Ben şimdi burada eşcinsellerin heteroseksüel görünmeye çalışmalarının nedenleri üzerinde durmayacağım. Kısaca homofobi ve özgüvensizlik diyelim ve konuyu kapatalım.
Aslında çelişiyorlar da hem hetero, hem de metroseksüel falan olmaya çalışarak...
Tabi kendilerince haklılar...
Çünkü heteroseksist bir toplumda kendini gerçekleştirmek istiyorsan, bazı unsurlarla kendini kamufle etmek zorunda kalıyorsun da...
Mesela adam kalçayı tam ortaya çıkartan dar kot pantolonlar giyerken, yarım metre de sakal borakıyor. Tabi saçlar gene trend; yanlar kazınmış, tepesi de 20 santim havaya dikilmiş veya mohikan tarzı, kulaklar küpeli. Bu arada gözler sürmeli, boxer şort gene pantolondan gözüküyor...
Bir de şu feminen veya ne kadar rol gereği erkeklik taslasalar da yumuşak hallerle sigara tüttürmek de eğreti duruyor. Sigara da erkekliğe ilk adım atıştır ya. O yüzden sokağa ilk çıkıldığında sigara içilmeye başlanır.
Gerçekten nedir bu insanların bu kadar erkek olma sevdası; çünkü erkek egemen bir dünyada, erkekliğin borusunun öttüğü bir dünyada yaşıyoruz.
İşte sokağa çıktığımda bu çelişkili manzarayla karşılaşıyorum; eşcinsellerin heteroseksüeksüel görünme komedisiyle.
Haa bu arada bu kişiler eşcinsel ilişki yaşasalar bile kendilerini heteroseksüelden sayıyorlar.
Yani moda dediğimiz şey aslında toplumsal bir soruna işaret ediyor. Yani homofobinin sadece toplumun değil, mağdur edilen kesimin de kendi içinde sorun olan bir şey.
Hal böyle olunca da, tabiki de eşcinsel haklarına kimse inanmıyor, çünkü eşcinselliğe bile inanan çok az...
Velhasıl samimi bir eşcinsellik yaşanmıyor günümüzde hala.
Bir toplumda ne kadar sadelik varsa, o toplum o kadar gerçektir gözüyle bakıyorum ben.
Bakıyorum da herkes yılan derisine döndürüyor dövmelerle bedenlerini.
Niye bu kadar özgüvensizi de aksesuarlarla hava atmaya çalışıyoruz.
Geleneksel toplumlar ne kadar muhafazakarsa, o kadar çok şatafatı sever. Çünkü içlerinden geldiği gibi yaşayamıyorlardır.
Bu anlattıklarım sadece eşcinsellerin sorunu değil...
Mesela muhafazakar toplumdaki kadınlar da bir popstar edasıyla abartılı abartılı görsellik arzederler...
Özgürlüğe, demokrasiye gidildikçe insnaların ne kadar sade olduklarını görebiliriz...
Mesela şehrimizde BM'nin yerleştirmesiyle 12 bin kadar iranlı varmı, kaç yüz adet LGBTİ var bilmiyorum...
Kadınlar ful makyaj ve sanki yüzlerinde bir maske var gibi...
LGBTİ'ler desen nasıl abartılılar, nasıl abartılılar... İnanın 80'lerin abartılı avam halleri onların yanında hafif kalır... Konuya dikkat çekmek içi falan olsa anlayacağım ama alakası yok.
Tabi olaya çift taraflı bakınca "Bırakınız yapsınlar!" diyorum...
Aklıma gelen bir notu da düşeyim...
Valiliğe bu yılki Onur Yürüyüşü için izin almaya gidince oradaki karar vericilerden olan yetkili polise, "İranlılar da katılabilir mi?" diyince, "Katılsınlar ama onların görüntüleri çok abartılı, halk tepki gösterebilir, biraz dikkatli giyinip kuşansınlar" demişti...
Burada giyim kuşam özgürlüğüne karşıtlık yaptığım anlaşılmasın, sadece bastırılmışlığın aksesuarsal olarak nasıl abartılı bir şekilde dışarıya yansıdığını anlatmak istedim.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder