Ben marka meraklısı değilimdir. Aldığım kıyafetin üzerimde düzgün durup durmamasına, bana yakışıp yakışmamasına bakarım. Tabi modeli, beden yapımın taşıyıp taşıyamaması açısından önemlidir. Renkler de dolayısıyla... Koyu renkleri daha iyi taşıyabiliyorum açık tenli olmamdan dolayı... İkinci olarak da fiyatlar önemlidir yakışıp yakışmamasından sonra. 5 ile 10 lira arası ürünleri tercih ederim, taş çatlasın 20 lira öderim maksimum. Tabi çok arzulayıp da 1 parçaya 50 lira ödediğim fırsattan istifade alış verişlerim olmuştur. Mesela bedenime göre olan kot montların markasızları üzerimde çok eğreti durmuşları için, bilindik kot markası 3-500 liralık kot montları 50 liraya düşürünce iki adet almıştım bu yıl. Alış verişte dikkat ettiğim üçüncü unusr ise, sezon sonu ihtiyacım olmadığı halde mağazaları dolaşıp uzun vadede kullanabileceğim ürünleri kaçırmamaya çalışmamdır. Gerçi mağaza mağaza falan dolaşmışlığım olmuyor tabii. Yoldan gelip geçerken indirim reklamlarını görüp içeriye giriyorum bugün yaptığım gibi. Fazla giyemediğim halde şık pembe bir gömlek aldım 10 liraya, badminton veya tenis oynarken giymek için havalı bir şort aldım 20 liraya ve konuyu bağlayacağım alış verişim ise 20 liraya biraz 80'ler havası taşıyan bir kot almam. Paçaları uzun olduğu için yaptırdım. Sonra farkettim ki bu kot pantolon marka bir parçaymış ve indirime girmeden önceki fiyatı 130 liraymış. Oha oldum derler ya, gerçekten de ohanın ohası bir durum. Biz kazıklanıyor muyuz, yoksa sezon sonu indirimleri kaçırılmaması gereken bir fırsat mı? 130 lira marka ederi, 20 lira da sanırım maliyetine bir satış olsa gerek. Kısa günün karı idi yaptığım. Giyince atarım havasını..!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder