9 Mart 2016 Çarşamba

Kadınlar Günü'ne kafamın içindeki trans kadın kimliğimle katıldım


Bugün ilk defa trans kimliğimle Dünya Kadınlar Günü etkinliğine katıldım...
Kadın dostlarım beni sevgiyle kucakladılar...
Desteklerini ifade ettiler, işbirliği teklifinde bulundular...
Genç bir kardeşimiz bana erkek kardeşinin eşcinsel olduğunu ve toplantılarımıza gelmek istediğini söyledi...
Kadınlar benimle fotoğraf çektirmek için yarıştılar...
LGBTİ toplantılarımızdan beni tanıyan kadın arkadaşlarımız beni yalnız bırakmadılar...
Erkek kimliklerinden dolayı kadın topluluğu içinde yer alamayıp alanda bulunarak bana destek veren heteroseksüel dostlarıma da teşekkürler...
Bir farkındalık yaratabilmişimdir umarım trans kimliği konusunda...
Hiç tepkiyle karşılaşmadım kadınlar arasında transseksüel olarak... Hem de bedeniyle barışık, algıların dışında bir transseksüel olarak...
Hiç utanmadım, hiç korkmadım... Çünkü bu benim kimliğimdi...
Ama LGBTİ dostlarım tarafından yalnız bırakıldım...
Hayır kırgın değilim, kızgın da değilim... Sadece onlar adına üzgünüm kimliklerinin arkasında duramadıkları için...
Bahane yaratmasınlar kadınlar LGBTİ'leri aralarında istemiyor diye... Yok-tu öyle bir şey...
LGBTİ haları aktivizmini doğru algılayamayan LGBTİ'lere de bir sözüm var...
LGBTİ hakları akademik, statüsel, siyasi vesaire farklarla kazanılan bir şey olmaktan öte, sokağa çıkarak ve görünür olarak hayata karışmakla alakalı bir şey daha çok...
Bir LGBTİ arkadaşımız dün bana 45 yıldır ne yaptığımı, broşür dağıtmak için bile statü farkının öneminden bahsetmişti...
Evet ben 46 yaşındayım ve 1 yaşımdan beri varolma mücadelesi veriyorum bir şekilde...
45 yıldır hayatın içinde kendim olarak varolmaya çalışıyorum... Bundan ala bir LGBTİ mücadelesi olabilir mi sevgili LGBTİ dostum?
Hem de statüsel bir kimlik ihtiva etmeden, saf doğal halimle...
Varolabildiğime de inanıyorum...
Çünkü gerçek kimliğimle hayatın her biriminde saklanmadan varım...
Zaten bizim yapmamız gereken bu değil mi; hayatın içinde varolarak kendimiz gibi, içimizden geldiği gibi doğal yapımızla yaşamak değil mi?
LGBTİ hakları için yapılması gerekenler zaten LGBTİ'lerin hayatın içinde varolmaları için değil mi?
Eşit haklara sahip olmadan bile hayatın içinde varolabiliyorsam, yapılması gerekeni asıl ben yapmışım demektir LGBTİ kardeşim...
Benim varoluş biçimimi hiçbir şey zannedenlerin yerinde ben olsaydım, ne bileyim utanırdım...
Şu da unutulmasın ki, "bir çok LGBTİ sokak eylemlerine açık kimlikleriyle katılabiliyorlar, ne var bunda" denilebilir...
Ama ben hayatın içinde varolmaktan bahsederken sadece eylemlerde değil, her yerde her zaman eşcinsel olarak varolmaktan bahsediyorum...
Transfobik olarak yaftalanmama rağmen bu etkinlikte transseksüel olarak tek benim varolmamsa apayrı manidar bir durumdu...
Beni transfobik bulanlara bu da kapak olsun...
Beni transfobik bulmalarının sebebiyse, içimdeki kadın kimliğini biyolojik cinsiyetimle bağdaştıramamaları... Oysa transseksüellik bedensel değil beyinsel bir şeydir...
Heteroseksist olmayan trans kadınlar da vardır...
Yani trans sayılmak için illa ki bedensel değişim şart değil...
Şimdi niye bu konulara giriyorsun denilmesin...
Çünkü ben kafamın içindeki trans kimliğiyle katıldım bugünkü Kadınlar Günü etkinliğine...










Hiç yorum yok:

Yorum Gönder