16 Ekim 2016 Pazar

Eşcinseller biraz doğal olsunlar!

Çok hızlı yazmam gerekiyor... Spora yetişmem gerekiyor. Biliyor musunuz ben KerimCan Durmaz'ı daha düne gelinceye kadar tanımıyordum o kadar magazini sevmeme rağmen. Bana isminden bahsettikleirnde Kerem Cem diyorlar sanmıştım. Oysa barlara falan çıkıp geyik yapıyormuş ve insanları eğlendiriyormuş. Şimdi ise binlerce hayranı olan ve... Her neyse detaylara girmeyelim daha fazla özeliyle ilgili olarak. Konuyu nereye bağlayacağım..? Yani Kerimcan'dan bahsetmek aklımda da yoktu şahsen. Oray Eğin değinmiş konuya ve eşcinsellerin yıllardır yaptıkları politik mücadeleye, Kerimcan gibi protip eşcinselliğin zarar verdiğini söylemiş. Doğru mudur; ben insanların içinde geldiği gibi davranma hakkına inandığım için, herkes ister prim yapmak amacıyla olsun, ister cinsiyetçi topluma kendini kabul ettirmek için olsun, isterse içinden o şekilde geldiği için istediği şekilde davranabileceğine inanıyorum amma... Zaten şekilci ve ötekileştirmeyi seven bir toplumuz ve homofobik ve heteroseksist toplum zaten ötekileştirmek, aşağılamak için fırsat kolluyor. Bakınız feminen olmak kötü demiyorum; eşcinselliğin erkekliğin aksi olan kadınlık olduğunu da pekiştirmeyelim diyorum. Belki feminenlik her şekilde prim yapıyor olabilir, eşcinselleri rahatlatıyor olabilir, belli bir çevrede sempatiyle karşılanıyor olabilir ama yeri geliyor, bizi o şablon kimliğimizle vurmuyorlar mı, hatta öldürmüyorlar mı? Yani feminenlik eşcinseller için bir dalga geçme, aşağılanma, hatta hatta dizlerde ve toplum içersinde ötekileştirme aracı da. Evet çeşme akarken testimizi falan dolduralım ama eşcinselliği de sadece şova indirgemeyelim. Biz farklı alanlarda kendimiz göstermezsek, toplum da bizi şovcudan başka bir şey zannetmez ve biz de hayatın diğer birimlerinde potansiyelimize rağmen varolamayız. İnsanların, eşcinsellerin elinde şarkıcılık ve terzilikten başka bir şey gelmez algısını yıkmak için, meslekleirmize, yeteneklerimize rağmen, sadece kırık Türkçe ve kadınsı görselliğimiz ve davranışlarımızla kendimizi göstermeye çalışmayalım. Evet her türlü varoluş, bizim varolduğumuza işaret edecektir ama ölçüyü de kaçırmamamız gerekiyor. Yani çok abartmayalım veya her zaman hayatı abartılı bir şekilde yaşamayalım feminenlik konusunda. Feminenlik bizim fantezi tarafımız olsun ve gerçek hayatın içinde doğal olalım. Eğer doğal olmazsak, toplumun eşcinsellere bakış açısı sadece cinsellik ve eğlendirici olarak devam edecektir. Gerçekten eşcinsellerin nasıl olması ve davranması gerektiği konusunda eleştiri yaptığım zannedilmesin; sadece biraz da doğal olalım diyorum... Tabi bunda, başka alanlardaki eşcinsellerin gizli kalmaları da yatıyor; yani meydanı boş bırakıyorlar. Kaç eşcinsel edebiyat, sanat, siyaset, spor vesaire alanlarda kimliklerini açıkladılar? Ülkemizde bırakın eşcinsel haklarını, "ben eşcinselim" diyen ünlü duymadım ben... Bi'de şu var... Bazı modacılarımız falan açık eşcinsel, eşcinselliklerinin altını çizmeseler de ama onların da ne kadar doğru imaj çizdikleri tartışılır... Yani eşcinselliğe hak hukuk çerçevesinde bakılmıyor ve doğal bir şekilde varolunmuyor... Bunda toplumun homofobisi etkili olablir ama homofobiyi kırmak için önyargıların dışında da bir eşcinsellik varoluşu arzetmezsek, kimse bize yer açmazki toplum içersinde...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder