9 Mayıs 2016 Pazartesi

Çift cinsiyetllik bir dram mıdır, dram haline mi getirilmektedir?


Çift cinsiyetlilik yani hermafroditlik bir anomali sayılmakta, yani bozukluk sayılmakta ve düzeltilmeye, tek cinsiyete indirgenmeye çalışılmaktadır. Gerçekten böyle mi olmalıdır, yani düzletilmeye mi çalışlmalıdır? Tabi kişiler ister çevrenin koşullamasıyla toplumdaki cinsiyet düzenine uymak için olsun, isterse gerçekten kendini tek bir cinisyette hisssedip bir cinsiyete indirgeyince mutlu olacağı için olsun, çift cinsiyetlilikten kendilerini kurtarma hakları vardır. Ama kararlar, kişilerin belli bir bilince ulaşıp kendi isteğiyle alınmalı. Çünkü her tek cinsiyete indirgenme bireyin yapısıyla uyuşmayıp, sonu hüsranla bitebiliyor bu değişim sürecinin. Kişi gerçekten kendini tek bir cinisyette hissediyorsa ve bu değişimi sırf dışlanmamak için, toplum için yapmıyorsa değişsin derim. Ama çift cinsiyetlilerin kendilerini belli bir cinisyet kimliğine ait hissetmeme durumları da gözönünde bulundurulmalı. (Burada interseks olma durumu devreye girmektedir. İnterseksüellik, hem erkeksi hem de kadınsı cinsiyet özelliklerine sahip olan insanların durumunu belirtir. İnterseksüel olmak için çift cinsiyetli olmak gerekmeyebilir. Birey içinde hem erkek hem kadın özellikleri taşıyabilir ve her iki cinse de duygusal ve/veya cinsel bir çekim hissedebilir. Wikipedia) Kendimizi her iki cinisyete de ait hissediyorsak, her iki cinse de yönelimimiz falan varsa, o zaman bedenimizi bir kimliğe hapsetmek olumsuz netice verebilir. Bunun örneklerini de okuyoruz zaten. Tek biyolojik cinsiyete indirgenip pişmanlıklar yaşayanlar, mutsuz olanlar oluyor. Aslında doğanın bazı olguları dışlanmasa, belki de hiç kimse çift cinsiyetlilik gibi durumlarda rahatsızlık duymayacak, müdahalelere gerek kalmayacak. Toplum için değişmek de bizim kendimizi kendimiz olarak gerçekleştirmemizi ne derece sağlayacak? Doğamıza uygun olarak mı kendimizi gerçek anlamda gerçekleştirebiliriz, yoksa toplumun istediği şekilde olarak mı? Toplumsal varoluş tabiki de kendimizi gerçekleştirmemiz açısından çok önemli ama toplumsal varoluşumuzu kendimiz olarak gerçekleştirmek için, topluma göre değişeceğimize, kendimizi aslımız olarak topluma kabul ettirmek için çalışmalar yapılsa, toplumu tek tiplilikten kurtarmaya çalışsak, hayatın renklerini toplumsal yapıya katmaya çalışsak daha iyi, daha doğru ve daha sağlıklı olmaz mı? Tabi bu, şu aşamada zor ama toplum değişinceye kadar, farklılıkların feda edilmesi hiç de insanca değil, hatta hukuki değil.

Geleneksel toplumlarda heteroseksizm daha baskın olduğu için, farklılıklar-farklı kimlikler bizim gibi toplumlarda kafalarının içinde daha bir çatışma halinde oluyorlar, daha bir çelişkili olup çıkmaza girebiliyorlar. Gene bugün çift cinsiyetliliğe dair bir haber okudum ülkemizde vuku bulan. Ailenin iki çocuğu çift cinisyetli doğmuş. Anne çocuklarını kız gibi yetiştirmiş. Büyük kız kendini kadın gibi hissettiği için ameliyatla kadın olmak istiyor ama küçük kız "kendimi bazen erkek, bazen kadın gibi hisssediyorum" diyor. Sorun, örnekte de olduğu gibi çift cinisyetlilik değil, toplumsal cinisyet anlayışının eşitliksiz bir şekilde beyinlere yerleştirilmesi aslında. Tabi burada bireyin farklı cinsiyet kimliklerini içinde barındırması, toplum tarafından önemsenmeyecektir. Çünkü tek tip bir cinsiyet algısı vardır toplumda. Büyük kız, kadın olmak istediğini söylüyor. Öyle olabilir ama toplumun koşullamasıyla da öyle hissedebilir ve tek bir cinsiyet kimliğine ait olmayabileceği de göz önünde bulundurulmalı ileride kimliği konusunda sorunlar yaşamaması için. Ailelerin çift cinisyetliliği tek cinisyetliliğe dönüştürme kararlarında toplumsal cinsiyet dayatmacılığının yanı sıra, bu konudaki bilgisizilik ve bilinçsizlik de çok etkili diye düşünüyorum. Çift cinsiyetli bireylerin de bu konuda bilinçli olduğuna inanmıyorum. İşte farklılıklara dair konuların bilinmemesi, konuşulmaması yanlış kararlar alınıp, yanlış uygulamalara sebep olabileceği ve olabildiği bilinmeli öncelikle. Anne çocukları için yardım çağrısında bulunuyor ama tek cinsiyete dönüştürme yardımı, bireyleri ne derece mutlu edecek, ne derece sağlıklı bir yaşam sağlayacak tartışılır bir konu. Bence önce bireyler kimlikler konusunda bilinçlendirilmeli, bedensel değişim gerçekleşmeden kafalarının içinde halletmeliler kimlik sorunlarını, ondan sonra bedensel değişim sürecine geçiş yapılmalı ihtiyaç halinde. Ama inanıyorum ki, tıbbi müdahalelerde üllkemizde de, bireylerin kafalarının içindeki kimliklerden çok toplumsal cinsiyet algısına göre bir uygulama yapılacaktır geçmiş örnkelerden bildiğimiz üzere.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder