27 Şubat 2016 Cumartesi

Denizli'de LGBTİ ruhu iyice pekişti

Denizli'de LGBTİ'ler için Kıyafet Bankası!


İki haftadır Denizli LGBTİ ve Aileleri olarak toplantılarımız beni çok heyecanlandırıyor biliyor musunuz... Çünkü toplantılarımız bir LGBTİ ruhuyla gerçekleşiyor artık... Şöyle ki; bir etiket veya belli bir grup olmadan da artık biraraya gelinebiliyor. Bir kişi gelmese, onun yerine 3 tane yeni LGBTİ gelebiliyor. Artık Denizli'de bir LGBTİ günü, saati, mekanı ve en önemlisi ruhu var... Toplantılarımız 1,5 yıl önce başladığında, ben, görünür olmak adına "1 Mayıs" ve "Onur Yürüyüşü"ne katılmaktan bahsettiğimde, herkese çok uç geliyordu. Bu toplantımızda arkadaşlar "Onur Yürüyüşü" gününü tespit etmeye, yürüyüşe ilçelerden de katılmalar için araç kaldırmaktan bahsediyorlardı. LGBTİ'ler yaşadıkları çevrede, yakınlarına deşifre olmaktan korktukları için bu tür toplantılara pek katılmazlar. LGBTİ öğrencilerin başka şehirlerde üniversite okumak istemelerinin sebebi de kendilerini özgürce gerçekleştirmek istemelerindendir. İşte bu yüzden artık toplantılarımızın Denizlili ağırlıklıya dönüşmesi de çok önemli (Çünkü önceleri üniversiteden veya değişik sivil toplum örgütlerinden heteroseksüel ağırlıklı oluyordu toplantılarımız. Yanlış anlaşılmasın; tabiki de heteroseksüellerin toplantılarımıza katılması çok önemli ama LGBTİ'lerin cesaretlerini toplayıp katılımcı olmaları da bir o kadar önemli). İki haftadır toplantılarımıza, fotoğraf karesinde yer almasalar da, önceki jenerasyonlardan LGBTİ'ler de katılıyor. Bu anlamda da bir çeşitlilik oldu toplantılarımızda. Bu geceden aldığım notları paylaşacak olursam...

Bu haftaki toplantımıza Denizli'nin ilçelerinden birinden öğrenciler de katıldı ve trans kadın bir arkadaşımız yaşadığı sıkıntıları paylaştı bizimle... Eşcinsellerden vebalı gibi uzak durulduğunu, ilçede veya küçük birimlerde LGBTİ olarak yaşamanın zor olduğunu, okulda işaret edildiklerini ve diğer öğrenciler tarafından dalga geçildiklerini, travestilerin mecburiyetten seks işçiliği yaptığını, esnafın onları kazıklamaya çalıştığını, LGBTİ olarak öğrenci yurtlarında kalamadıklarını, sokağa çıktıkları zaman polisler tarafından lüzumsuzca sorgulandıklarını, sağlık problemleri olduğunda hastanelerde normal bir insan gibi muamele görmediklerini, saldırılmasından korktukları için hayatın içinde özgürce davranamadıklarını, yolculuk esnasında arabaya alınmama gibi durumlarının olduğunu, Kürt ve eşcinsel olan LGBTİ'lerin daha çok ayrımcılığa maruz kaldıklarını anlatttı... Diyor ki: "Kadın gibi yaşamak istiyorum, takılar takmaktan hoşlanıyorum... Niye rahat yaşayamıyoruz diğer insanlar gibi, niye zorluklarla karşılaşıyoruz... Tepki çekmemek için sakal bırakmak zorunda kalmam çok ağır geliyor... Okul birincisiyim ama hayatın içinde kendim olarak yer alamıyorum...". Trans arkadaşımızın talebiyle ihtiyacı olan LGBTİ'lere verilmek üzere "kıyafet bankası" oluşturmaya karar verdik. Toplantı değerlendirmesi olan bu yazımda da belirteyim... Eğer elinde fazla kıyafeti olanlar, transseksüel veya diğer LGBTİ arkadaşlarımıza yardımcı olmak isterlerse Denizli LGBTİ ve Aileleri oluşumuna ulaşmalarını rica ediyoruz...

Çalışma Ekonomisi okumuş bir arkadaşımız, LGBTİ'lere dezavantajlı grup olarak sosyal politikalarda yer verildiğini ama uygulamada yer verilmediğini söyledi.

Toplantımıza bu akşam 25-30 kişi katıldı. Katılımcı arkadaşlarımız bireysel olarak söz alıp aile, toplum, çalışma hayatı gibi alanlarda yaşadıklarını paylaştılar... Çalışma hayatlarında gizliler veya dile getiremiyorlar kimliklerini... Ailelerinin evlilik beklentileri oluyor, baskıları oluyor... Kimisi direniyor, kimisi de bir süre sonra çevrelerinden uzak şehirlerde yaşamayı planlıyorlar. Aslında ailelerine açılmak istiyorlar ama kabul edilip edilmeme konusunda tereddütleri var...

Toplantımızda ASAM'dan arkadaşımız gene vardı ve İranlı LGBTİ mültecilerin sorunlarını dinledi...

LGBTİ anneleri de vardı...

Mekanlarında bizleri ağırlayan dostlarımıza da buradan da teşekkür etmek istiyorum...







Hiç yorum yok:

Yorum Gönder