12 Haziran 2016 Pazar

Anti Homofobi Günü'ne resmi homofobi mi?



Dilekçe

"Denizli LGBTİ ve Aileleri" oluşumu olarak, 2006'dan beri dünyada ve ülkemizde kutlanan 17 Mayıs Anti Homofobi Günü'ne istinaden 17 Mayıs 2016'da 14:00-16 saatleri arsında Candoğan Parkı önünde veya bize gösterilecek bir yer ve saatlerde LGBTİ bireylerin maruz kaldıkları homofobiye dikkat çekmek amacıyla oluşumumuzu anlatan broşürlerin olduğu bir stand açmak istiyoruz. Gerekli iznin verilmesini rica ediyoruz.

Yaşadığım süreç...

17 Mayıs Antihomofobi Günü ile ilgili bir stand açmaya karar verdik. Stand açacağımız bölgeye istinaden Merkezefendi Kaymakamlığı'na gittim hazırladığım dilekçe ile. Onlar Büyükşehir Belediye'sine yönlendirdiler yer izni için. Denizli Büyükşehir Belediyesi'ne yazdığım dilekçeyi zaman kazanmak için kendim götürdüm teslim edilmesi gereken şehir içindeki Zabıta birimine. Dilekçem Reklam İşleri Zabıta Müdürlüğü'ne gidecekmiş ve oradan bana döneceklermiş. İlk gittiğim zabıta birimindeki görevlililerin yönlendirmesi doğrultusunda verdikleri telefon numarasını 2. günde aradım; bir gelişme olmamış. 3. gün aradım; dilekçe o anda İlan Raklam Zabıta Md'lüğünce okundu ama dilekçeye oluşumumuzu tanıtan broşür ilave edilmediği için (Oysa ilave etmiştim. Bir dilekçeye de böyle bir tanıtıcı broşür eklenmek zorunda mı bilmiyorum. Ben işlemlerin kolaylaşması ve hızlanması için ihtiyaç duymuştum buna ve oluşumumuzu tanımaları için "dilekçede ekli bir broşür var" demiştim o birimdeki müdür ile konuştuğum o anda), oraya gitmem gerekti ve gittim görüştüm. O birimde, benden istenildiği için LGBTİ konusunda bilgi verdim. 2 gün sonra beni aradılar. Zabıta Dairesi Başkanlığı stand açma talebimizi reddetmiş. Ben de yazılı bir gerekçe istedim.

Haftalar geçmesine rağmen tabii ki de "gerekçe" tahmin ettiğim üzere gelmedi. Bana sözlü olarak telefonda gerekçelerini sunmuşlardı. Sanırım telefonla bildirdikleri için de yazılı bir gerekçe sunmayı gerekli görmediler. Gerekçeleri de, açılacak standın topluma faydalı olması gerekiyormuş.

İnsan sormadan edemiyor... Toplum dediğimiz şey ne? Toplum olmak için tek tip, heteroseksüel falan mı olmak gerekiyor? Eğer LGBTİ'ler de insansa, onların maruz kaldıkları nefrete dikkat çekmek toplumsal bir fayda sayılmaz mı? Yoksa LGBTİ'lerden bize ne mi denmek isteniyor, yok edilemelerine göz mü yumuluyor? Görüldüğü üzere, heteroseksizm insan haklarından önce geliyor. Heteroseksizm! Maruz kaldığım homofobik bir şiddetin mahkemesinde heteroseksizm kelimesini kullanınca, mahkeme salonundakiler bana gülüşmüşlerdi. Çok mu uç bir terim gelmişti acaba onlara? Yoksa bir eşcinselden böyle tumturaklı kelimeleri beklememek miydi onları güldüren? Yoksa heteroseksizmden bahsetmek Türkiye'ye mi fazla bir kelimeydi? Aslında eşcinsel hakları için mücadele ederken, insanların heteroseksist zihinleriyle mücadele ediyoruz ve bu gerçekten herhalde hayatın en zor işi! Heteroseksist zihinlerin sadece heteroseksüellerde değil, LGBTİ'lerde de aynı şekilde olduğunu belirtmeden geçemeyeceğim. Heteroseksizm de öyle sadece erkek cinsiyetçiliği falan da değildir. Bunun tartışmasını daha ömce de yapmıştım. Erkek cinsiyetçiliğine dayalı maddi manevi her türlü hegemonyadır heteroseksizm...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder