da daha çok kitap okumaya çalışacağım; en azından kütüphanemde biriktirdiklerimi değerlendirme zamanı... Arşivimi belki de bu konuda ihtiyacı olanlarla paylaşırım. Ne bileyim biriktirdiğim LGBTİ filmlerini izleriz topluca, LGBTİ kitaplarıyla okuma günleri yaparız. Belki de LGBTİ kütüphanesini daha bir faaliyete geçiririm. Şu anda ihtiyacı olanlara ve bana başvuranlara dağıtıyorum kaynakları. Aslında hayallerimi ucundan bucağından gerçekleştirmeye başladım. Arkadaşlarla biraraya gelip bir şeyler paylaşmaya başlamamız, uzun vadedeede gerçekleştirmek istedikleirmin bir başlangıcı sayılabilir. Sindire sindire, adım adım belkide daha istikrarlı olmamı sağlar bu konuda.

Yazının başlangıcını hafta başında yazmıştım ve araya bir şeyler girince yarım kalmıştı. 2017'de daha neler yapabilirim?e gelirsek. Ben sade yaşamayı sevenlerdenim. Evimin içinin eşya ile kalabalık olmasını da sevmem, etrafımın lüzumsuz, özellikle kötü niyetli insanlarla kalabalık olmasını da sevmem. Bu yıl zaten evdeki bütün eşyaları atmıştım, giymediğim kıyafetleri de ihtiyacı olanlara vermiştim. Sıra şimdi kin, nefret yüklü ve art niyetli negatif insanların üzerini bir bir çizmekte. Zaten çiziyorum zaman zaman ama belli bir yaştan sonra kötümserliğe, kötülüğe ve kötü insanlara asla tahammül edemediğim için bu eylemimi görünen o ki, daha çok yapmak zorunda kalacağım. Bana zarar vermekten başka ne işe yarıyorlar ki, toplumsal faydası ne ki bu insanların..? Zaten bazı insanları kalpten, onun ruhu bile duymadan silerim ama bana kötü bir şekilde musallat olmaya devam ederlerse, reel olarak da gereken müdahaleyi yaparım ve bu etkinliğime de başladım 2016'da zaten. 2017 yılım, negatif ve fazla olan her şeyi hayatımdan çıkarmak ve hayatıma sokmamak şeklinde olacak. Çünkü giderken beynimin içine soktuklarım dışında hiçbir şey götüremeyeceğim. Bu dünya bana göre bir okul ve ne öğrenebilirsen o kar. Öğrenirken de hayatın dönüşümüne, değişimine katkı sağlayabiliyorsan ne ala. Kısaca 2017 yılı benim için fazlalıkları hayatımdan çıkarmak ve yeni bilgilere yelken açmak, insanları dönüştürmek ve kalıplarından çıkmaları için elimden geleni yapmak şeklinde olacak.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder