7 Şubat 2016 Pazar

Fenerbahçe liderliğini en büyük engeli aşarak devam ettirdi


Dün heyecanını kaladıramayacağım için Fener-Vakıf derbisinin tekrarını izleyebildim ancak. Tabiki de sonucunu bildiğin maçın galibiyet sevinci, canlı izledikten sonraki kadar etkili olmuyor ama önemli olan kazanmak. Fenerbahçe'nin kalan diğer derbisi Eczacı'dan puan alamasa bile, diğer takımlara puan kaybetmeyeceğini heasap ederekten tabi, ligi lider bitirebileceğini söyleyebiliriz artık. Gerçi şampiyonluk için ilk 4'e kalmak yetiyor ama lider bitirmenin yükleyeceği sorumluluk, şampiyonluk için motive etki yaratacaktır mutlaka. Büyük takımlarımıza baktığımızda kadrolar çok iyi, hatta Eczacıbaşı sanki bütün kupaların favorisi gibi ama ligde 4. sırada. Fenerbehçe'nin ise güvensiz oyunları, bazen hem Avrupa hem de Türkiye'de şampiyonluk konusunda tereddütlere sebep oluyor..! Aslında Fenerbahçe'nin en büyük özelliği olan karşı takıma göre oyun oynaması ve gerektiğinde vites yükseltebilmesi, bütün güvensizlikleri bertaraf edebiliyor. Vermek üzere olduğu setleri ve maçları döndürebilme gücü olan bir takım Fenerbahçe. Güç potansiyelini idameli mi kullanıyor, zorda kalınca mı devreye sokuyor ama sonuçta güç potansiyeli çok yüksek bir takım, hatta ritmini bulduğu zaman oyuncularının çok güçlü olmasıyla tutulması imkansız, dünyanın en güçlü takımı. Dünkü maçta özellikle Polen'in artık pasör çaprazı olarak sayı yükü sorumluluğunu aldığını görmek, takım zorda kalınca pasörün sadece Kim'i düşünerek topları ona atması ve blokların da ona önlem almasının önüne geçilmesi açısından 2 numaranın kilit noktası olarak güven vermesi çok önemli. Gerçi her mevkiden oynayan delişeker! smaçörümüz Mihajlovic karşı takımların bütün stratejilerin alt üst edebilecek bir güçte. Düşünüyorum da, Fenerbahçe bütün yerli oyuncuları kadrosuna dahil ederek ne kadar akıllılık ediyor. Mesela milli libero Merve varken diğer milli Gizem Güreşen'in libero olarak ne işi var denilebilir ama oyuncuların sağlığı açısından da birbirinin boşluğunu doldurabilecek güçte iki liberonun dönüşümlü oynaması çok avantajlı bence. Belki ilk 6'ya dahil olmak için bekliyor olabilirler oyuncular ama büyük takımda oynamak böyle bir şey işte. Ama antrenmanlı olarak bekliyorlar. Dahil oldukları anda bekleyen oyuncu gibi değil, sürekli oynayan oyuncu gibi performans segileyebiliyorlar. Dün servislerde Ergül ve Şeyma'nın oyuna dahil edilince etkilerini gördük mesela ki oyunda kalmaları da etkilerini devam ettiriyor. Voleybolda zengin kadro her zaman çok büyük avantaj sağlıyor. Vakıfbank o özelliğini kaybettiği için eski günlerinden uzak işte. Dünkü maçta Lonneke'ye yüklendi pasör... Oysa Vakıfbank eskiden zengin kadrosuyla Vakıf'tı. Bütün oyuncularını dağıttı. Vakıf'ın isimsiz oyunculara sorumluluk vermesi, Vakıf'a karşı umutsuzlandırmıştı beni. Sonra Hollandalı oyuncuların doğru karar olduğunu performansıyla gösterdi Vakıf ama şu anda hiç de öyle değil gibi; iki derbiyi de kaybederek şampiyonlukların en güçlü değil, herkes kadar adayı olduğu anlaşıldı gibi bir şey. Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde Eczacı ile Vakıf eşleşti zaten 12'lide. Fenerbahçe her dönem Vakıf'ın çelmesiyle Final Four'a kalamıyordu. Bakalım bu yıl hangi Türk takımı Avrupa Şampiyonluğuna erken veda edecek? Yoksa gerçekten Final Four'a aynı ülkeden sadece 2 takımın yer alacağı kural olmasa, 3 Türk takımı da Final Four'a kalıp, ilk 3 sırayı alabilirler... Ama Vakıf ile Eczacı'nın bu yıl erken eşleşmesinin sebebi, Eczacı'nın grubu lider tamamlayamamasından.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder