3 Ekim 2016 Pazartesi

Bizim oğlan evlendi, eşcinsellikten kurtuldu!

Katılımcılar görüntülenmek istemediği için, kendi fotoğrafımı koymak zorunda kalıyorum.

Bu haftaki LGBTİ buluşmamızı az sayıda kişiyle de olsa gerçekleştirdik. Katılımcılarımızın birisinin yıllardır süre gelen sıkıntısı olduğu için, eşcinsellerin heteroseksüel evliliğe aileleri tarafından zorlanması konusu, sohbetimizin önemli bir bölümünü teşkil etti. Ailelerin eşcinsel çocuklarından heteroseksüel evlilik yapmaları konusunda beklentilerinin hiç bitmemesinin sebeplerini konuştuk. Tabiiki de toplumun eşcinselliğe bakış açısı çok etkiliydi ailelerin çocuklarına heteroseksüel evlilik baskısı yapmasında ama tek sebep bu değildi elbette veya topumsal uzantılı baskıya sebep olan etmenler de vardı ailelerin eşcinselliğin ne olduğunu tam anlamıyla bilmemeleri gibi. Topluma, ailelere göre eşcinsellik bir sapmaydı, yanlış bir şeydi, kötü bir şeydi, ahlaksızlık, dinde yeri olmayan, erkekliğe en ters şeydi, ailelerin boynunu eğdiren yüz karası bir şeydi, leke, utanılacak ayıp bir şeydi vesaire... Haa, eşcinselliğin konferansı verilse dahi aileler, kısaca heteroseksist dünya kabul edecek miydi eşcinselliği; hayır ama eşcinsellik konusu aile içinde masaya yatırılmayıp yüzleşilmediği sürece kabul edilme ihtimali hiç bırakılmıyordu. Görmedik mi yüzleşildikten sonra kabul edilmese de en azından eşcinsellerin rahat bırakıldığını, evlenmeye zorlnamadığını..? Eşcinsellik anlatılarak da olsa belki hiçbir zaman kabul edilmeyecek ama en azından heteroseksizmin eşcinselliğe uymayan evlilik gibi dayatmalarını bertaraf edebiliriz. Örneğin eşcinsellik yüzleşilince tek kabul edilmeyen tarafı eşcinsel ilişki boyutu kalabiliyor. Bu da iyi bir şey değil midir; yani heteroseksüel bir evlilik yaparak kambur yaşamaktansa, duygularımızı ve fiziksel eylemlerimizi gizli yaşayarak iyi kötü kendimizi gerçekleştirmemiz daha iyi değil midir? Bir çoğumuz da o şekilde yaşamıyor muyuz; bilmiyor mu ailelerimiz, çevremiz eşcinselliğimizi; sadece eşcinselliğin topluma ters gelen taraflarının duyulmasını istemiyorlar.

Ailelerin eşcinselik konusunda en büyük bilgisizliklerinden biri de, çocuklarının eşcinselliğe birilerinden özendiği veya birilerinin ayartmasıyla eşcinsel olduğunun zannedilmesi. Kimlere takılıyorsun da kurtulamıyorsun eşcinsellikten, diye düşünüyorlar. Eşcinsel çevreden uaklaşınca çocuklarının eşcinselliği bırakacağını zannediyorlar. Hatta heteroseksüel evlilik yapınca çocuklarının heteroseksüel olacağını zannediyorlar. Bir eşcinselin karşı cinsi duygusal ve cinsel anlamda mutlu edemeyeceğini düşünemiyorlar... Neden? Çünkü bilmiyorlar eşcinselliği. Bizim eşcinsellerimiz de anlatmıyorlar ki... Ben karşı cinsle evlenerek sizleri yani ailemi memnun etsem de, bırakın kendi mutluluğumu, karşı tarafı da mutlu edemem ki demiyorlar...

Ailelerin eşcinsel çocuklarından heteroseksüel evlilik beklemesinin en büyük sebeplerinden birisi de, eşcinsellik konusunda yüzleşilmediği gibi, heteroseksüel evlilik yapmamak için çeşitli bahaneler uydurmaları... Ayol 40-50 yaşına kadar hangi bahane gerçekçi bulunabilir ki..? Sen, "ben eşcinselim, evlenemem, evlensem de mutsuz olur ve mutsuz ederim" demedikten sonra, aile de elbette yaşadığı sürece senden heteroseksüel evlilik bekleyecektir. Çünkü sen onun hep çocuğusundur ve heteroseksist bir dünyada yaşamaktayız. Bakınız biz net tavrımızı koymadıktan sonra, homofobi, eşcinsel karşıtlığı, eşcinselliği kabul edememe hep devam edecektir. Hatta ben, eşcinsel olmayan kişilerin eşcinselliği tam anlamıyla kabul edebildiğine bile inanmıyorum. Çünkü heteroseksit bir dünyada, kişinin heteroseksizmden kendini tam anlamıyla muhafaza edebilmesi o kadar kolay değil. Eşcinselliği tam anlamıyla kabul edebilmek için öyle aydın, solcu olmak falan yetmeyebiliyor. Çünkü insanı sürekli dürten bir heteroseksist bir çuval olduğu sürece, ister homofobinin zararlarından korunmak adına olsun, ister eşcinselliği kabul edememek şeklinde olsun, "evet eşcinsellik de normal bir cinsel yönelimdir" diyebilmek o kadar kolay değil. Çünkü LGBTİ'ler bile kendileriyle tam anlamıyla yüzleşemiyorlar, barışamıyorlar ki, çevrelerini eşcinselliğe ikna etmeye yanaşmayabiliyorlar.

Heteroseksizm kolay kolay ölmez ama heteroseksizm ölmeyecek diye de bizim kimliğimizin arkasında dimdik durmamamız gerekmiyor. Heteroseksizmin zararlı etkileri, farklı kimliklerin varolmasıyla mümkün olacaktır zaten. Eşcinsellik varolup kendini kabul ettirdikten sonra eşcinsellik için heterosekiszmin ne anlamı kalabilir ki heteroseksizmin kendini üstün gösterme çabasındna başka? Tabi heteroseksizmin bütün zararlı etkilerine eşcinsellerin iki yüzlülüğü de sebep oluyor. Sığınmasınlar lütfen eşcinseller toplum baskısı, aile baskısı yüzünden iki yüzlü davranmak zorunda kalıyoru klişesine. Adamlar tereddütsüz eşcinsel ama sevgilileri oluyor, evleniyorlar... Sonra da ne deniyor; bizim oğlan evlendi, düzeldi! Herkes de eşcinseller evlenince heteroseksüel olacağı yanılgısına düşüyor işte bu yüzden.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder