7 Ağustos 2016 Pazar

Cinisyetsiz, kategorisiz bir dünya istiyorum

LGBTİ+ kategorileşmesine hayır!


Aidiyet kaygısı olanlar, toplumsal kategorilerde tanımlanmayı tercih ederler. Oysa egemen sistemin kuralları bizleri hapsetmekten başka hiçbir işe yaramaz. Mesela cinsel kimlikler toplumsal cinsiyetin bir uzantısı ve dayatmasıdır. Cinsel kimliklerin ne avantajı vardır ki hayatımızı kısıtlamaktan ve özgürlüğümüzü elimizden almaktan başka? Kadın veya erkek olunca çok mu daha iyi yaşıyoruz? İçimizden geldiği gibi kategorisiz şekilde sevişsek daha iyi olmaz mı? Toplumsal cinsiyet kategorilerine uyulmadığı için değil mi homofobi veya transfobi veya diğer fobiler? Bakınız, ne istediğimizin bizi nereye taşıyacağını, bize ne kazandırıcağını iyi hesaplamalıyız ve uzun vadeli bir özgürlük anlayışı benimsemeliyiz. Heteroseksizmin faydasına olan hiçbir şey, bireyin faydasına olmaz. Heteroseksizm cinsiyetçi olduğu için özgürlüğe terstir. LGBTİ + tanımlaması bile cinsiyetçi kalıplara uymayanları ötekileştirmek için yaratılmış bir kavramdır. Ben kendimi tanımlıyorsam, varoluşumu ispatlamak içindir. Yoksa nasıl ve kiminle seviştiğimin ne hesabını verme taraftarıyım, ne de bunu sergilememin bir faydası olacaktır bana. Kimin kiminle seviştiğine müdahale edilmese, insanlar kendilerini gerçekleştirebilecekleri için kendilerini tanımlama ihtiyacı hissetmezler bile. Tanımlama ve kategorileşme, egemen cinsiyetçi sistemin varoluşunu devam ettirmek adına bir oyunudur. Eşcinsellere ve diğerlerine özgürlük, benim kimliğimin ne olduğunun sorgulanmasından vazgeçildiğinde ve kiminle nasıl sevişeceğimin hesabını vermeyerek kendimi içimden geldiği gibi gerçekleştirdiğim zaman gelecektir. Eşcinsel hakları falan budur zaten. Eşcinseller şudur, hakları bu olmalıdır demek için değil; herkesin sorgusuz sualsiz eşit ve özgür olarak yaşaması için mücadele verilmelidir. Şahsım adına ben formatları sevmiyorum. Ben bir gün erkeksi olabilirim bir gün kadınsı, bir gün özgür giyinir bir gün mat giyinebilirim, bir erkek gibi sevişebilir bir gün kadın gibi sevişebilir hatta hayat boyu belli bir cinsiyet kimliğine ait olmadan nötr bir şekilde sevişebilirim. Kategorilerin değil, kategorisizliğin mücadelesini vermeliyiz. Yaşam kuralları kategorisizliğe göre düzenlenmeli, kategorik yaşamak isteyenler bunu dışarıya hissettirmeden dört duvar arasında yaşamalıdır. Özgürlük bu değil midir zaten; belli şeylerin bize dayatılmadığı, o şeyleri içselleştirmediğimiz bir hayat... Korku ve kaygılar işte bu formatsal içselleştirmeler yüzünden. Mağdur kesimin, mesela LGBTİ'lerin bile heteroseksizmin kuralları çerçevesinde kalıpsal bir özgürlük anlayışı benimsemesi karşısında hayretler içinde kalıyorum. Neymiş böyle Onur Yürüyüşü mü olurmuş, cinselliğin-ilişikilerin de bir adabı olmalıymış, aile varmış, burası Türkiye'ymiş, Müslüman bir ülkeymiş vesaire... İnsansak, insanca yaşamanın tek taraflı veya çifte standartlı kuralı, kaidesi, ketegorisi mi olurmuş... Niye kurallar, kategoriler heteroseksizmin kıskacında planlanıyor öyleyse..? Geçiniz artık lütfen bu tür şeyleri...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder