22 Mayıs 2016 Pazar

Ben neyim?!


Meslek seçebilme şansım olsaydı, fotoğrafçı ve aranjör olurdum. Çünkü görsel ve işitsel estetiği bu alanlarda yakalamak yapıma daha uygun ve bunlardan keyif alıyorum. Rasimi de seviyorum, modayı da çok seviyorum (el becerim de var üstelik bu alanlarda) ama bazı şeyler insanın ruhunu sıkabiliyor. Müzik icra etmek de çok yaratıcı ama ruhumu sıkıyor. Söz yazmak veya beste yapmak da bir süre sonra tıkanıklığa, tekrara sebep oluyor. Ama fotoğrafçılıkta ve aranjede sınır yok diye düşünüyorum... Deneyselliğe çok daha müsaitler. Fotoğraf çekiyorum hobi olarak ve bunu meslek olarak icra edebilmek için geç sayılmaz. Ama yapmam gereken bazı şeyler daha var 3-4 yıllık süreçte. Aranjörlük ise sanırım başka bir hayatıma kaldı diyebilirim. Bu yaşamımda dünyanın bütün müziklerini dinlemeye çalışarak beslenme dönemim olarak geçmiş olsun. Bakarsın bir dahaki yaşamımda iyi bir müzisyen olarak vücut bulur ruhum. Haaa... dansı ve şarkıcılığı ihmal etmeyeyim ama onlara yeteneğim yok anatomik olarak. Çünkü şarkıcılık ses, dans da fizik gerektiriyor... Ama sihirli bir değnekle olabileceğim ilk sıradaki şey şarkıcılık ve dansçılık olurdu. Fotoğrafçılık ve aranjörlük yapabileceklerim çerçevesinde olduğu için meslek olarak seçebileceklerim demek istemiştim. Sanatın her alanında deneyimimin olmasını isterim elbette ama ruhum çok özgür olduğu için, uçari olduğu için, meşakatli şeyler sıkıyor beni... Ne bileyim belki de meslek sahibi olmak benim yapıma uygun değildir. Bohemlik denilen bir şey var değil mi hayatı sanatseverlikle ve öğrenmekle sürdüren... Ben de onlardan biryimdir belki de! Bu arada iletişimciliği çok seviyorum, öğrendikleirmi paylaşmayı, aktarmayı...

Bohemin anlamına baktım da...
Tek derdi sanat ve öğrenmekmiş. Finansal açıdan sürünürlermiş.
Yarınını düşünmeden günü gününe tasasız, derbeder bir yaşayışı olan edebiyat ve sanat çevresinden kimse imiş... Yarınımı düşünmüyor muyum bilmiyorum...
Yeteneklerini kullanacak imkânları bulamamış, düzensiz, savruk yaşayan ressam, aktör, müzisyen vb. entelektüeleri işaret etmek için kullanılan bir terim. Bak bu tanımı çok sevdim. Çünkü gerçekten bir insanın sanatçı sayılabilmesi için çok başarılı sanat icracısı olması gerekmeyebilir. Bazen şarkıcıyım diye geçinenlerden müziği daha iyi kavradığım anlar oluyor... Ne yetenekler var hayatta bir çok sanatçıyım diye geçinenlerden hayatı daha iyi yorumlayan...
19. yüzyılda bohemlik burjuva yaşamına karşı yapılan bir gösteriydi ve Fransa'da sınırları belli olmayan bir olguydu. Mmm! Bak bu da bana çok uyuyor... Bırakın burjuvaya karşıtlığını insnalarla hayvanlar arasındaki eşitsizliğe bile tahammül edemiyorum... Bohemler burjuvanın saygın kurallarına uygun yaşamayan kişilermiş...
Bohemlik tanımlanırken çingeneliğe işaret etmesinin altı çiziliyor çokca. Şu anda durağan bir yaşamım var seyahat açısından ama ruhum o kadar gezgiç ki... Astral seyahatlar yapıyorum kafamın için de iletişim çağında...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder