İnsanlar bir laf ederken iyi düşünmeli... lafın doğruluğunu tartmalı, acaba ben kendi laflımla çelşiyor muyum, bu laf sonra bana geri döner mi diye DÜŞÜNMELİ! LGBTİ'ler kendileriyle gerçekten o kadar çelişiyorlar ki, haklı olarak heteroseksizm de onları LGBTİ'lerin LGBTİ'lik anlayışıyla haksız çıkarıyor. LGBTİ'lerin LGBTİ'lik anlayışının da heteroseksistçe olduğunu her daim hatırlatıyorum zaten. Öyle veya böyle, şu sebepten veya bu sebebpten LGBTİ'ler homofobik, LGBTİ'ler heteroseksist..! Hal böyle olunca da LGBTİ'lerin kendi içlerinde çelişmeleri kaçınılmaz. LGBTİ'ler kendileri bile tam anlamıyla inanmazlarken kimliklerine, toplum eşcinsellik hastalık, eşcinsellik sapıklık demez mi? Eşcinsellik günah dersen, eşcinselliği günahkar ilan etmezler mi? Dün beraber olduğum bir kişi, yani erkek erkeğe beraber olduğum kişi "Ben seninle kadın niyetine beraber oluyorum(yani beni kadın olrak görüyomuş; görüntümü gözünüzün önüne getirin...), bizim ilişkimiz eşcinsel ilişki sayılmaz..." demez mi? Eşcinsellik nedir? Sadece kafadan cinsiyet kimliğiyle beraberlik midir? Ben bedene bakıyorsam eşcinsellikte? Ben mesela kafasının içinde en azılı bir erkek olsa dahi, kadın biyolojisiyle asla beraber olmam. Benim eşcinsellik anlayışım biyolojik. Cinsiyet kimliğimiyse boşver gitsin!!! Herkes ama herkes, beraber olacağı kişide bedene bakerken, niye cinsiyet kimliğine kafayı takıyorlar anlamıyorum zaten. Transseksüeller falan da hem beraber olacakları kişide heteroseksüel cinsel yönelim ararlar ama eşcinsel sitelerde Playboy pozlarıyla boy gösterirler. Sözde eşcinsellerle beraber olmazlar, beraber oldukları kişilerin eşcinsel olduğunu asla kabul etmezler ama işin aslı eşcinselliktir. Aslında konu dağıldı LGBTİ'lerin kendi içlerindeki tutarsızlıkları konusu yüzünden. Ben aslında LGBT'lerin ahlakçılıklarına değinecektim. Önce LGBTİ'lerin genel anlamdaki ahlakçı bir çelişkilerini dile getireyim de, kimse bu örnekteki sözlerimi üzerine alınmasın, alınan da kendisine ders çıkarsın. LGBTİ'ler ÇOK AHLAKLIDIRLAR YA, mesela çok eşliliğe karşıdırlar, tek eşliliği savunurlar ve asla, KATİYEN sevgililerini aldatmazlar, bu yüzden evliliği savunurlar, sadıktırlar sevgililerine, benim gibi çok eşliliği savunanları da susturmaya çalışırlar falan-filan ya... Adam benim arkadaşıma asılıyor, adam bütün LGBTİ ortamındaki kişilere asılıyor... Sevgilin var diye hatırlatılınca, o duymadan görmeden... diyor. Ama ben tek eşliliğin doğaya aykırı olduğunu söyleyince ahlaksız ilan ediliyorum. Dürüst olmak mı ahlaksızlık? Ahlak da saman altından su yürütme mi? Eşcinsel ilişki yaşıyor, lezbiyence ilişki yaşıyor ama doğru cinsel yönelimin heteroseksüellik olduğunu savunuyor. O zaman adama neden yanlış ilişki yaşıyorsun deme hakkı doğmaz mı? Heteroseksüeller ayağa kalkmaz mı sapıksınız, hatta lanetli-günahkarsınız diye. Adam kendine eşcinsel diyemiyor, LGBTİ'yim diyor! Adama "WHAT" demezler mi? Adam veya kadın, lafın gelişi adam diyorum... Herkes cinsiyetçi cinisyetçi davranıyorda benim adam kelimem mi beni cinisyetçi yapacak değil mi ama? İşte hangi cinsiyet olursa olsun, dün de öyle bugün de öyle, benim bloglarımdaki mayolu çıplak erkekler(im)e kafayı takabiliyorlar sanki çıplaklık ahlaksızlıkmış gibi. Soruyorum, çıplaklık ahlaksızlık mıdır, ahlakçılık mıdır? SİZ GİYİNİK Mİ SEVİŞİYORSUNUZ BEYEFENDİ? HİÇ Mİ PORNO İZLEMİYORSUNUZ? SİZ DOĞANIN GERÇEĞİNE, TEMEL YAPISINA AHLAKÇI BİR GÖZLE BAKARSANIZ, AHLAKÇI SİSTEM SİZE NELER YAPMAZ... Zaman zaman LGBTİ'leri çıplaklık, cinsellik ve LGBT'lik konusunda inanın çok aşırı ahlakçı buluyorum. Bir heteroseksüel bile yeri geldiğinde Onur Yürüyüşü'nün falan konuya dikkat çekmek amacıyla yapıldığını kavrayarak abartılı kostümleri veya çığlaklığı normal karşılayabiliyorken, LGBTİ'ler bu konuda en heteroseksisten bile ahlakçı kesilebiliyor. Bu bir homofobidir aslında. Çünkü kendisinin de o şekilde bir LGBTİ olarak algılanmasından korkuyor. Tek tip LGBTİ'lik, ahlakçı LGBTİ'lik heteroseksistliktir. Çıplaklığa karşıtlık ve ahlakçılık heteroseksistliktir. LGBTİ'lere heteroseksistsin, homofobiksin dediğin zaman kabul etmezler ama durum bundan ibarettir. Kalkıp da bir de benim gibi en özgürlükçü birine, bloglarımda paylaştığım mayolu erkek modellerin falan yanlış anlaşılabileceğini söylüyorlar ya... Aslında bu rahatsızlığı bir-iki cümleyle özetleyebiliriz. Özgürlük canlının doğasında vardır ama bunu gerçekleştiremeyince aynadan yansıyan özgürlükler bazılarında hazımsızlıklar, rahatsızlıklar yaratabilir. Özgürlüğünü gerçekleştirebilme potansiyeli olanlara özgürlükler rehber olur, potansiyeli olmayanlara bıçak gibi batar diyebiliriz kısaca. Sonra da ne olur biliyor musunuz..? Çıplaklığa, cinselliğe ahlakçı bakış açımız, heteroseksistlere bizi sindirmeleri için, yok saymaları, hatta yok etmemeleri için kendi elimizle verdiğimiz çok güzel koz olur. Aile falan denilince mazbut bir yaşam geliyor LGBTİ'lerin bile direkt aklına... Çünkü o aile dediğimiz kavram heteroseksist sistemin en küçük birimi, heteroseksizmin uzantısı veya heteroseksizmi oluşturan bütünün parçaları. Hayatın parçalarına biz de renk vermeliyiz, biz de şekil vermeliyiz ki bize homofobi olarak, transfobi olarak dönmesin. Ayrımcılara benzetmeyelim kendimizi, o bütüne bizden de, özgürlüklerden de bir şey katmaya çalışalım. Bakınız, bizi mahveden ahlakçılıktır, LGBTİ'liğe ahlakçılık üzerinden karşıtlık yapılmaktadır. Biz de ahlakçılık yaparak bu karşıtlığı coşturmayalım. Sen inançlarını yerine getir ama din üzerinden eşcinselliği kabul ettirmeye çalışma. Sen yapına uygun gerçekleştir eşcinsel yaşamını ama eşcinseller şu şekilde yaşamalı, eşcinseller bu şekilde yaşamalı diye dar çerçevelik yapma. Sen sımsıkı giyim ama başkalarının vücutlarının güneş yoluyla D vitamininden faydalanmasına engel olma! Tekstil sektörü de ekonomik anlamda biraz küçülüversin az kumaş kullanılacağı için. Özgür cinsellik ve çıplaklık sayesinde insanlar kafalarını ahlakçılıkla bozacağına, 3-5 sayfa kitap okuyarak zamanlarını öğrenmeyle değerlendiriversin. Çok bilmişler ya, en doğrusunu onlar bilir ya, okusunlar da öğrensinler her şeyin ahlakçılık olmadığını. Öğrensinler ki bu ahlakçılık denilen şey cahillikten başka bir şey değildir. Bana ahlakın tanımını yaptırmayın şimdi uzun uzadıya... Adamlar her türlü turşuyu kaşıklıyorlar, her türlü haksızlığı yapıyorlar, her türlü nefreti gerçekleştiriyorlar, sonra da insanın bedenine takıyorlar kafayı, en temel canlı eylemlerinden cinselliğe takıyorlar kafayı... Bana yapılan her türlü ahlakçılık; toplumsal anlamda ahlaksızlık, gerçek anlamda da dürüstlük ifadesi olarak dönecektir geriye. Umarım bir şeyler anlatabilmişimdir!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder