9 Kasım 2016 Çarşamba

Toplum cehaletten ve cinsiyetçilikten dolayı eşcinselleri transseksüelliğe zorluyor


İran'da eşcinsellik yasak ve idamla cezalandırılıyor. Eşcinsel olanlar, heterosekseksizmi tehdit ediyor önyargısıyla trans geçiş ameliyatına mecbur bırakılıyorlar. Örneğin bir erkek kendi cinsiden hoşlanıyorsa, yani eşcinselse, ameliyat ile kadın bedenine dönüşmek zorunda. Çünkü muhafazakar toplumlarda sadece kadınlık ve erkeklik algısı hakim ve karşı cinse ilgi duymazlarsa yanlşı bulunuyorlar. Gerekçeyse din ve ahlak; bilim veya doğaya bakmıyorlar ne yazık ki.

İran'da eşcinseller insanca yaşamak için Amerika, Kanada ve Avrupa ülkelerine iltica etmek zorunda kalıyorlar ve Denizli'de de çok sayıda LGBTİ mülteci var; hatta mülteci LGBTİ'lerin başkenti konumunda Denizli Türkiye'de. Çünkü toplumun homofobisi diğer şehirlere göre düşük seviyede burada. Bu öngörü Birleşmiş Milletlere ait ve BM göçmenlerle dayanışma derneği ASAM Denizli şubesini sırf LGBTİ mülteciler için açtı.

Peki bazı ülkelerde homofobi neden daha ileri boyutta; eşcinseller İran'daki gibi idamla cezalandırılıyorlar veya transseksüelliğe zorlanıyorlar..?
Cinsel kimliklerin bilinmemesi-cahillik, dolayısıyla cinsel kimliklerin bedensel cinsiyete, sadece erkekliğe ve kadınlığa indirgenmesinden dolayı...

Nedir cinsel kimlikler..?
Cinsiyet kimliği: Kişinin kendini hangi cinsiyette, erkek veya kadın hissetmesi
Biyolojik cinsiyet: Kişinin beden yapısına, özellikle cinsel organlarına göre erkek ve kadın olma hali.
Toplumsal cinsiyet: Toplumun erkek ve kadınlığa yüklediği toplumsal roller.
Cinsel yönelim: Kişinin hangi cinisyette olduğuna bakmaksızın, hangi cinsten hoşlandığı, cinsel yöneliminin-eğiliminin hangi cinse olması durumudur.
Eşcinsellik; Kendi cinsine yönelim.
Heteroseksüellik: Karşı cinse yönelim.
Transseksüellik: Kişinin cinsiyet kimliğinin, yani kendini hangi cinsiyete ait hissetme durumunun, biyolojik cinsiyete uymama halidir. Mesela kendini kadın hisseden bir erkek bedeninin, erkek bedeninde bulunmaktan rahatsız olma hali, kendini erkek hisseden bir kadın bedeninin de, kadın bedeninde bulunmaktan rahatsız olup erkek bedenine geçme isteğidir.
Bunun interseksi vardır çift cinsiyetlilik gibi, lezbiyeni vardır kadın eşcinselliği gibi, her iki cinsten de hoşlanan biseksüeli vardır ve 50'nin üzerinde tanımlanan cinsel kimlik vardır (http://halilkandok.blogspot.com.tr/2015/02/cinsel-kimlikler-sozlugu.html).

Cinsel kimliklerin tek tipe indirgeme çabası, heterosesist, yani erkek egemen, erkek cinsiyetçiliğinin hakim olduğu bir dünyada yaşamamızla alakalıdır. Eşcinsel veya LGBTİ karşıtlığına dayanak gösterilen günah, ahlak gibi kavramlar da zaten heteroseksizmin uzantısıdır ve heteroseksizme hizmet etmektedir.

Homofobi ve transfobinin aşılması için ne yapılması gerekmektedir..? Tabiki de öncelikle olaya bilimsel yaklaşmak gerekmekte ve neyin ne olduğunu öğrenmek gerekmektedir. Başta da dediğim gibi cinsel kavramların doğru bir şekilde bilinmemesi homofobiyi beslemeketedir. Çünkü bilinmemezlik, bilgi eksikliği farklılıklara yabancı kalmaya, onları ötekileştirmeye, korkuyla karışık nefrete sebep olmaktadır. Sonra da cinsiyetçilikten vazgeçilmesi gerekmektedir. Çünkü erkek cinsiyetçiliği, erkekliği muhafaza edecek şekilde bir sistem oluşturmakta, farklılıkları kendine tehdit olarak algılamakta ve ayrımcılığa sebep olmaktadır.

Kişisel olarak da... Ben cinsiyetsizliğe inananlardanım. Çünkü ben hayatın içindeyken kendimi belli bir cinsiyete ait hissetmiyorum. Cinsiyetten bağımsız bir kimliğim var. Sadece cinsel kimlik olarak ifade edebileceğim biyolojik olarak kendi cinsimden hoşlanma durmum olan eşcinsel olarak tanımlayabilirim cinsel kimliğimi. Bu durumu, kişinin egemen sisteme boyun eğmeyip içinden geldiği gibi yaşama isteğinin dahil olduğu queer kavramıyla açıklayabiliriz.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder