11 Ocak 2016 Pazartesi

Müziğin en büyük starı David Bowie...


Sabah sabah David Bowie'nin öldü haberini okuyunca... Hiç beklemiyordum. David Bowie bana sanki hiç ölmez gibi geliyordu... Ona çok farklı gözle bakıyordum; insan üstü gibi... Müzik için yaratılmış bir ikon gibi orada duran ve birilerine örnek olan, hep örnek olacak... Zaten öyle de olacak müzikte bıraktığı izle ama o ayrı bir mesele. Belki müziklerini falan en çok dinlediğim olmamıştır ama dinlediğim zaman kendimden geçtiğimi, farklı duruşuyla en çok hayran olduğum kşiydi. Hiç kimse yapamasa David Bowie yapar, hem de bütün dünyayı karşısına alarak, hissi yaratan biriydi. Zaten ilk defa gören biri bile onun ne kadar özgür, ne kadar cesur biri olduğunu anlayabilir. Benim için de kimlik konusunda bir özgüven abidesiydi. Kendisinin bu konuda demeci var mı, varsa nedir bilmiyorum ama eşcinsel olarak biliniyordu, biseksüel olarak biliniyordu. Cinsel yönelimini bir tarafa bırakın, zaten görsel olarak sistemin dışında bir kimlik olduğunu görsel olarak bağırıyordu. Görsel ifade olarak onun üzerine bir sanatçı olduğunu da zannetmiyorum. Ben onu ilk olarak 1985 yılında "This is Not America" şarkısı ile tanımıştım. Oysa sayısız hit şarkısı ve albümü olan, en önemlisi çok derin müziği olan bir sanatçı. David Bowie, hayranı olarak ancak duygusalca anlatılabilir; müzik olarak anlatmak uzman işi olabilir. 8 Ocak'ta doğmuş, 8 Ocak'ta son albümünü yayınladı ve 11 Ocak'ta öldü. Ölmeden önce "Blackstar" şarkısına 10 dakikalık muhteşem bir klip çekmişti. Güle güle David Bowie...











Hiç yorum yok:

Yorum Gönder